Cabbar ŞIKTAŞ ÖLÜM SANA HİÇ YAKIŞMADI REİS
Tarih : 2021-09-11
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



ÖLÜM SANA HİÇ YAKIŞMADI REİS

04.09.2021 Cumartesi gecesi saat 22.45 civarında iş insanı Volkan Temiz telefonla aradığında içimde inanılmaz bir ürperti olmuştu. Volkan o saatlerde beni hiç aramazdı. Alo dediğimde sesindeki titreklik kötü bir şey olduğunu hissettiriyordu.  

Hayırdır kötü bir şey mi oldu dediğimde, Reis kalp krizi geçirdi, ben Çorlu’ya gidiyorum, dedi.

O anki ruh halimi söylememe gerek yok, 30 yıllık geçmişimiz bir anda flim şeridi gibi gözümün önünden akıp gitti.

Akabinde ise iş insanı Hakan Aksu’yu aradım, hastanedeydi ve ağlıyordu.

Kirvem Metehan Göleli’yi  aradım o da dua edin dedi. Kalbi dokuz on kez durup çalışmıştı. Doktorların tüm müdahalelerine rağmen entübe edilmiş ve yoğun bakımda on üç saat kaldıktan sonra 05.09.2021 Pazar günü saat 13 sularında Rıza Göleli arayarak başımız sağ olsun dedi.

Elbette ki her canlı ölümü tadacaktır.

Reis Mikail Göleli de her canlı gibi hak dünyaya sevenlerinin gözyaşları arasında gitti.

Gidişi ansızın olduğu için hiç kimse ölümü ona yakıştıramadı.

Taziye çadırında oturanlar bile rüyaymış gibi davranıyorlardı.

Ölümüne inananlar bile istem dışı öldüğünü kabullenemiyorlardı.

Yokluğuna alışmak bir anda olabilecek bir şey değil.

Çocukla çocuk gibiydi. Onu dinler sözlerine değer verirdi.

Zorbaları sevmezdi. Hep mazlumdan yana olurdu. Elindeki mal varlığının çok büyük bir bölümünü fakir fukaraya dağıtmaktan hiç imtina etmezdi.

Bindiği arabayı satıp hasta ameliyatı yaptırdığını bilirim.

Çevresi çok genişti. Görüştüğü, ticaret yaptığı, arkadaşlık, dostluk ettiği herkese bir şekilde iyiliği olmuştu.

İstanbul’da ve ülkemizin her yerinde sorunu olan onu arar, o da elinden geldiği kadarıyla yardımcı olmaya çalışırdı.

Mertti, yiğitti, vefalıydı…

Duruşundan taviz vermez, ülkenin bekası için canı pahasına her şeyi göze alırdı.

Avrupa’da kaçak yaşadığı yıllarda Asala ve PKK terör örgütünün yaptığı saldırı 4 saat sürmüştü. Belçika’da yaşanan bu olay Türkiye’de de gazetelere manşet olmuştu.

Gözü karaydı. İnandığı davadan asla geri adım atmazdı.

Vefatından sonra yüzlerce kişi arayıp başsağlığı dilediğinde genelde şu cümleleri kuruyorlardı.

Başımız sağ olsun.

Bu söz Reis’in geniş bir kitle tarafından sahiplendiği anlamını taşırdı.

Oğlu Metehan’ı MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli ve binlerce kişi arayarak duydukları üzüntüyü ifade etmişlerdi.

Avrupa’dan Ortadoğu’ya, Orta Asya’ya, Balkanlara, Uzak Doğuya uzanan geniş dostluk ilişkisi bulunan Mikail Göleli, sıradan, sakin, normal bir hayat yaşardı ama ismi oldukça büyüktü.

Merhum Abbullaç Çatlı, Reis Alaattin Çakıcı, Draj Ali ve onlarca ünlü kabadayı ile kader birliği yapmıştı.

Bilinen simalar oldukları için isimlerini zikrediyorum, Merhum Çatlı Reis, Çakıcı Reis ve diğerleri ile Avrupa’da Asala ve PKK ile yaptıkları mücadele bizlere karanlık olsa da onlara çok aydınlıktır.

Yine Reis Mikail Göleli, Atilla Kaya ve beraberlerindekiler 1992 yılında Ermenilerin saldırdığı Karabağ Savaşı'na da müdahil olmuşlardı.

Efsane Mikail Göleli ismi boşuna verilmemişti. Türkiye’de, Avrupa’da, Azerbaycan Tovuz’da ve birçok yerde tabir yerindeyse kelle koltukta mücadele ettiğinden, onu yakından tanıyanlar bu ismi ona layık görmüştü.

Asala’nın diplomatlarımıza düzenlediği suikastların intikamını alan koca yürekli  Reisler

Onlarca kere ölümden dönmüş, onlarca suikasttan kurtulmuş, yaşadıklarının Allah’ın lütfuyla olduğunu çok kez ifade etmişlerdi.

Ziyaretine gittiğimde Marmaraereğlisi'nde sabahladığımız çok olmuştu. Yaşadıklarını anlattığında kimi zaman gözleri dolardı. Kucağında şehadete eren dava arkadaşlarını hiç unutmaz hep anar ve yad ederdi.

Cezaevinde olan kader mahkumlarına, dava arkadaşlarına imkanları ölçüsünde sürekli yardım ederdi. Ailelerine mutlaka kol kanat gererdi.

Çocukluğumuz Mikail Göleli efsaneleri ile geçti. Hep onun hikayelerini anlatır, onun yaşamını konuşur, örnek alırdık.

Yıllar sonra yani 18 yıl sonra bütün davalardan beraat ettikten sonra Türkiye’ye döndü.

İstanbul’da bir süre kalıp Iğdır’a hareket ettiğinde binlerce araç, binlerce insan Tuzluca’dan karşıladı ve 18 yıldır gelemediği baba ocağına gelerek hasret giderdi.

İstanbul’da ikamet ediyordu.

By pass ameliyatı olduktan ve İstanbul’un yoğun trafiğinden sıkılıp sakin bir hayat yaşamak için Marmaraereğlisi'ne taşındı.

Orada villa inşaat işi yapıp, oraya yerleşti.

Ama sevenleri orada da yalnız bırakmadılar. Evi hiç misafirsiz kalmadı.

Kimi ziyarete gider kimi içinde bulunduğu ahvale göre destek isterdi.

Şu an müsait değilim demek ona çok zor gelirdi.

Tamam bakarım der, bir şekilde süre kazanır o an kendinde yoksa bile  birilerinden borç talep eder sorununu çözerdi.  

Bazen  “Reis bunun sonu gelmez, buna bütçe de yetmez.” dediğimde, “Olsun Allah yardım eder.” derdi.

Iğdır’a geldiğinde genelde gazetede otururdu. Onlarca kişi etrafına yığılır, harçlığını alan giderdi. Iğdır’a gelişi gecikince müdavimleri “Reis ne zaman gelecek?” diye sorarlardı.

İnsanlar arasında hiçbir zaman din, dil, inanç ayrımı yapmazdı.  

Herkese hoşgörüyle yaklaşır ve yardım elini uzatırdı.  

En son Aşura günü İstanbul’da 4 saat bir arada olduk. Birçok şey konuştuk. Cantürk Alagöz’ü anlattım. Yaptığı işleri sıraladım. “Bravo, tebrik ediyorum. Keşke şehrimizden çıkıp iş dünyasında kendini ispatlayan  bütün iş insanlarımız böyle olsalar. Şehrimiz daha çok kalkınır. İnsanlarımıza daha çok öz güven gelir.” demişti.

Doğrusu ben yeğenim Ferdi Aras ile Ankara’daydım. İstanbul’da hiç işim yoktu. Hadi sür İstanbul’a gidelim ve Aşura günü Halkalı'da olalım dedim.

Öyle de yaptık, ancak araçla Aşura anma töreninin yapıldığı alana giremedik. Aracımızı da bir yere park edemedik, Halkalı'da dönüp durduk ve sonra Hazar Koleji Kurucusu Serdar Kavza’nın ziyaretine gittik. Bir saat sonra da Reis aradı bulunduğu yere çağırdı. Sanki tüm bunlar son ziyaretimiz için hikmeti ilahi tarafından gelişiyordu.

Evet Iğdır çok kıymetli bir değerini kaybetti.

Birçok hemşerimizin sığınağı, birçok hemşerimizin arkası, birçok hemşerimizin dert ortağı, birçok hemşerimizin dava arkadaşıydı. Benim de kirvemdi.

Hayatı bir makaleye sığmayacak geniş olan koca yürekli Reis ruhun şad olsun.  

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.