Ziya Zakir ACAR Bakü’den Iğdır’a dökülen inciler
Tarih : 2021-10-11
Tüm Yazılar

Ziya Zakir ACAR



Bakü’den Iğdır’a dökülen inciler

Selam desem, rüzgâr alıp götürse,
Ağrı dağdan Alagöz’e ötürse,
Kür sesimi gök Hazar’a yetirse,
Hazar coşup dalgalanıp dursa oy!
İçimdeki bu hasretim dinse oy! (E. Y)
Azerbaycan hasreti içimde o kadar büyüktü ki, kelimelerle anlatılmaz. Doğduğum yer ata topraklarını birbirinden ayıran, “O Tay-Bu Tay” kavramını gerçekleştiren, daha doğrusu bir yüreği ikiye bölen Aras kenarında bir köy. Kadim Türk toprakları olan şimdiki Ermenistan sınırlarında kalan “Canfida” Köyünden dedelerimin yani O Tay’dan koparılıp geldikleri bu Tay’da ki Ağaver Köyü…
Çocukluğumun ve gençliğimin geçtiği Aras/Araz Nehri kenarında suyun akışını izlerken hayaller kurardım. Acaba;  Aras’ın sularına karışıp Hazar’a kavuşabilir miydim? Çünkü engelsiz süzle süzle Azerbaycan’a, Hazar’a sadece Aras kavuşabiliyordu. 
Aras, sadece akarsu, Aras, sadece bir nehir değildir. Aras candır, Aras kandır, Aras bir yüreği ikiye bölendir. Aras tarihi hatıraların, olup bitenlerin tek şahididir.
Araz’ı buz bağladı/Dibi yarpız bağladı/Bir eve gonax oldum/Atımı gız bağladı/Araz çaldı başıma/Aşka yalnız bağladı.
Bakü, Azerbaycan'ın, Hazar Denizi'nin batı kıyısında yer alan başkentidir. Kafkasya’nın en büyük şehri, en önemli kültür ve ticaret merkezidir. Ülkenin en doğusundaki ve en önemli sanayi, ticaret ve kültür merkezi olmanın yanı sıra bir liman kenti olarak da önemlidir.
 
Haber alsam Muğan’ımdan, Mil’imden,
Nazlı Bakü’m, o neft kokan gülümden,
Kim demiş ki, düşmüş adı dilimden…
Azerbaycan, benim eşsiz yurdum oy!
Ölmez aşkım, İçimdeki sevgim oy! (E.Y) 
Adı dilimden düşmeyen Azerbaycan’a ilk olarak Sovyetler dağılmadan önce gitmiştim. Birinci Karabağ Savaşı sırasında çok ihtiyaç duyulan antibiyotik gurubu ilaçları için Türkiye çapında bir kampanya başlattık. Halk Eğitimi Merkezi Müdürü iken yaptığımız bu çalışmadan güzel sonuç almıştık. Dönemin valisi Şemsettin UZUN Başkanlığında yaptığımız kampanyada Türkiye’nin her yerinden gelen ilaçları Halk Eğitimi Merkezi salonunda topladık. Bir büyük kamyona yükledik. Ve 20 Nisan 1994 Tarihinde Iğdır Valiliğini temsilen heyete Başkanlık ederek Vali adına Nahcivan’a oradan da uçakla Bakü’ye gittik. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Merhum Haydar ALİYEV döneminde ilaçları ilgili yerlere teslim ettik. 
Birinci Karabağ savaşında canla başla mücadele eden Azerbaycan askerlerini yakından gördük. Gazilerle konuştuk. Savaşta mağdur olmuş çok insan vardı. Hastaneler tıklım tıklımdı. 2019 Yılında birkaç günlüğüne yine Bakü’ye gittim. Özlem gidermeğe çalıştım. 
Iğdır’da; seksenli yıllarda kurduğum “Iğdır-Azerbaycan Dil, Tarih ve Kültür Birliğini Yaşatma ve Destekleme Derneği adı altında her yıl Azerbaycan’ın önemli günleri için program yapıyoruz. Azerbaycan Artık Kafkasya’nın parlayan yıldızıdır. Nitekim otuz yıla yakın işgal altındaki topraklar kırk günlük bir savaş sonucunda geri alındı. Kadim Ata Yurdu topraklar asil sahiplerine kavuştu. Azerbaycan ülkesi bir bütünlük içerisinde Cumhurbaşkanı Sayın İlham ALİYEV’in kararlı ve dik duruşu sonucunda zaferle taçlandı. İkinci Karabağ Savaşında Türkiye’nin Azerbaycan’ın yanında olması da bir ayrıcalıktır. Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın sonsuz destekleri Savaşın sonucunda çok etkili oldu. 
Azerbaycan’ın ikinci Karabağ Zaferini tescilleyen anlaşmada tek kazanım Karabağ değil.  Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti ile Azerbaycan'ın batısındaki topraklar, ulaşım koridoru ile birbirine bağlanacak. “Bu bir nevi Türkiye'nin Türk Dünyasına bağlanması anlamına gelir" Türkiye için en önemlisi Zengezur Koridorudur Türkiye ve Azerbaycan sadece kara yoluyla değil demir yolu ile de arada başka ülke olmadan birbirine kesintisiz olarak bağlanmış olacaktır.
Bizim için en büyük hediye kardeşin kardeşe kalbidir, sıcak ilgisidir, sıcak duygularıdır. 26 Ağustos 2021 Tarihinde Iğdır’da IX Uluslararası Karabağ Kurultayı düzenledik. Başta Karabağ Azatlık Teşkilatı Başkanı Akif Nağı ve ekibi ile Karabağ gazilerini Iğdır’da ağırlamak nasip oldu. Kurultay çok olumlu geçti. Karabağ’ her yönüyle ele aldık. İlimiz Protokolü başta Sayın Valimiz Hüseyin Engin SARIİBRAHİM, İl Emniyet Müdürümüz Sayın Dr. Oğuzhan YONCA, Jandarma Alay Komutanımız, diğer kurum amirleri bizleri yalnız bırakmadı. Ankara’dan gelen Eski Valimiz Sayın Amir ÇİÇEK ve Bakü Eski Büyükelçisi Hulusi KILIÇ da aramızdaydılar. 
Ve 20 Eylül 2021 gününde aniden Bakü’ye uçtum. Özlediğim o neft kokan Hazar’ın kıyısında saatlerce dolaştım. Havaalanına ilk indiğimizde ekibiyle Karabağ Azatlık Başkanı Akif NAĞI vardı. Dönünceye kadar ekibiyle beni yalnız bırakmadı.
Azerbaycan AZ TV’de moderatörlüğünü Elnar Memmedli’nin yaptığı “Esas Mesele” adlı canlı yayın programına katıldım. Azerbaycan Milletvekili Elşad Mirbeşiroğlu ve Yeni Musavvat Medya Grup Başkanı Rauf Arifoğlu ile birlikte Zengezur Bölgesi ve Ermenilerin tutumları üzerinde konuştuk. AZ TV Turan TV yapımcısı Zernişan İngılapgızı her zaman yanımızdaydı. Sonra Sona ÇERKEZ Hanım’ın hazırladığı hediyeler, hoş sohbetleri, okuduğu hüzünlü şiirleri…
Cevanşirler Sülalesinin Han Kızı Hurşit Banu Netavani Azerbaycan kültür ve sosyal hayatında iz bırakmış bir kişidir. XIX. yüzyıl Azerbaycan’ında Fuzûlî mektebinin en tanınmış temsilcisi olarak kabul edilir. 15 Ağustos 1830’da Karabağ’ın Şuşa şehrinde doğdu. Baba tarafından Karabağ’ın meşhur hâkimi İbrahim Halil Han’ın, anne tarafından Gence hâkimi Cevat Han’ın torunudur. Bundan dolayı halk arasında “Han Kızı” adıyla meşhur olmuştur. Hayatının büyük bir kısmını Şuşa’da eşinin de teşvik ve desteğiyle daha çok hayır işleriyle uğraşarak geçiren Hurşid Banu 2 Ekim 1897’de vefat etti. Şuşa’da “İmaret” adı verilen yerde defnedildi. Yoksullara ve muhtaçlara yardım edip şefkat göstermesi halk arasındaki itibarını arttırmış, bu sebeple onun keramet sahibi olduğuna bile inanılmıştır. 6 km. uzaklıktaki İsa Bulağı denilen yerden Şuşa’ya içme suyu getirmek için yaptırdığı kemer ve suyoluna halk “Han Kızı Bulağı” diyerek onun adını ebedîleştirmiştir.
Torunu Prof. Dr. Feride Hicran benim Bakü’de olduğumu duyunca evine davet etti. Kendi eliyle yaptığı Karabağ Dolması ve Karabağ Döşeme Pilov ikram etti. Araştırmacı yazar ve aynı zamanda çok güzel şiirler yazan Feride Hanım’ın güzel sesinden yemek boyunca şiirler dinledik.
Eski dostları ziyaret ettim. Milletvekili ve İlimler Akademisi Başkanı İsa HEBİBBEYLİ, Milletvekili ve araştırmacı yazar Eziz Elekberli, Diaspora Bakan Yardımcısı Valeh Hacıyev ve Diaspora Bakanı Sayın Fuat Muradov…
Bakü; o muhteşem şehir anlatmakla bitmez. Tarihi hamamları, dini yapıları, Kız Kalesi, Şirvanşahlar Sarayı ve Minyatür Kitap Müzesi gibi yapılarıyla başkent Bakü’de yer alan İçeri Şehir (Old City), ülkenin en popüler ziyaret noktaları arasında. 2000 yılından bu yana UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde olan İçeri Şehir, Tunç Çağı’ndan itibaren ülkenin en önemli yerleşim yerleri ülkenin tarihi geçmişini ve mimari dokusu… 
Bakü’nün en ünlü yerlerinden biri olan Devlet Bayrağı Meydanı, 162 metre yüksekliğindeki devasa bayrak direğiyle, dünyanın en yüksek ikinci bayrak direğine ev sahipliği yapıyor. Bayrak direği üzerinde 70 metre uzunluğunda ve 35 metre genişliğinde bir Azerbaycan bayrağı dalgalanan bu meydan, 2007 yılında İlham Aliyev tarafından açıldı. Günümüzde ülkedeki resmi törenlere ve kutlamalara ev sahipliği yapan bu meydan, şehrin ana meydanı olarak anılıyor.
Şehrin her yerinde önemli devlet adamları, şairler, kahramanlar ve yazarların heykelleriyle karşılaşırsın. Ve Nesîmî yaratıcılığının mühim bir kısmını oluşturan, coşkun bir ilham ve alevli bir kalbin ürünü olan gazellerinde yalnız Allah sevgisini değil, aynı zamanda insan sevgisini, hayatını verdiği güzel sevgisini, yüksek şiiriyet ve ihtirasla terennüm eder. Nesîmî kendinden önce gelen şairlerle kıyaslandığında, Azerbaycan Türkçesini bir edebiyat dili, şiir dili olarak daha da geliştirmiş, bu dilin bütün elvanlığını, canlılığını, musikisini ve şirinliğini şiirlerinde aksettirebilmiştir:
Düştü yene deli gönül gözlerinin Hayaline,
Kim ne bilir bu gönlümün firi nedir, Hayali ne?
Al ile ala gözlerin aldatıp aldı canımı,
Alını gör ne al eder, kimse erişmez aline.
 
Nizami yine seslenir:
Meseldir, seveni sevmek gerektir,
İyi niyetlere irmek gerektir.
Gülendam dexi söylemedi tekrar,
Heqiqet dinmemeklik olur iqrar.
Meseldir, kendi düşen ağlamaz der,
Axan deryayı kimse bağlamaz der…
 
Hurşidbanu Natevan, Bahtiyar Vahapzade Halil Rıza Ulutürk,  Ahmed Cevad,  Almas İldırım ,  şık Alesker,   Mirza Alekber Sabir , Mikail Müşfik, Molla Penah Vâkıf,  Resul Rıza,  Rüstem Behrudi, Zelimhan Yakub, Sabir Rüstemhanlı, Salman Mümtaz, Samed Vurgun ve nice şahsiyetler. Azerbaycan’ın değerlerini heykellerini her cadde ve sokakta, kamu binaları önünde görmek mümkündür. Böylece gençler heykelin önünden geçerken büyük şahsiyetlerin görüp hatırlayacaktır. 
Ve şehitlerin mezarları başındayız.  Osmanlı İmparatorluğu’nun en zor günlerini yaşadığı yıllarda Türk askerinin neler yapabileceğini en veciz bir şekilde ifade eden bir şehitlik burası. Şehitliği şöyle bir baştan bir başa dolaştım. Ankara’dan başlıyor Adana’dan Konya’dan Kayseri’den, Malatya’dan Diyarbakır’dan, Samsun’dan, Halep’ten, Kerkük’ten velhasıl Osmanlı’nın sahip olduğu her toprak parçasından can düşmüş buraya hepsi kardeşlerini Azerbaycanlı canlarını zulümden kurtarmak için can vermişler kan vermişler ve burada bu kardeş topraklarda güven içeresinde yatıyorlar. Ben şöyle düşünüyorum da biz millet olarak gittiğimiz her yere coğrafyanın her karış toprağına adaleti doğruluğu güzelliği iyiliği götürmeye çalışmışız. 
Azerbaycan, özellikle Bakü dünyanın en güzel şehirlerinden biridir. Daha da güzelleşmiş. İnsanları güzel, yürekleri güzel…
Azerbaycan yüreğimde bir şah damardır
Ben Yakup gibiyim uzun yıllardır
Onda Yusuf'umun kokusu vardır
Ve hasreti gönlümde büyük Türkistan kadardır
Ayettir kitabımda bayrağımda rüzgârdır
Azerbaycan yüreğimde şah damardır. (Y.B.B)
Teşekkürler Bakü!...
Ziya Zakir ACAR

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.