Cabbar ŞIKTAŞ SEÇİM YAKLAŞTI İŞLER DEĞİŞTİ
Tarih : 2022-09-04
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



 SEÇİM YAKLAŞTI İŞLER DEĞİŞTİ

İlginçtir ama her seçim öncesinde devlet kurumlarında bir başıboşluk, bir umursamazlık, iş yavaşlatma, dedikodu, iftira alıp başını gider.

Düne kadar iktidarın bir numaralı bürokratı gibi davrananlar, seçim yaklaştığında ne hikmetse bu tutumlarından vazgeçiyor, vazgeçmekle kalmıyor enteresan davranışlar sergileyerek gelen talepleri kulak ardı edip çıkmaza sokmak için ellerinden geleni yapıyorlar.  

Çocukluk ve gençlik yıllarında bastırılmış duyguları olur ya insanların, işte bunun seçim döneminde dışa vurumu gibi ülke bürokrasisinin dışa vuran duyguları çok belirgin ve sırıtık bir şekilde görülmektedir.  

Kulağımıza gelmiyor değil, kurumlarda birbirlerinin ayağını kaydırmak için, vatandaşın işini çözmekten ziyade sürüncemede bırakmak için, zorluk çıkarıp menfaat temin etmek için çeşitli entrikalar çevrildiği sıkça duyulmaktadır.

Yukarıda sıraladığım vahim hadiseler her ne kadar ülke genelinde yaşanıyor olsa da şüphesiz ki Iğdır da bundan payına düşeni almaktadır.

Bir iş yaparken bürokrasi engelini aşmak için illa ki birilerini görmeniz, aracı koymanız, iltimasta bulunmasını istemeniz gerekmektedir.

Çünkü işler artık aracısız, avantasız olmuyor.

Bizim buralarda şöyle bir deyiş vardır, “xermen üstü” yani harman üstü. Hasadın alınmaya başlandığı dönem.

Hasatta herkes payına düşeni alır.

Seçim öncesi de ülke “xermen üstü” herkes bir şeyler aşırma peşinde.

Geçtiğimiz haftalarda kaleme aldığım bir yazımda “müfettişlik” makamının, yetkisinin, çalışabilirlik alanının mutlaka yeniden tahsis edilmesi gerekmektedir demiştim.  

Savcıların ve polisin yolsuzluklarla ilgili eskiden olduğu gibi aktifleştirilmesi gerekmektedir.

Yıllardır ülke genelinde birkaç ayyuka çıkmış hadiseye müdahale edilmesinin dışında yapılmış bir yolsuzluk operasyonu duyulmuş değildir.

Operasyonun olmayışı, suçluların cezalandırılmayışı, suç işleyenlerin mükafatlandırılırcasına yol verilmesi, daha çok kişiyi teşvik etmekte, daha çok yöneticinin, seçilmişin, suça meyletmesine vesile teşkil etmektedir.

Aynı zamanda namusuyla, şerefiyle, onuruyla; "devletin malı deniz, yemeyen keriz" mantığını elinin tersiyle itenleri de göz ardı etmiş oluruz.  

Biri suç işlediğinde cezalandırılmalı, suç işlemeyenler de ödüllendirilmelidir.

Dediğim gibi seçim arifesine girildiğinde ne hikmetse enteresan biçimde ve çok belirgin bir şekilde hem fitne mekanizması harekete geçmekte hem rüşvet artmakta hem de işler yavaşlatılarak insanlar zora sokulmaktadır.

Ama kime sorsan asla böyle bir şey yoktur derler.

Yok demekle var olan gerçekler yok sayılamaz.  

İktidar yıpranır bahanesiyle suçu ve suçluyu görmezden gelmek, suçun olmadığı anlamına gelmez.

Kaldı ki yapılan yolsuzluk, usulsüzlük operasyonları iktidarı küçük düşürmez, aksine toplum nazarında yüceltir.

Bunu zaman zaman söylerim; polis, kendi içine operasyon yapan bir kurumdur.

Aynı üniformayı giyen kişiler hata yapsalar yine polis tarafından yakalanırlar.

Polis teşkilatı bir devlet kurumudur. On binlerce mensubu vardır. İçindeki çürükleri yine kendisi temizler. Bu temizliği yaptıkça da teşkilat yücelir.  

Ama ne hikmetse yıllardır hiçbir kurumda usulsüzlük yokmuş gibi davranılıyor.

Her şey çok normalmiş gibi hareket ediliyor.

Ben yerel bir gözlemci olarak şöyle yorumluyorum.

Bizim adamımız, bizim partilimiz, bizim cemaatimiz, bizim milletimiz, bizim çocuklar düşüncesini hakim kıldığımız sürece yanlışları temizleyemez aksine  sayılarını daha çok artırırız.  

ÖZ ADAMIMIZDI

Bu ülkenin evini yıkan yine yöresel tabirle “öz adamımızdı” sözüdür. Bilerek ve isteyerek yolsuzluk yapan, bilerek ve isteyerek ihaleye fesat karıştıran, bilerek ve isteyerek hiçbir amaca hizmet etmeyen yatırımlara göz yumulması, milli gelirimizin heba edilmesi anlamına gelir.

Yani şöyle de diyebiliriz.

Eğer birisi yolsuzluk ve usulsüzlük yapıyor ve birileri de ses çıkarmıyorsa suça ortaktır.

SUÇ İŞLEYEN CEZA ALMALI, İŞLEMEYEN ÖDÜL ALMALI

Birisi vergisini öder, birisi ödemez.

Ödeyen ödüllendirilmediği gibi, ödemeyene indirim yapıp borcunu pula çevirip alırsanız ödeyen de bir zaman sonra ödememeye başlar.

Çünkü ortada haksız bir durum oluşur ve mükafatı ise borcunu ödemeyen almış olur.

Birilerinin cezalandırılması için zil takıp oynamıyoruz. Biz sadece sistemin dahi iyi işlemesini istiyoruz.

Ülke genelinde devletinin malını deniz gibi görüp her istediğini alıp satan, çar çur eden kim varsa hesap sorulsun istiyoruz.

Rüşvet, haksız kazanç, gereksiz giderler çok ciddi meblağlar ediyor. Bu paralar ülkemizin birçok derdine derman olabilecek paralardır.

Bu paralar fakir fukaranın geleceğine ışık tutabilecek paralardır.

Ülkemizde kaç milyon kişi henüz daha 5 yıldızlı bir otelin kapısından içeri girmemiştir.

Kaç milyon kişi henüz daha mazot’u 5-10 TL’ye alan milyon dolarlık yatların yanına bile yaklaşmamıştır.

Kaç milyon kişi tatil beldelerinin hiçbirini görmemiştir.

Kaç milyon kişi akşamdan sabaha ne yiyip içeceğini düşünmektedir.

Kaç milyon kişi henüz daha uçağa binmemiştir.

Kaç milyon kişi ülke dışına çıkmamıştır.

Umarız devleti soyanlar hak ettikleri cezayı alır, yediklerini kusarlar.

Umarız liyakatsiz, iki yüzlü, içi fitne dolu, haramzade olan idareciler tez zamanda pasifize edilirler.  

Umarız şehrimizin devam eden yatırımları hükümetimizin güçlü desteği ile bir an önce sonlandırılır.

Umarız şehrimiz Iğdır modern bir şehir görünümüne tez zamanda kavuşur.

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.