Cabbar ŞIKTAŞ IĞDIR'IN SİYASİ ANALİZİ
Tarih : 2022-05-04
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



IĞDIR'IN SİYASİ ANALİZİ

Uzun zamandır ülke ve Iğdır siyasetiyle ilgili yorum yapmıyordum.

Doğrusu neyi nasıl yazacağımı bilmediğimden gelişmeleri sadece seyretmekle yetiniyordum.

Önümüz seçim...

Hem cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimi hem de belediye başkanlığı yani yerel seçimler var.

Belediye seçimlerini pek önemsemiyorum çünkü genel seçimler yerel seçimlerden önce yapılacağı için genelden alınacak sonuçların yereli etkileyeceği  kaçınılmaz bir gerçek olacaktır.

Bu bağlamda ülke şu anda tamamıyla cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine odaklanmış durumda.

Cumhurbaşkanlığı seçimi ile milletvekilliği seçimi aynı gün yapılacak. Yani sandığa giden seçmen hem yerelde vekilini seçecek hem de cumhurbaşkanını seçecek. Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalacak olursa yasa gereği bir hafta sonra yine pazar günü seçim yapılacak.

Bu yasal mevzuatlar kendi seyrinde devam ettirilecek olsa da, asıl mesele ittifak seçmenlerinin cumhurbaşkanını seçerken takınacakları tavırdır.

Çünkü bugünkü tabloya göre ittifakların oyları milletvekilliğinde birleşmeyecek ve her parti aldığı oy oranına göre milletvekili çıkarabilecektir. 2018 yılında yapılan ittifak seçimi gibi az oy alan partinin oyu, çok oy alan ittifak partisine sayılmayacaktır.

Hal böyle olunca partiler ittifakı sadece cumhurbaşkanlığı seçiminde yapacak ve milletvekilliği seçiminde de kıran kırana bir mücadeleyle birbirlerinden oy devşirmenin yollarını arayacaklardır.

Cumhurbaşkanlığı üzerinde kurulan ittifaklarda oluşacak çatlak seslerin artması ise pek olasıdır.
 

OYLAR AYRI SAYILACAK

Seçim barajının 7’ye düşürülmesinin ardından ittifakların oylarının birbirine sayılmayacağının açıklanması ülke genelinde tüm hesapları alt üst etti. 6 partinin bir araya gelerek millet ittifakı kurması hükümetin çok işine gelmedi. Ak Parti-MHP Hükümeti, bu ittifakı dağıtmak için de seçim barajını 7’ye düşürüp, seçimde oyların bir sayılmasının önünü kesmek için bir hamle yaptı ve oyların ayrı sayılacağı açıklandı.

Doğrusu bu yasalaştı mı bilinmiyor. Ama büyük ihtimalle yasalaşacak ve her parti kendi gücüyle seçime girecek ve aldığı oy oranına göre vekil çıkaracaktır.

IĞDIR BUNDAN NASIL ETKİLENİR?

İttifak partilerinin oyları 2018 seçimlerinde birlikte sayılmıştı. MHP, Ak Parti’den çok oy aldığı için de oylar MHP’de toplanmıştı.

Yani eğer MHP’nin aldığı oy, HDP’nin aldığı oyun yarısından bir fazla olmamış olsaydı, AKP’nin oyları devreye girmiş olacaktı ve birer milletvekili çıkarmış olacaklardı. Ancak 2018 seçimlerinde MHP’nin aldığı oy oranı bu sayıya yeterli olduğundan bu ayrıntı gündeme gelmemişti.

Şimdi ise durum tamamen farklı.

Her parti alacağı oy oranına göre milletvekili çıkarabilecektir.  

Örneğin HDP 50 bin oy alırsa, ikinci partinin 25.001 oy alması gerekmektedir.

İttifak oyları birlikte sayılmadığı takdirde, her parti göstereceği adaya göre alacağı oylar ile çoğunluk sağlayamayacakları düşünülürse HDP alacağı oy ile iki milletvekili kazanmış olacaktır.

2018 seçimlerinde Iğdır’ın seçmen sayısı 120 bin idi.

95 bin oy kullanıldı ve bunun 93 bini geçerli sayıldı.

Yaklaşık 41.500 HDP, 22.500 MHP, 20.000 AKP aldı. Ve diğer partiler de geri kalan oyları paylaştılar.

Normalde HDP’nin 2015-2018 milletvekili seçiminde aldığı oy oranına baktığımızda ve bu oyları  önceki seçimlerle mukayese ettiğimizde 2018 yılında aldığı oy oranının oldukça düşük olduğu görülür.

2023 seçimlerinde doğal olarak seçmen sayısı artarak değişecektir. Haliyle sandığa yansıyacak oy oranı da artacaktır. Ancak oyların partilere göre dağılımı farklılaşabilir.  

Farklılaşması beklenen bu dağılımın, hem partilerin ülke genelinde arkalarına alacakları rüzgâr ile hem de yerelde gösterecekleri aday ile yakından ilgisi olacaktır.
 
Etnik ayrılıklarımız üzerinden yapılan seçim hesaplarının ve oyunlarının artık 2023 yılında pek işe yarayacağını sanmıyorum. Çünkü vatandaş gerilimden bıkmış, usanmış durumda. Diğer bir konu da artık herkes kendi geleceğini, çıkarını, iyiliğini düşünüyor.

İdeolojilerin ırksal anlamda bir birliktelik sağlayacağını tahmin etmiyorum.

Zira ırksal anlamda bir dayanışma söz konusu olsaydı, son yapılan İhracatçılar Birliği seçiminde bu belirgin bir şekilde gözükürdü. Oysa neredeyse tam tersi oldu. Yani şunu anlıyoruz ki, seçimlerde insanlar ideolojilerden çok toplumsal ve bireysel çıkarlarını düşünüyorlar.

Her şeye rağmen yine de yapılan hesaplamalarda milletvekilliğinin birini HDP’nin kazanacağı gerçeğini değiştirmeyecektir.

Diğer milletvekilliği için de partilere oylar eşit oranlarda dağılacak olursa örneğin 50 bin oyun yarısının bir fazlasını alabilecek bir parti ve de aday bulabilmek çok önemlidir.

HERKESİN DİLİNDE CANTÜRK ALAGÖZ VAR

Partiler aday belirlemek için elbette ince eleyip sık dokuyorlar.

Genel seçimde HDP tabanı her ne kadar başka partilere kayabilse de, yine bir milletvekili banko olarak HDP’nindir. Geri kalan ikinci milletvekiline de ortaktır. Ak Parti, MHP, İyi Parti, CHP, DEVA ve Gelecek Partisi de iyi bir hesap yapıp ikinci milletvekilliğini kazanmanın yollarını arayacaklardır.

İşte bu noktada Iğdır’da, şehrimizin en popüler siması Cantürk Alagöz aday olacak mı, olmayacak mı noktasında oldukça yoğun bir kulis yaşanmaktadır.

Ak Parti Cantürk Alagöz’ün aday olmasını canı gönülden ister. Çünkü zahmetsiz bir seçim kazanmış olur. Iğdır Spor ve yaptığı yatırımlarla Iğdır gündemini bir anda alt üst eden Alagöz ile yaptığım bir sohbette, adaylık düşünmediğini ifade etmişti.

Ancak sürecin ne getirip ne götüreceğini kimse hesap edemez diye de eklemişti.

Siyaset kazanma sanatıdır.  

Kim iyi hamle yapar, kim iyi politika izlerse o kazanır.

Ak Parti 20 yıldır ülkeyi yönetiyor. Ak Parti iktidara geldiğinde doğan çocuklar bugün oy kullanıyorlar. Haliyle Ak Parti’nin artılarını hesapladığımız kadar, yıpranmışlığını da hesap etmeliyiz.

Son dönemde ekonomide yaşanan gelişmeler, tarım ve hayvancılıktaki sıkıntılar, mazot, gübre, elektrik, doğalgaz ve bunlara bağlı olarak her şeyin ateş pahası olması Ak Parti açısından sıkıntılı bir süreçtir.

Taşların yerine oturması için henüz zaman var. Merhum Demirel’in dediği gibi “siyasette 24 saat çok uzun bir süredir” zamanı iyi kullanan, boş ve gereksiz konuşmayan, doğru adım atan partilerin şansı elbette ki yüksek olacaktır.

Doğru aday, doğru politika, insan odaklı yaklaşımlar her zaman kazandırır.

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.