Yakın tarihe kadar sessiz düşünen Iğdır halkı, sessizliğini bozarak sesli düşünmeye ve çığlık atmaya başladı.

Bir tarafta esnaf, diğer tarafta kamyoncu, öte tarafta çiftçi cebindeki olmayan paranın hesabını yaparak her gün kötüye giden gidişatına çareler bulunmasını istiyor...

Iğdır'da yaşanan işsizlik, artan hırsızlık, Valilik makamının ve sosyal yardımlaşma müdürlüğünün koridorlarını aşındıran yoksul insanlar sorunlarına çare bulabilmek ve seslerini duyurabilmek için didinirken, yaygın medya asparagas bir haberi günlerdir manşetinden düşürmemekte, Iğdır halkını gerici, cahil ve barbar lanse etmeye devam etmektedir...

Iğdır'ın Sonja diye bir derdi yoktur. Iğdır'ın işsizlik, aşsızlık derdi vardır. Iğdır'da Sonja meselesini siyasi bir malzeme olarak kullanmaya çalışan ve bu iş için Ankara'dan, İstanbul'dan özel muhabirler göndererek Iğdır'da 657'ye tabi bir devlet memurundan kanuna aykırı olarak birtakım görüntüler ve demeçler alan yaygın medyamız, İlin asıl sorunlarını yerinde görmek için kaç kez geldiler acaba.? Peki ATV haber Iğdır'ın sorunları ile ilgili ana haber bülteninde 5 dk. bir zaman ayırdıkları oldumu hiç.?

Sonja olayı idarenin acemi liğinden kaynaklanmış ve büyü yerek bu hali almıştır. Bu memlekette nice Sonja'ların olduğunu herkes bilmekte ve bu işler çoğu zamanda ulu orta yaşanmaktadır. Bizim öncelikli meselemiz ne Sonja'dır, nede Sonja benzeri sorunlardır. Bizim asıl meselemiz halkımızın içinde bulunduğu ekonomik durumdur. İcra dairesinde bulunan dosyaların haddi hesabı yoktur. Tefecilerin elinde inleyen vatandaşın hali perişandır. Bankadan alınan kredilerin geri dönüşü her geçen gün memurun ve esnafın belini bükmektedir...

Eğer yazılacaksa bu konular ulusal basında yazılmalı, ana haber bültenlerinin ilk sırasında yer almalıdır... Iğdır'ı bir Sonja'ya mahkum etmek hiç hoş bir manzara değildir.

Iğdır değil Türkiye'ye, dünyaya entegre olmasını bilen, dışa açık, ufku açık, medeniyeti olan bir ildir. Iğdır'ı bir kişiden ötürü kara cahil göstermek yanlış ve yanlış olduğu kadar çirkindir...

Iğdır halkı hakkını istemesini bilmeyecek kadar aciz ki, bugüne kadar yaşanan gelişmeler hep bizim aleyhimize sonuçlanmaktadır. Oysa bizimde diğer iller gibi iyi bir ekonomiye, iyi bir yaşam standartına ihtiyacımız vardır.

Artık sorgulamak vakti gelmiştir.

Kendini bilen herkes sorumluluğunun bilincinde hareket etmeye başlamış, sessiz düşünmektense, sesli eleştirisini ortaya koymaya başlamıştır…

Bizler sorgumuzu sesli düşünerek yaparsak, kendini rahatta hissetmeyenler de gereğini yaparlar…