Iğdır’ın Düşman İşgalinden Kurtuluşunda: Şamil AYRIM

 

Yaklaşık bin yıldır Anadolu’da yaşıyor olmanın bedelini, bu coğrafyanın her köşesinde adeta bir abide gibi yükselen şehit mezarları ve şehitlerimizin döktükleri o kutsal ve temiz kanlarıyla ödedik. Onların akıttıkları mübarek kanlarla bu cennet vatanda huzur içinde yaşadık ve bu güzel toprakları onların hatıraları ile anıtlaştırdık. 
Vatanımızın bütünlüğü, milletimizin birliği için verilen kutsal savaşta kaybettiğimiz şehitlerimiz için yurdumuzun her köşesinde abide gibi diktiğimiz şehit kabirleri ile vatanımız şehitler yurduna döndü. 
Şehit ve gazilerimizin hakkını hiçbir zaman ödeyemeyiz. Bu Kutsal Vatan uğruna canlarını feda eden kahramanlarımızı da her zaman yâd etmemiz gerekir. Onlara minnet ve şükran borcumuzu ödeyebilmek için isimlerini hafızamıza kazımamız ve genç kuşaklara aktarmamız gerekmektedir. “Iğdırlı Şehit ve Gazilerimiz isimli kitabımı da bu duygular içerisinde hazırlamıştım.
Iğdır’a katkı sunmuş, emek harcamış, kan dökmüş büyüklerimizi her zaman yâd edip gündemde tutmuş, yazılı olarak da hazırladığım kitaplarda tanıtmaya çalışmışımdır. Özellikle Iğdır’ın Kurtuluşunda emeği geçen kahramanları her yıl 14 Kasım Iğdır’ımızın Düşman İşgalinin yıldönümünde Anıt Mezarlarına gidip Fatihalarla yâd ediyoruz. 2006 Yılında kurduğum Iğdır-Azerbaycan Dil, Tarih ve Kültür Birliğini Yaşatma ve Destekleme Derneği’nce Iğdırlı işadamlarımızın katkısıyla her yıl 14 Kasım anısına resepsiyonlar düzenledik. Şehit ve Gazilerimiz andık. İl dışında da olan Iğdırlı değerlerimizi bu resepsiyona davet ediyorduk. Her davetimize kesintisiz katılanlardan biri de Şamil AYRIM’ın torunu aynı adı taşıyan Milletvekili Şamil AYRIM Beydir.
İstanbul Milletvekili, Iğdır’ımızın bir değeri Şamil AYRIM’ın Dedesi, Ziya AYRIM’ın Babası… Şamil AYRIM, Iğdır’ın Kurtuluşunda büyük katkı sunan “Ayrım Elleri Şurası” Başkanı, Ayrımlı Oymağı Reisi… 
Şamil AYRIM’ı anlatmadan önce aynı adı taşıyan torunu şimdiki Şamil AYRIM’dan kısaca bahsetmek isterim.
 Halen İstanbul Milletvekili olan Şamil AYRIM, Iğdır Tuzluca İlçesi Gaziler Köyü 1950 Doğumludur. Gemi İnşa ve Makine Yüksek Mühendisi; 1973 yılında İTÜ Makine Fakültesi Gemi İnşa Bölümünü bitirdi. 1974-75 yıllarında askerlik görevini deniz astsubayı olarak Gölcük Askeri Tersanesinde yaptı. İstanbul Üniversitesi İşletme İktisat Enstitüsünü bitirdi. 1973-1974, 1975-1983 yıllarında Denizcilik Bankası tersanelerinde mesleği ile ilgili çeşitli görevlerde hizmet verdi. Bu arada çeşitli yurt dışı kuruluşlarda (İngiltere'de) mesleki eğitimde bulundu. 1983-1989 yıllarında Türkiye Gemi Sanayi Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yaptı. 1989-1995 yıllarında Türkiye Gemi Sanayi Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev aldı. Azerbaycan Hükümeti tarafından verilen Terakki Madalyası sahibidir. Türk Loydu Danışmanı, Marmara Grubu Vakfı Genel Başkan Yardımcısı, Kardemir Yönetim Kurulu Üyesi ve Darülaceze Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi görevlerinde bulundu.
20. Dönemde Iğdır, 21. Dönemde İstanbul Milletvekili seçildi. KİT Komisyonu Üyeliği ve Başkan Yardımcılığı, Plan ve Bütçe ve Avrupa Komisyonu Üyeliği, NATO Parlamenter Asamblesi Türk Grubu Üyeliği görevlerinde bulundu. 27. Dönem Türkiye Azerbaycan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanıdır. İngilizce bilen Şamil Ayrım, evli ve 2 çocuk babasıdır…
İsmini andığımız bu değerlerin doğduğu, kök saldığı yer Gazilerdir. Iğdır’ın en güzel köylerinden biri olan Gaziler Köyü, konum olarak sarp ve sivri dağların arasında bulunan derin vadi içinde, Gaziler Çayı kenarında kurulmuştur. Tarihi misyonunu taşıyan kaleler etrafında çember oluşturmuştur. Ünlü Köroğlu Dağı, Kızlar Kalesi…
 Gaziler Köyü, Iğdır İline 64 km, Tuzluca İlçesine 27 km uzaklıktadır. Eski adı Pernavut Köyü ‘dür. 1992 yılında Gaziler Bucak-Köyü olmuştur.  Köyün adı, 1403 yılı kayıtlarında  "ürünlü, meyveli" anlamına gelen Parnagud, 1854 ve 1928 yılı kayıtlarında Pernavut olarak geçmektedir. Köyde 1886 yılında 354 Azerbaycan Türkü yaşamaktaydı. 1908 Yılı kayıtlarında köyün adının “Parnaut” olduğu, nüfusunun 484 kişi olduğu ve köyde yaşayanların Türk olduğu belirtilmektedir.  Azerbaycan Türklerinin kurduğu bir köydür. Gaziler Deresi üzerinde kurulmuştur. Kurtuluş Savaşı sırasında Milis kuvvet kurarak Türk Ordusuna yardımcı olan Şamil Ayrım’ın köyüdür.
Yeni adı Gaziler. Kağızman ile Tuzluca arasında, Tuzluca’nın eski nahiyesidir. Aras Nehri’nin sağında, güney bölgeleri yaylak, koyunculuğa elverişli, kuzeyi kışlak, sebze ve tahıl ekimine elverişli bir yerdir. Pemavut’da, vaktiyle altın ocakları işletilmiştir.
“Parnavut/Pernevüt/Pernegüt (yöre ağzında “Pernöyüt”) köyü, Moğollar ile Türkistan’dan gelen, Oğuz/Türkman boylarından apayrı ve Uygur- Kırgız lehçesini andıran çok iptidaî ve saf bir Türkçe ile konuşan Ayrım/Aynım boyunun yaşadığı yörenin merkezidir. Ayrımlular, Tuzluca ilçesinde 40’a yakın köyde oturmaktadırlar. Bunlardan, Pernavut’ta oturan bir oymak Ayrım soyadını almış olup, Ayrımlular’ın en büyük oymağıdır.
Pamavut sözünün, “Alp-agut”, “Bay-avut” adları gibi, Moğolca “Parna- gut” (parnlar) denilen bir Türk boyundan kaldığı anlaşılıyor. Altunordu Devleti zamanında, Parnavut adıyla fonetik benzerlik içinde olan, Özbekler ‘in Turgavut, Salcavut, Bayavut, Oymavut, Kürlevüt kabile adları ile Mugan’da gördüğümüz yer adı “Tarnaut” da aynı yapı özelliğine sahiptir, “avut/aut”, Türk-Moğol lehçesinde çoğul olarak kullanılır. Parnlar - Parn- -avut (1ar) gibi. Parnlar (Parnavut)’dan bir kol da Karabağ’ın, Zengezur (Karasu) sancağında yerleşerek, orada bulunan “Parnagut/Bernagut” köyüne adlarını vermiştir.
Bölgenin batı kısmında, Pemavut (şimdi Gaziler)'ta Ayrımlı oymağı reisi Şamil Bey Başkanlığında kurulan "Ayrım Elleri İslâm Şurası". Şamil Bey, batıda Kağızman yakınlarından, Doğuda Karakale-Kiti (Çalpala) yöresine, Kuzeyde Aras ırmağı ve güneyde Karaköse (Ağrı) hududuna kadar olan alanı (şimdiki Tuzluca ilçesi toprakları) savunuyordu. Anılan hudut son Osmanlı Rus sınırı idi. Şamil beyin batı kesiminde (Kağızman) de Ali Ataman Bey'in kuvvetleri bulunuyordu.
Bu alan içinde (Tuzluca'da) Şamil Bey'e bağlı birçok kuvvetler de bulunuyordu. Tespit edilen bu kahraman direnişçilerin önde gelen bazı liderleri şunlardır: 
Behram Bey (Büyükhan), Abdulla Silo (Hacı Abdullah Ağa), Hacı Abbas Ağa, Hüseyin Baydar, Mehmet Kuloğlu; Çinçavat köyünden Gadim Sevilmiş, İdris Sevilmiş, ldris Türkân, Eşref Sevilmiş; Kılıçlı'da Nevruzali Akkılıç; Çıraklı'da Mehmet ve Ahmet Bey'ler; Pemavut'ta (Gaziler) Şamil Bey'le birlikte Hanlar Bey ve Cemşid Bey; İncesu'da Medet ve Selim Bey; Kirempe'de Abdulali Bey; Kamışlı'da Ağairza Kırhan, Ekerek'te (Üçkaya) Elekber ve Hacı Hüseyin Bey; Sükü'de Meşe Mirze Coşkun; Alköse'de Hacı Haşan ve Behram Bey; Abasgöl'de Yusuf Çeken Ağa; Güllüce-Mollagemer'de Hasan Ağa, Karabulak'ta Musa Ağa; Söğütlü'de Cehveng Ağa; Sürmeli'de Boççalı (Borçalı) Mehmet Bey; Tekaltı'da Hacı Musa Ağa; Kağın'da (Eyrekdere) Ferhat ve Beyler Bey. 
Iğdır’ın Kurtuluş Kahramanlarından Şamil AYRIM’ın oğlu ZİYA AYRIM, Kars Eski Senatörü. Kendisiyle 1996 Yılında Gaziler Köyü İnce Köyü yol ayrımında Aras Nehri kıyısında bulunan çiftlikte Rahmetli Babam ile birlikte kendisiyle uzun bir sohbetimiz olmuştu.
Şamil AYRIM’ın oğlu Ziya AYRIM, Ziraat Yüksek Mühendisi, Siyasetçi, 1964-1979 arası Cumhuriyet Senatosu Kars Üyesi (Doğum 1920, Tuzluca / Iğdır – Ölüm 2 Aralık 2011, Ankara). Ziya Ayrım’ın babasının adı Şamil, annesinin adı ise Kızhanım’dır. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi mezunu. Kars İl Ziraat Müdürlüğünde Yüksek Ziraat Mühendisi, Devlet Üretme Çiftlikleri Iğdır Müdürlüğü Döner Sermaye İşletmesi Mühendisi, Genel Müdürlük Merkez Teşkilatı Mühendisi, Muş Teknik Ziraat Müdürü olarak görev yaptı. Yusuf Ziya Ayrım, 1964 seçimlerinde AP’den Cumhuriyet Senatosu Kars Üyesi (07.06.1964 – 14.10.1979) seçilerek TBMM’de yasama çalışmalarına katıldı. Cumhuriyet Senatosu Tarım, Orman, Tarım Orman ve Köy işleri Komisyonları Başkanı, Cumhuriyet Senatosu Başkanlık Divanı İdare Amiri oldu. Evli; Iğdır ve İstanbul Milletvekili olan Şamil Ayrım, Serhat ve Nur’un babasıdır. Tuzluca ilçesi eşraflarından, eski Cumhuriyet Senatörü Yusuf Ziya Ayrım, 2 Aralık 2011 günü Ankara’da vefat etti.  Ayrım için ertesi gün Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde tören düzenlendi. Ardından Kocatepe Camiinde öğlen namazını takiben cenazesi Cebeci Asri mezarlığında defnedildi. Iğdır Devlet Üretme Çiftliği’nde de büyük emeği bulunmaktadır. Rahmetle anıyoruz. 
Ziya AYRIM’ın Kendi konuşmaları: 1920 yılında Gaziler bucağı Kula köyünde yayladan gelirken doğmuşum. Rahmetli babam Şamil Ayrım 1880 yılları civarında doğmuştu. Biliyorsun bugünkü Iğdır’ın eski yerleşim merkezi Karakale harabelerinin olduğu yerdir. Bir zaman sonra Sürmeli Kalesinin yönetimi büyüklerimizden Büyük Zaman Han’ın eline geçer. İran’da yaşayan bir grup ile Büyük Zaman Han arasında bir düşmanlık peyda olur. Her iki tarafta birbirine karşı temkinli ve fırsat kollamaktadır. Büyük Zaman Han ve eşrafı, yaz ayında yaylaya giderlermiş. Bugünkü Sinek yaylasına yakın Denizhan köyünün üstündeki yaylak yeri onlarınmış. Bir gün düşmanlar fırsat kollamış ve yaylayı basmış.
Bu olay olduğu zaman ninemiz hamileymiş. Köydeki diğer kadın ve kızlarla birlikte oradan Gaziler Köyü Kuzeybatısında, Gaziler Çayı kıyısında bulunan  “Kızlar kalesi” denilen yere gelirler. Burada bir kale inşa ederler.  Dereden taşınacak su için kırk kız yan yanan sıralanmış, dolu ve boş kovalar elden ele verilerek, tepeye su ulaştırılmış, yapılan harçla kale inşa edilmiş. Bu yüzden bu kale “Kızlar Kalesi” olarak bilinir olmuştu. 
(Tuzluca İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüm döneminde Nevruz Bayramında Nevruz Ateşini Kızlar Kalesi denilen yerde yakardım. Dere kenarında kurulmuş önemli bir kaledir.)  
Ziya AYRIM anlatmağa devam eder. Hamile Ninesinin doğurduğunu ve bir oğlu olduğunu, ismini de Küçük Zaman koyduklarını belirtir. Büyüdüğünde gider Sürmeli Kalesini teslim alır. Küçük Zaman Han’ın oğlu Mehmet Han, onun oğlu Abdullah Bey, onun da oğlu Hasan Ali Bey, yani Şamil Bey’in babasıdır. Şamil Bey’in Behman ve Semizer isimli iki öz kardeşi; Nazarali ve Hanlar Bey isminde de iki üvey kardeşi vardı. (Semizer Hanım Nurettin Kirman’ın annesidir.)  “Ayrımlar” oymağının Iğdır ovasına ilk gelişi aşağı yukarı 500 yıl öncesine dayanır.  Azerbaycan’dan İran’a gitmişler, bir kısmı orada kalmış, bir kısmı da Aras’ı geçip bu tarafa gelmiş. “Ayrım Oymağı” geniş bir oymaktır. Bugün Hoy,  Batı İran şehirlerinde “Ayrım” soyadlı çok aile vardır. Oralarda akrabalarımızın olduğunu babam anlatmıştı. 
İlkokula Gaziler’de başladığını belirten Ziya AYRIM,  Gazilerin eski adı Pernavut idi. Bir rivayete göre yaşlı bir adam buralara ot için gelirmiş. Her taraf otla doluymuş. Yaşlı adam burası için ‘Pır (Çok) na ot!’ diye söylenmiş, köyümüzün de böylece ismi doğmuş. Milli Mücadelede gösterdiği kahramanlıktan dolayı köyümüzün ismi ‘Gaziler’ olarak değiştirildi. Biz yedi erkek kardeştik. Kız kardeşimiz yoktu. Kardeşlerimden sadece bana üniversiteye gitmek kısmet oldu.
Iğdır’ın kurtuluşuna babam 1500 kişilik süvari birliği ile katılmıştı. Şehir merkezindeki Ermeni birlikleri bu ani saldırıyı beklemiyorlarmış. Semaverleri kaynarken, yemekleri pişerken her şeyi orada bırakıp Aras’ın diğer yanına kaçmışlar. Birkaç gün sonra da Ali Ataman ve ona bağlı birlikler gelmiş. Babam mala mülke önem vermezdi. Iğdır’da işgal ettiği kahvehane gibi gayrimenkulleri dostu Ali Ataman’a bırakıp geri döner. Babam köye döndüğünde köylülerin bir kısmı eşyalarını develere yükleyip Kağızman’a, boşalan bina ve arazilere gittiklerini görür. Babam bu duruma sinirlenir. Çünkü “Şamil Bey mal mülk için savaştı” diye söylenmesini istemez. Kamçısını eline alır, kendi köylüsü ve akrabasını zorla Gazilere geri getirir. Milli Mücadele yıllarında sivil halktan pek çok kayıp verildi. Babam gerçek bir liderdi. Hem mala mülke önem vermez hem de yokluk içinde cömertçe hareket etmesini bilirdi… 
Iğdır’da Ermeni çetelerin yaptıkları katliamlar çok acı sahnelerin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Köyler basılmış, insanlar tandır damlarına, evlere doldurularak, kuyulara vahşi bir şekilde öldürerek atılarak, öldürülen savunmasız insanlar toplu mezarlara doldurulmuş, her taraf ceset tarlalarına çevrilmiştir. Tuzluca’ya bağlı Galaça bölgesinden, Aras nehrine kadar var olan 70’den fazla köyde büyük katliamlar yaparak adeta buraları haritadan silmek istemişlerdir. Bugün Iğdır’da on beşten fazla Ermeniler tarafından acımasızca katledilen masum insanımızın gömülü olduğu toplu mezar bulunmaktadır. Bilindiği gibi bunlardan 3 tanesi ( Oba, Hakmehmet ve Gedikli) köyleri Ulusal basın önünde açılarak katliamın boyutu ortaya çıkarılmıştır.  Tespit ettiğimiz diğer mezarlar açılırsa Ermenilerin katil yüzleri bir kez daha ortaya çıkacaktır. Doğu Anadolu Bölgesinde 200’den fazla toplu mezar bulunmaktadır. Ermeniler bir tane bile gösteremezler. ABD Başkanı Biden, soykırım lafını kullanacağına gelip buralarda olup biteni görsün.
"Ayrım Elleri İslâm Şurası". Başkanı Şamil AYRIM’ın mezarı Tuzluca İlçesi Gaziler Köyü Mezarlığındadır. Dönemin Valisi Şemsettin UZUN tarafından aynı yerde anıt mezar yapılmıştır. Rahmetle anıyoruz.
Ziya Zakir ACAR
Kaynak: Her Yönüyle Iğdır III. Baskı (Ziya Zakir ACAR)

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.