Arslantürk AKYILDIZ KURTULUŞUMUZUN 102. YILI..
Tarih : 2022-11-12
Tüm Yazılar

Arslantürk AKYILDIZ



KURTULUŞUMUZUN 102. YILI..
Iğdır’ın kurtuluş günü 102. yılına girdi kıymetli okuyanlarım.. Her kurtuluş yıldönümünde gurur ve hüzün birlikte yaşanıyor..  

Üzerinden yıllarda geçse de  dram dolu o acılı yıllar unutulmuyor.. Tarihin tozlu raflarında yerini alan arşiv belgelerini incelediğimizde ne kadar büyük acılar çektiğimizi, nice katliamlar yaşadığımızı tüylerimiz ürpererek görüyoruz.. Geçmişte yaşanan bu acıları bilmeyen ve hissetmeyenler tarafından, cılız olarak da dillendirilen “kurtuluş günlerini niye kutluyoruz. Ne gerek var var” şeklindeki haddini aşan ifadelerin ne kadar acı değil mi.. ? 

Ancak bu haddini aşan ifadelere aldırmadan tarihte yaşadığımız acıları en iyi şekilde öğrenip, gelecek için uyanık olmamız gerçeği, tarihimizi iyi öğrenmemiz ve  ders çıkarmamızı zorunlu kılıyor. Tarihin hemen her döneminde, büyük olaylar yaşamış ve acılar çekmiş bu coğrafyada bulunmamız, bunu bir zorunluluk olarak sunmaktadır. 

  Iğdır’ımızın düşman işgalinden kurtuluşunun 102. Yıldönümünü kutladığımız bu günlerde, acıda olsa o karanlık yılları yeniden hatırlamak gerekmektedir.  Bu coğrafyada yaşamanın en büyük şartı ,  “ Güçlü olmanın” gerekliliğini gözden uzak tutulmadan, devamlı uyanık olama zorunluluğunu bilip, gereğini yerine getirmek gerekmektedir. Geçmişte bu gerçek gözden uzak tutulduğu ve hazırlıklı olunmadığı için büyük facialar yaşadık..

Özellikle 1914 yılından 1920 yılına kadar şiddetini artıran Ermeni saldırılarına karşı,  Tuzluca ( Kulp ) , Aralık, Melekli başta olmak üzere, milis kuvvetleri kuruldu. Hatta “Aras Türk Hükümeti “  adıyla bölgenin tamamını kapsayan bir hükümet dahi kuruldu. Ancak bunlara rağmen, bir türlü Ermeni saldırıları durdurulamadı. Zira eldeki imkanlar çok sınırlıydı.. Bütün kahramanlıklara rağmen saldırılar için yıllarca hazırlık yapan Ermeniler devasa silah ve mühimmat stoklarına sahiptiler..

Milli Mücadele yıllarının en önemli haber kaynaklarından olan Albayrak Gazetesinde, o günlerle alakalı olarak  şunlar yazılmaktadır; “…..Ermeniler , Beyazıt Sancağı hududunun öte tarafında ve Balıklı Göl civarındaki Yukarı Katırlı, Aşağı Katırlı, Gül Ahmet, Aliköse ismindeki İslam köylerine, Ağustos’un 12.günü taarruz ederek ahalisini katl , mal ve mülklerini yağma ve tahrip eyledikleri ve yüz elli nüfustan ibaret Tavus kariyesi ahalisini ise beşikteki çocuğuna varıncaya kadar tamamen katl ve ihrak eyledikleri, bu zulüm ve vahşetten can ve namusunu kurtarmak üzere bizim tarafa hicrete mecbur olan zavallı dindaşlarımız tarafından birçok mektupla bildirilmektedir. “

Ermeni birliklerinin bu saldırıları sırasında, Iğdır, Gemerli, Dereleyez, Uluhanlılarda, Başköy (Aralık) ’de yaşayan Türklerin tamamı yurtlarından kovulmuşlardır. Dolhanof’un ve Taşnak çetesi kuvvetlerinin Aras Nehrinin her iki tarafında yaptıkları Türk katliamları dayanılmaz hal almıştı. Bölge halkı canlarını kurtarmak için bir taraftan İran’a, Doğubayazıt istikametine, diğer taraftan nispeten daha güvenilir olan Kulp (Tuzluca ) taraflarına göç etmek zorunda kalmıştı. Gemerli’de 48, Vedibasarda 18, Dereleyezde 74, Şerurda 7 köy Yakılmış, suçsuz ve savunmasız insanlar işkenceden geçirilmiştir. 

          Konu ile alakalı bir başka yazışmada olay şöyle anlatılmaktadır; “Ermeniler tarafından Tavus Gölü köyündeki bütün erkekler tutuklanarak kurşuna dizilmişlerdir.  12 Ağustos 1335 ( 1919 ) nünü Tavus, Yukarı Katırlı ,Gülahmet ,Aliköse köyleri ve havalisindeki İslam köylerine, Ermeniler tarafından tecavüzde bulunulmuş ve katliam yapılmıştır”. 

           15. Kolordu Komutanlığı Dahiliye Nezaretine 13 Eylül 1335 ( 1919 ) tarihinde geçtiği telgrafta,” Iğdır’ın 6 km. doğusunda bulunan “ Oba “ karyesindeki yüz hanelik Müslüman ahalisi tamamen yok ve buraya 1 km. mesafedeki yağcı ( yaycı ) Karyesinde ki ahalinin bir kısmını feci şekilde katletmişlerdir” denilmektedir.

Benzeri saldırı ve  katliamları Iğdır merkeze yakın, ova köyleri olarak bilinen , Kazancı, Küllük, Yaycı, Kiti , Alikamerli, Kasımcan , Kuzu güden, Hakmehmet Oba Koçkıran, Şıracı , Gökçeli , Doğanşalı , Bayat , Gacer , Kazacı, Kadıkışlak ve Necafali Zülfikar , Dize  gibi birçok yerleşim yerinde de yapmaktan çekinmemişlerdir. Bu köylerin halkından kurtulabilen çok az sayıdaki kişi, çareyi dağlık alanlara ve sınırın dışındaki güvenli yerlerine kaçmakta bulmuşlardı. 

Iğdır bölgesinde Ermeni çeteleri tarafından yapılan katliamlarla  çok büyük facialar yaşanmıştır. Yapılan çalışmalarla bölgede  en az 10 tane  savunmasız Türklerin gömülü olduğu toplu mezarı tespit edilmiştir.. Bunlardan Oba, Hakmehmet ve Gedikli ( Tavusgün ) köylerindeki toplu mezarlar açılarak ,katliamım bütün delilleri ve boyutu ortaya konuldu. 

 Bölgede Ermeni saldırıları sonunda  yaşanan Türk katliamını durdurmak için, TBMM   15. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir Paşayı, “ Doğu Cephesi Kumandanı “ olarak atayarak, ileri hareket emri vermesi sonrasında, Türk ordusu bölgedeki Ermeni kuvvetlerine karşı saldırıya geçti.. Kısa zamanda Kars dan başlayan hareket, Sarıkamış üzerinden Iğdır’a doğru devam etti.  Nihayetinde 12 Kasım 1920 günü Ermeni kuvvetleri kesin mağlubiyete uğratılarak Aras Nehrinin Kuzeyine atıldılar. Bu hareketin sonunda imzalanan Gümrü Anlaşması ( 3 Aralık 1920 ) ile Iğdır’ın da içinde bulunduğu bölge, Ermeni kuvvetlerinin yaptığı katliamlar durdurulabildi..  

14 Kasım 1920 günü , Türk birliklerinin  Iğdır’da şanlı bayrağımızı göndere çektiği kutlu gündür.. 102. Kurtuluş yıldönümünü kutladığımız Iğdırlımızı daha mutlu ve müreffeh günler bekliyor.. 

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası