Cabbar ŞIKTAŞ PAYLAŞTIKÇA ÇOĞALIR
Tarih : 2022-12-08
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



PAYLAŞTIKÇA ÇOĞALIR

Konuya nereden başlayacağımı şaşırmış vaziyetteyim. 

Asıl konu başlığım; soğuk kış günlerinde sokaktaki sahipsiz kedi, köpek, kuş gibi canlıların göz ardı edilmeyerek herkesin kapısının önüne yiyecek ve su bırakması konusunu yazmak, insanlarımızı duyarlı olmaları noktasında uyarmak olacaktı.

Ancak tam yazacakken ve sokakta yaşayan hayvanları düşünürken, imkansızlıklar içende olan insanları da düşünmemiz gerekmez mi diye geçirdim içimden.

Mazluma dini sorumaz anlayışı ile sokaktaki can dostlarımızı düşündüğümüz gibi kimsesiz, yardıma muhtaç, can gardaşlarımızı, bacılarımızı, teyzelerimizi, amcalarımızı, dayılarımızı da düşünmeliyiz dedim ve her iki konuya da değinmek istedim.

Şehrimizde ve ülkemizde öyle aileler var ki utandığı için kimseye el açmıyor, kimseden yardım talep etmiyorlar ancak içinde bulundukları çaresizlik hali içler acısıdır… İşte bu aileleri etrafımızdan sorup soruşturup yardım elimizi uzatmalıyız.  Onların da bu kış gününde en azından karınlarının tok, yuvalarının sıcak olmasına katkıda bulunmalıyız.   

İYİLERİN YÜZÜ HEP GÜLSÜN

Kış ayının gelmesi ile birlikte sokakta yaşayan hayvanlar yiyecek ve su bulma konusunda bir hayli sıkıntı yaşamaktadırlar. Malum Iğdır kurak bir bölge, aylardır doyurucu bir yağmur yağmadı. Yağmurun olmadığı yerde bolluk olmaz. Yaşanan bu kuraklığın sonucu olarak da ilimizde bir kıtlık yaşıyor.  

Sokaklarımızda yaşamın devam etmesi adına kapımızın önüne, caddemize, sokağımıza kedi, köpek ve kuşlar için imkanlarımız ölçüsünde yiyecek ve su bırakmamız önemli bir hassasiyettir.

Çünkü onlar da bizim gibi canlıdır.

Onlar da bizim hayat arkadaşlarımızdır.

Onlar da bizim dostlarımızdır.

Onlar bize Allah’ın emanetleridir.

Can Dündar’ın dediği gibi; “Dünya yalnız bizim değil, asırlardır birlikte yaşıyoruz.”

Yani sokakta gördüğümüz bir kediye, köpeğe tekme atacağımıza şefkat göstermeli, yiyecek ve içecek bir kap su vermeliyiz.

Onlar olmasa bir yarımız hep boş kalır.

Birlikte yaşadığımız can dostlarımıza sahip çıkarsak, Allah’ın rızasını da kazanmış oluruz.

İNSAN VAR OLMALI Kİ, İNSANLIK VAR OLSUN DEVLET VAR OLSUN

İnsan yaşamalı ki sokaktaki dostlarımız da yaşasın.

Evet, konuya girişimiz dostlarımız kedi, köpek ve kuşların aç kalmaması için kapımızın önüne yiyecek bırakmak hassasiyeti idi.

Bunu düşünürken bu kış gününde çaresizlik içinde karton, kağıt, çalı çırpı yakarak ısınmaya çalışan, yarı aç yarı tok geceyi sabah eden, geçimini sağlayamayan, bir ton kömür alabilecek imkanı bulunmayan birçok insanımızın var olduğunu da elbette aklımızdan çıkarmamıştık.

Çaresizliğin ne demek olduğunu onu yaşayan bilir.

Gözünü kapıdan alamazsın.

Kulağın hep seste olur.

Birinin gelmesini, yardım elini uzatmasını hep beklersin.

Sokakta gözün hep birlerini arar.

Acı ama gerçek şudur ki, fakirlik ve açlık insanın basiretini kapatır.

Hiçbir şey düşünemez insan.

Hiçbir şey yapamaz.

İşte bu çaresizleri istersek kısa sürede tespit edebilir, yardım elimizi uzatabiliriz.

Soğuk kış günlerinde kimimiz şöminemizin başında, kimimiz sıcak kaloriferimizin ısıttığı sıcacık yuvamızda, kimimiz de sobamızdan yayılan sıcaklık ile mayışıp uyuruz.

Bu durumdaki bizlerin, mutlaka etrafında el uzatabileceği birileri vardır.

Malum ekonomik kriz, aşırı pahalılık, geçim sıkıntısı her geçen gün derinleşerek hissediliyor ve bu ortamda herkesin birbirini koruyup kollayarak destek olması gerekmektedir.

Endişelenmeyelim, yaptığımız yardımlarla sermayemiz tükenmez.

Allah kefil, siz verdikçe O da size fazlasıyla iade edecektir.

Hem sonra ölümlü dünya, kim hangi servetini götürmüş ki bizler de götürelim...

Zira kimse servetimizin tamamını dağıtalım da demiyor. İmkânlarımız ölçüsünde, gönlümüzden geldiği kadarıyla yardım elimizi uzatmamız Allah katında sevap insanlık adına da üzerimize düşen bir vazifedir.

Umarım yazımı okuyanlar bir ellerinin verdiğini, diğer elleri görmeden etraflarına yardım ellerini uzatır.

Umarım sokaktaki dostlarımızı da unutmayarak kapımızın önüne su ve yiyecek bırakma hassasiyetini toplumca gösterebiliriz.

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası