ÜLKEDE BÜYÜKBAŞ HAYVAN KALMADI

Iğdır İskenderun final maçı sonrası herkes gibi bizim de moralimiz bozuldu. Stadyumdan çıktık İstanbul’dan maç için Ankara’ya gelen kirvem iş insanı Metehan Göleli bizleri kendi mekanında ağırladı. Ertesi gün Iğdır’a dönmeyi planlamama rağmen o moral bozukluğu ile İstanbul’a geçmeye karar verdim.  

İstanbul’da birkaç gün iş insanı Efes Yıldırım, iş insanı ve Çanakkale Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Volkan Temiz ve iş insanı Emin Baştemur’un misafiri olduktan sonra Efes Yıldırım, Kıyas Baştemur ve ben araçla yola çıkıp Iğdır’a geldik.

Gelirken hiç acele etmedik, hatta Amasya’da bir gece konakladık.

Üçümüzün de dikkatini çeken önemli bir konu vardı.

İstanbul’dan Iğdır’a kadar büyükbaş hayvan sürüsü neredeyse hiç görmedik. Birkaç köyün ortak sürüsü vardı ama o da çok az sayıdaydı.

Yani geçtiğimiz illerin hiçbirinde yol kenarında bulunan meralarda, yaylalarda büyükbaş hayvan sürülerinin olmaması gerçekten garip bir durumdu.

Çünkü aynı yolu defalarca gidip gelmiş, yolda hayvan sürüleri ile karşılaşmış, hatta yolda rastladığımız hayvan sürülerinin arasından geçmek için çobanların koşturmacasına şahit olmuşuzdur.

Naçizane küçük bir çiftliğim olduğu için konuya daha çok duyarlılık göstermekte olduğumdan yıllardır sürekli tarım ve hayvancılık konularında yazılar yayınlıyor, Tarım ve Orman Bakanlığının dikkatini baş gösteren sorunlara çekmeye çalışıyorum.

Tarım Bakanlığının yıllardır uyguladığı tarım ve hayvancılık politikasının yanlış olduğunu, tarım ve hayvancılık sektöründe iştigal eden büyük işletme sahiplerinin de, milletin efendisi olan köylünün de her geçen gün bittiğini, iflas ettiğini; yem, gübre, mazot, elektrik, veteriner ilaçları maliyetlerini karşılayamadığı için hayvanlarını kesime gönderdiklerini, tarlasını ekemediğini yıllardır haykırıp duruyoruz.

Elbette bir tek biz değil, bu işi görev bilen bazı siyasiler, bir ülkenin en önemli silahının gıda olduğunu bilen yazarlar, gazeteciler de sürekli bu sorunu dile getirmekte hatta öyle ki FOX TV Ana Haber sunucusu Selçuk Tepeli’nin yaptığı gibi sinirlerine hâkim olamayıp bardak devirenler dahi var.

Tarım Bakanlığının ülke genelindeki hayvan sayısı gerçeği yansıtmaktan uzaktır.

Çünkü Tarım ve Orman Bakanlığı, verileri işletmelerin Hayvan Sağlığı Şubesine yaptıkları kayıtlara göre elde ediliyor.

Oysa o kayıtlar geçmişte yapılmış olan ve artık güncelliğini yitirmiş, gerçeği yansıtmayan kayıtlardır.

Birçok köylü, çiftlik sahibi adına kayıtlı olan hayvanları kestirmiş olmasına rağmen sistemden düşürmemiştir.

Tarım Bakanlığının köylerde geniş çaplı tarama çalışması, hayvan işletmelerine veteriner hizmeti öyle sanıldığı kadar verilmemekte, hayvan sahipleri de veteriner hizmetlerinin tamamını özel veteriner kliniklerinden almaktadırlar.

Kendi kendine yetebilen bir ülke iken, tarım ve hayvancılığa reva görülen bu uygulama son derece yanlıştır.

Tarım ve hayvancılığa verilen desteklerin tamamı sözde ve yaraya merhem olamayacak niteliktedir.

MARİNALARDA ZENGİNLERE MAZOT NEREDEYSE BEDAVAYA VERİLİRKEN, ÇİFTÇİ 25 TL’DEN MAZOT ALIP ÜRETİM YAPIYOR

Milyon dolarlık yatlar mazotu örneğin 5 liradan alırken, akşamdan sabaha geçim derdinde olan köylü, çiftçi  mazotu yaklaşık 25 liradan alıyorsa sorgulanması gereken çok şey var demektir.

Bunun izahını kim neye göre yapar bilmiyorum.

Bildiğim şudur ki, şu anda marinalarda milyon dolarlık yatlar mazot ticareti yapıyor. Mazotu milyarder yat sahipleri marina petrol istasyonundan ucuza alıp, köylüye pazarlıyorlar.

Madem öyle bari köylüye de ucuz satın ki ekilmedik bir karış yer kalmasın.

Hal böyle olunca tarım ve hayvancılık elbette biter.

Elbette ülkede hayvan sıkıntısı çekilir.

Göreceksiniz yarın ülkede hayvan yok deyip yurt dışından hayvan ithal etmeye kalkışacaklar.

Oysa kendi işletmelerini destekleyip, et fiyatlarını aşağı çekmek, düzgün bir politika izlemek varken, umursamaz bir tavırla ya da evrak üzerinde sözde destek paketleri açıklamak tarım ve hayvancılık sektörünün bitmesine sebep olmaktadır.

Şu anda Iğdır’da etin kilosu 120 ile 150 tl arasında satılıyor.

Üreticiye sorarsanız kestirdiği hayvandan elde ettiği para hiçbir yaraya derman olmuyor.

Çünkü giderler çok fazla, yem, elektrik, mazot, gübre, işçi ve görünmeyen maliyetler işletme sahiplerini ciddi manada sarsıyor. Bugün ülke genelinde binlerce işletmede artık hayvan yok. İşletme sahipleri yüksek maliyetler sebebiyle sektörden ya çekiliyor ya da geçici olarak faaliyetlerini durduruyorlar.

Umarız yetkililer yaşanan vahim durumu daha fazla görmezden gelmeyip maliyetleri süspanse eder, tarım ve hayvancılık tekrar ayağa kaldırılır.

Tweet