Cabbar ŞIKTAŞ ÖLMEK NE GARİP ŞEY ANNE
Tarih : 2022-06-19
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



ÖLMEK NE GARİP ŞEY ANNE

Bugün babalar günü, inanılmaz bir duygusallık kapladı içimi.

Daha henüz yeni ebediyete intikal eden annem geldi aklıma.

Doyasıya ağlayamadığımı düşündüm. Sanki onun ölümüne, aramızdan ayrılışına çok çabuk alıştım sayıyorum kendimi.

Oysa babalar günü ve babamın aramızdan ayrılışının 18. yılı.

18 yıldır koskoca çınar aramızdan ayrılıp gitmiş ve biz onu 18 yıldır görmüyoruz.

Evet, Ahmet Kaya’nın dediği gibi “ölmek ne garip şey anne” doğuyoruz, yaşıyoruz ve ölüyoruz.

Yaşamak için verilen mücadelenin sonu yok, ne kadar malın, mülkün, evladın olsa da sonu ölüm.

Hiçbir güç ölümün önüne geçemiyor ama, insanoğlu elleriyle gömdüğü en değerlilerinden bile ders almadan ölmeyecekmiş gibi sarılıyor dünyaya.

Dünya malına olan düşkünlük, nefsin açlığı, dünyayı dört elle sarıp sarmalamak, her şey benim olsun hırsıyla helal haram gözetmeden vahşi bir yırtıcı gibi saldırılmasını henüz daha idrak edebilmiş değilim.

ÖLÜM

Allah bu dünyanın geçici olduğunu, ebedi dünyanın ölümden sonra başlayacağını kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim'de açıklamış ve gönderdiği Hz. Peygamber ile de bunu halka beyan etmiştir.

Oysa insanoğlu bunları bildiği halde ne hikmetse bu ayet ve hadislere uymak yerine, nefsine uyarak hareket etmekte, kefenin cebi olmamasına rağmen yığdıkça yığmaktadır.

Hz. Ali, dünya malıyla ilgili şöyle der: “Dünya malı bir karıncanın ağzındaki arpa kabuğu kadar değerli değildir.” Yani dünyanın benim için hiçbir değeri yoktur ki yaşantısında da bunu görmek çok mümkün, tek maddi sermayesi; zırhı, kılıcı ve atıydı.

Hakeza Hz. Resulullah’ın da maddi olarak hiçbir şeyi yoktu. Eşi Hz. Hatice’nin mal varlığı vardı ve onu da İslam dininin yaygınlaştırılması için harcar, fakir fukaraya dağıtırdı.

Rol modellerimiz mal biriktirmezken, bizler Karun gibi, Firavun gibi, Muaviye gibi para biriktirmekte, helal haram bilmeden kul hakkı yemekte, hiç ölmeyecekmişiz gibi dünya malına tamah etmekteyiz.

Evet, bugün babalar günü.

Benim gibi babası bu dünyadan göçüp gidenler gibi ben de duygusalım. Ama bu yazdığım satırlar duygusal sözlerim değil.

Bu hayat felsefem.

Bu yaşam tarzım.

Bu inanarak telaffuz ettiğim ifadeler.

Yaradan bizleri çalışmamız için programlamıştır.

Hiç ölmeyecekmişsiniz gibi çalışın demiş ama, çalışırken kul hakkı yiyin dememiştir. 

Yarın ölecekmişsiniz gibi ibadet edin derken, hiç çalışmayın sadece ibadet edin de dememiştir. 

Zira helal çalışmak da bir ibadettir. 

Çoluk çocuğunun rızkını helalinden kazanmak, kimseye muhtaç olmadan yaşamak, birilerine el açmadan ömrünü tamamlamak insan olmanın verdiği gerekliliklerden birisidir.

Elbette özel durumları olabilir insanın.

Engelleri olabilir.

İşleri ters gidip iflas edebilir.

Şanssızlık yaşayabilir.

Bu gibi durumlar olağan dışı durumlardır.

Referans alınacak gerekçeler değildir. 

ÖLÜMLÜ DÜNYA

Mezarlıklar vazgeçilmezlerimiz ile doludur.

Kimi tez, kimi geç çekip gittiler bu dünyadan.

Geride bırakmışlarsa eğer hoş bir sedaları kalır. Bırakmamışlarsa eğer kabristanlığın o ağır kasvetli atmosferinde kaybolup giderler. 

İsminin yaşamasını isteyenler, insanlık namına, güzellik adına, yardımseverlik hesabına attıkları her adım mutlaka bir yerlere yazılır. Eminim ki bu duyguları ruhlarında barındıranların bu adımları hem ilahi makamda hem insanların gönlünde yerine ulaşır.

ÖLÜMDEN DERSLER ÇIKARMALIYIZ

Çoğu zaman, özellikle de yalnız kaldığımda ölümü düşünürüm.

Etrafımda onlarca vazgeçilmezimi kendi ellerimle toprağa verdiğimi hatırlarım.

Bu dünyanın geçici olduğunu, ebedi dünyanın ölümden sonra başlayacağına olan inancım tamdır. Her şeyi yan yana koyduğumda dünyadan elimi eteğimi çekmiyorum ama, gereksiz hırslara, fuzuli strese, manasız gerginliklere hiç gerek yok diye kendime hep telkinde bulunurum.

Dua ederken hep şöyle derim: “Allah’ım, beni boynunda kul hakkı olan birisi olarak huzuruna alma.” en çok korktuğum kul hakkı yemektir.

Çünkü Yüce Allah der ki: “Bana kul hakkıyla gelmeyin.”

Neyse sözü fazla uzatmaya gerek yok, umarım “Babalar” günü anısına yazdığım bu yazıdan azizleri ebediyete intikal etmiş olanlarla birlikte tüm okuyucularımız bir nebze de olsa yazdıklarımı kalp gözleriyle okumuşlardır.

Babalar gününüz kutlu olsun.      

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.