CANTÜRK ALAGÖZ’E TEŞEKKÜR EDİLMELİDİR

Kaç gündür CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gündeme getirdiği ve dilinden düşürmediği Keymen firması teşekkür beklerken, muhalefet partisinin sırf iktidara laf söylemek maksadıyla Keymen firmasını hedef alarak yaratmaya çalıştığı asılsız, anlamsız ve manasız eleştirileri Keymen firmasının hak etmediğini düşünüyorum. 

İş hayatına ilaç sektöründe faaliyet göstererek başlayan ve bu alanda binlerce firmadan birisinin sahibi olan iş insanı Cantürk Alagöz 2016 yılında Keymen firmasını satın alırken aynı zamanda Çin’de faaliyet gösteren Sinovac firmasının da distribütörü oldu.

Çin’de yıllardır geleneksel yöntemle üretilen aşıları Türkiye’ye getiren Keymen İlaç AŞ sahibi Cantür Alagöz, pandemiyle birlikte ülkemizin ihtiyaç duyduğu Sinovac aşısını ülkemize getirmek için gece gündüz demeden çalışmış, Faz III çalışmasına katılmış, finanse etmiş ve aşıların ülkemize daha erken gelmesine vesile olmuştur.

Elbette yaşananları bir makaleye sığdırmak, ekrana çıkıp bol keseden ballandıra ballandıra anlamak kolaydır. Ama sürecin yaşandığı boyutlarını bir bütün olarak değerlendirip hakkaniyetle açıklama yapmak gerekmektedir.

Covid-19 pandemisi dünyayı esir aldığı ilk günlerde bütün insanlık korkuya kapılmış, bir çare ararken, bir an önce bir aşı gelsin de nasıl gelirse gelsin derken, şu anda bile birçok ülke henüz aşıya ulaşamazken; Keymen Sinovac aşısını ülkemize getirmeyi başarmış ve kullanıma sunmuştur.

Aşı gelinceye kadar gelsin diye dil dökenler, geldikten sonra bedelsiz, bedelli tartışması yaparak gündem yaratmaya çalışmaktadırlar.

Keymen İlaç, Sinovac’ın distribütörü ve Türkiye'deki yasal temsilcisi; aldığı aşılar sonuçta bir ithal ürün. Bedelsiz olarak ithalat yapılabilir mi?

Varsayalım ki ben distribütör olarak bunu bedelsiz aldım. Fatura ederek de sattım.

Sevgili muhalefet siz hangi devirde yaşıyorsunuz?

Bakın size birkaç örnek vereyim. 

Bir petrol istasyonu kurmaya hazırlandığınızda tercih ettiğiniz petrol firmasının tabelasını asacağınız zaman sizinle bir anlaşma yapılır. Örneğin şu kadar ton akaryakıt hibe edilir, ya da 5 yıl boyunca benim tabelamı takarsan şu kadar nakit para öderim der ve anlaşma yaparlar.

Ya da bir pazarlamacı, ürün satarken şu kadar mal alırsan, şu kadar ürünü bedava veririm diye anlaşma yapar.

Ecza depoları adına çalışan mümessiller ilaç tanıtımı ve satışı yaparken bile bu yolu kullanırlar. Şu ilaçtan 50 adet alırsan, 50 adet de hibe vereceğiz derler.

Bu verdiğim örneklerin yüzlercesi var. Kim bilir belki de bu yazıyı okuduğunuz anda ülkemizin birçok yerinde onlarca satıcıyla alıcı aynı anlaşmaları yapıyorlardır. Ticaretin doğasında bu vardır. 

Keymen İlaç bedelsiz olarak aşı aldı ve bunu bedelli olarak sattı iddianız varsayalım ki doğrudur. Zira bu olsa bile bu bir ticarettir. Siz bunun hangi bedeller karşılığında gönderildiğini nereden biliyorsunuz? Dünya ticaret kuralları içerisinde bu ve benzerleri binlerce vardır. Yani Amerika’yı yeniden keşfetmiş sayılmazsınız.

Sırf muhalefet etmek adına insanların şevkini kırmak, yapılan çalışmalara gölge düşürmek hiç doğru değildir.

 Cantürk Alagöz yıllardır ilaç, aşı sektöründe faaliyet göstermektedir. Doğal olarak rakipleri de vardır. Rekabet kurallarının gereğini de bilen bir iş insanıdır.

Kaldı ki pandemi aşısı dünya nüfusunun tamamının ulaşmaya çalıştığı bir aşıdır. Biz ise bu aşıya Keymen sayesinde ulaşanlardanız.

Aşının ülkemize daha erken gelmesini sağlayan Cantürk Alagöz teşekkür mü hak ediyor, yoksa sırf muhalefet olsun diye siyasi arenanın eleştiri malzemesi yapılmasını mı? 

Demek ki şunu anlamamız gerekiyor, milleti falan düşünen yok, siyaset kendi iktidarı uğruna ne elde edebileceğinin hesabına bakıyor.

Birkaç gündür sosyal medyada, Ak Parti'ye muhalif olan basın yayın organlarında ve özellikle siyasi arenada koro halinde yapılan eleştirileri görünce, bir Iğdırlı olarak hemşerim Cantürk Alagöz daha önce yapmış olduğum sohbetler aklıma geldi ve bunları yazma ihtiyacı duydum.

Nitekim Keymen İlaç AŞ de internet sitesinde kamuoyunu aydınlatacak şekilde bir açıklama yaparak şöyle demiştir:

Son Günlerde Hakkımızda Yapılan Asılsız ve Haksız İddialara Yönelik Kamuoyu Açıklaması:

Aşı alanında Türkiye’nin en köklü ve en eski ilaç firmaları arasında yer alan KEYMEN İLAÇ, 2013 yılından beri Sinovac firmasının Türkiye’deki tek yetkili yasal distribütörü olup bu firmanın ürünlerinin ülkemizdeki ruhsat sahibidir. Ülkemiz ve dünyanın içinden geçtiği zorlu pandemi sürecinde gerek ülkemize aşının kazandırılabilmesi gerek dünyadaki aşı çalışmalarına gücümüz ölçüsünde katkı sağlayabilmek için firmamız pandeminin ilk günlerinde, Nisan 2020’de Faz III çalışmalarının ülkemizde gerçekleştirilmesi ile ilgili yasal izin ve etik kurul başvurularını yapmıştır. Etik kurul izinleri bu konuda tüm aşamaları yüksek titizlikle inceleyen Hacettepe Üniversitesi Etik Kurulu’nca değerlendirilmiş ve bu süreç 15 Eylül 2020 tarihinde tamamlanmış, akabinde kamuoyuna da yansıdığı üzere 16 Eylül 2020 tarihinde Faz III çalışmalarına başlanmıştır. Aşı çalışmalarını desteklemek ve öncelikli aşı alabilmek için firmalara milyarlarca dolar/euro hibelerin verildiği aylarda, KEYMEN İLAÇ dünyanın dev aşı firmalarının, üreticilerinin, aşı enstitülerinin ancak cesaret edebildiği bir klinik çalışmaya soyunmuş; sonucunun başarılı olup olmayacağı belli olmayan, başarılı olsa dahi henüz ülkemizin bu aşıyı alıp almayacağı bile belirsizken, milyonlarca dolara mal olan ve bu maliyetin tamamına yakını KEYMEN İLAÇ tarafından hiçbir ticari beklenti olmaksızın ve tüm riskler göze alınarak karşılanan bir çalışmanın altına girmiştir. Ne mutlu bize ki üstümüze aldığımız bu ağır yük ve sorumluluğun sonucu olarak da;

• Aşı tedariğinin son derece zor ve kısıtlı imkanlarla yürütüldüğü bu süreçte, kapasiteler ve yasal izinler dahilinde şu an dünyadaki en uygun fiyata ülkemiz nüfusuna yetecek kadar doz aşıya ulaşabilme imkânı ve,

• Dünyada nüfus başına aşılamada en önde giden ülkelerden biri olma konumuna gelmemiz sağlanmıştır.

Aşının satın alınması ile ilgili mali konular Sinovac Firmasının Genel Müdürü Sayın Helen Yang’ın Türkiye’ye gelmesiyle bizzat Sağlık Bakanlığı ve Devlet Malzeme Ofisi nezdinde gerçekleştirilmiştir. Hem ülkemizin menfaatleri hem de aşı üretimiyle ilgili asgari maliyetler gözetilerek CoronaVac aşısının doz fiyatı konusunda anlaşmaya varılmıştır. Sağlık Bakanımız Sayın Dr. Fahrettin Koca’nın açıkladığı üzere şu anda bu aşıyı en ucuz bedel ile alan ülke Türkiye Cumhuriyeti’dir. Sinovac firması ticari bir firmadır ve firmanın diğer ülkelerle olan ticari ilişkilerinin etkilenmemesi adına birim fiyatının gizli tutulması konusunda anlaşılmış olup son günlerde çirkin bir şekilde alay konusu edilen “Ticari Sır” bundan ibarettir. Unutulmamalıdır ki ticari sırrın korunması, gerek ulusal mevzuatımızda gerekse uluslararası anlaşmalarda düzenlenmiş ve ihlali halinde cezai ve hukuki yaptırımları bulunmaktadır.

Üretim ve dolum kapasitelerinden kaynaklanan aşı tedarik sıkıntısı nedeniyle, pandeminin geldiği koşullarda, ülkemizin ihtiyaç duyduğu miktarın en kısa sürede temin edilmesi için uygulamaya hazır ürünün yanı sıra, aşının yığın halde üretilmesi ve dolumunun ülkemizde yapılması ile aşılama programının aksamadan hızla devam etmesi yoluna gidilmiştir. Tüm dünyada enjektör ve vial sıkıntısı yaşanmakta iken dolum için gerekli tüm malzemenin temini ve yatırımlar KEYMEN İLAÇ tarafından zamanında yapılmış, maliyeti firmamızca karşılanmıştır. Sözleşme gereği Devlet Malzeme Ofisi’ne verilmesi gereken teminat mektupları, lojistik işlemler, dolum tesislerinin işlemleri için gerekli tüm nakit akışı, şirketimiz tarafımızdan karşılanmıştır. Bu yatırımlar ciddi yatırımlar olup Devlet Malzeme Ofisinden sözleşmeye istinaden tek kuruş avans veya peşin ödeme alınmadığı gibi kamu bankalarından da tek kuruş kredi kullanılmamıştır. Sinovac firması, tüm dünyaya uyguladığı, sözleşmenin imzalanması ile birlikte %50 peşin ödeme şartından Türkiye Cumhuriyeti’nin mevzuatlarına uymadığı için ticari risklerin bir kısmını KEYMEN İLAC’ın karşılaması ile vazgeçmiştir. Devlet Malzeme Ofisinden peşin ödeme ya da avans alınmadığı için firmamızca yapılan bunca ödemelerin bir kısmının karşılanabilmesi için 1 milyon doz aşı Sinovac firmasının talebiyle bedelsiz olarak şirketimize gönderilmiştir. Bu aşının karşılığı bahsedilen tüm bu giderler için kullanılmıştır. Özetle bu süreç üretici firma ile tam ve tek yetkili distribütör arasındaki bir ticari mahsuplaşma işlemidir. Sinovac firması ile yapılan sözleşme kapsamında bir milyon doz aşının hibe edilmesi söz konusu olmayıp, alınan bütçenin her kuruşunun karşılığı vardır. KEYMEN İLAÇ, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden tek kuruş komisyon, kar ve benzeri bir gelir elde etmemiştir, böyle bir beklentisi de yoktur, olamaz, olmamıştır. Bu aşı ile ilgili tüm ticari edinimler, Sinovac firmasıyla 2013 yılında yapılmış olan temsilcilik anlaşmasına dayalı olarak, bu firmanın ürünlerinin satışı, lojistiği ve benzeri işlemlerin gerçekleştirilmesiyle sınırlıdır. Çok rahatlıkla anlaşılacağı üzere buradaki sorumluluğumuzun tanımı “aracı (komisyoncu-yandaş-lüpletici-götürücü-haramzade vb.) firma” değil “yetkili firmadır”.

Eminim bu açıklamanın ardından Keymen Anonim Şirket ve Cantürk Alagöz bir teşekkürü hak etmiştir.

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.