Yine Rahmetli yılmadı gazeteyi çıkarmaya devam etti. Bende arada bir haber yazıp veriyorum. Bazen kendi adıma haber çıkıyordu. Mutlu Oluyordum. Anlayacağınız çıraklık dönemi Yeşil Iğdır’da geçti. Tabi o zamanki şartlar zordu yazılar kurşun harflerle yazılıyor o şekilde gazete basılıyordu. Bu işi de evin Büyük oğlu Hacı Sabri Şıktaş, ile Bülent Akın yapıyordu. İşin mutfağında onlar vardı.O dönem Rahmetli Paşa Akyıldız, Hamit Dönmez de gazeteye gelip giden emeği olan insanlardı..Onlardan bir şeyler öğrenmeye çalışıyordum. 1973 yılında ilk defa ulusal gazete olan Madde ve manada SABAH gazetesine muhabir olmuştum haberleri mektupla yazıp gönderiyorduk siyah beyaz resimle..Sağ Sol kavgalarıyla ilgili gönderdiğim bir haberimi gazete manşetten birinci sayfada “16. TÜRK DEVLETİ TEHLİKEDE” diye vermişti..
O zamanki şartlarda gazete pek para kazanmıyor baskılarla davetiyelerle masraf çıkıyordu. Zaman Zaman Hudut gazetesi ile kapışmalarda oluyordu. Hacı Salih Şıktaş zor şartlarda gazeteyi çıkarırken çocuklarını da okutmaya gayret ediyor onları en iyi şekilde terbiyeli saygılı vatan millet bayrak sevdalısı olarak yetiştirmeye çalışıyordu. Çocuklar birbirlerine saygılıdır aralarında bir yaş fark olmasına rağmen büyük olanlara Sabri, Emir, Cabbar ağabeyi diye hitapları hala devam ediyor. Bu kurala uyan çok az aile vardır diyebilirim…
Hacı Salih Şıktaş çocukları işi götürmeye başlayınca her şeyi onlara devrederek bir kenara çekildi. Maşallah çocukları da gazeteyi büyüterek Iğdır’ın en güvenilir okunur gazetesi yaptılar işleri büyüttüler.
IĞDIR’DA GAZETECİ OLMAK
Gelelim madalyanın diğer yüzüne Iğdır’da gazetecilik yapmak çok zordur. Hele hele matbaacılık eskiden daha çok zordu. Şimdilerde matbaacılık kolaylaşmıştır. Teknoloji geliştikçe her şey daha kolay olmaya başladı.
Yıllarca zorluklara dayanmak, gazete çıkarmak, bedava dağıtmak, Iğdır’ın sorunlarını dile getirmek kolay bir iş değil. Tehdit edilmek, bombalanmak gazetenin başlığına “Bütün Türkler Bir Ordu” yazmak, hak bildiği yoldan ayrılmamak, ”Zülfü yâre“ dokunduğunda siyasi ve ekonomik baskıya maruz kalmak, yazılan gerçek bir haberden dolayı bedel ödemek kolay iş olmasa gerek…
Haksızlığı dile getirdikleri için ödenen tazminatlar… Baskılar, yıldırmalar... İşte acı ve tatlı anılarla geçen koskoca 66 yıl… Ve ben bu 66 yılın 45 yıla yakın süresinde bir damla su oldum diyebilirim… Yeşil Iğdır gazetesine haber verdiğim, köşe yazısı yazdığım için her yıl rakip gazetelerce şikayet edildiğimi de belirtmeden geçemeyeceğim… Hâlbuki zaman zaman onlara da haber desteği veriyordum... İnsanoğlu bu iyilikleri çabuk unutur…!! Nice mutlu yaş günlerinde buluşmak dileği ile... Yeşil Iğdır gazetesinin 66. yaş günü kutlu olsun… 66. yıldır yayın hayatını sürdüren Yeşil Iğdır gazetesinde 1972 yılında başlayan birliktelik hala devam ediyor.Bu süre zarfında gerek haber gerekse köşe yazılarıyla destek vermeye devam ediyorum.Yeni yaşın kutlu olsun Yeşil Iğdır gazetesi diyorum..Nice mutlu kazançlı yıl dönümlere….
O zamanki şartlarda gazete pek para kazanmıyor baskılarla davetiyelerle masraf çıkıyordu. Zaman Zaman Hudut gazetesi ile kapışmalarda oluyordu. Hacı Salih Şıktaş zor şartlarda gazeteyi çıkarırken çocuklarını da okutmaya gayret ediyor onları en iyi şekilde terbiyeli saygılı vatan millet bayrak sevdalısı olarak yetiştirmeye çalışıyordu. Çocuklar birbirlerine saygılıdır aralarında bir yaş fark olmasına rağmen büyük olanlara Sabri, Emir, Cabbar ağabeyi diye hitapları hala devam ediyor. Bu kurala uyan çok az aile vardır diyebilirim…
Hacı Salih Şıktaş çocukları işi götürmeye başlayınca her şeyi onlara devrederek bir kenara çekildi. Maşallah çocukları da gazeteyi büyüterek Iğdır’ın en güvenilir okunur gazetesi yaptılar işleri büyüttüler.
IĞDIR’DA GAZETECİ OLMAK
Gelelim madalyanın diğer yüzüne Iğdır’da gazetecilik yapmak çok zordur. Hele hele matbaacılık eskiden daha çok zordu. Şimdilerde matbaacılık kolaylaşmıştır. Teknoloji geliştikçe her şey daha kolay olmaya başladı.
Yıllarca zorluklara dayanmak, gazete çıkarmak, bedava dağıtmak, Iğdır’ın sorunlarını dile getirmek kolay bir iş değil. Tehdit edilmek, bombalanmak gazetenin başlığına “Bütün Türkler Bir Ordu” yazmak, hak bildiği yoldan ayrılmamak, ”Zülfü yâre“ dokunduğunda siyasi ve ekonomik baskıya maruz kalmak, yazılan gerçek bir haberden dolayı bedel ödemek kolay iş olmasa gerek…
Haksızlığı dile getirdikleri için ödenen tazminatlar… Baskılar, yıldırmalar... İşte acı ve tatlı anılarla geçen koskoca 66 yıl… Ve ben bu 66 yılın 45 yıla yakın süresinde bir damla su oldum diyebilirim… Yeşil Iğdır gazetesine haber verdiğim, köşe yazısı yazdığım için her yıl rakip gazetelerce şikayet edildiğimi de belirtmeden geçemeyeceğim… Hâlbuki zaman zaman onlara da haber desteği veriyordum... İnsanoğlu bu iyilikleri çabuk unutur…!! Nice mutlu yaş günlerinde buluşmak dileği ile... Yeşil Iğdır gazetesinin 66. yaş günü kutlu olsun… 66. yıldır yayın hayatını sürdüren Yeşil Iğdır gazetesinde 1972 yılında başlayan birliktelik hala devam ediyor.Bu süre zarfında gerek haber gerekse köşe yazılarıyla destek vermeye devam ediyorum.Yeni yaşın kutlu olsun Yeşil Iğdır gazetesi diyorum..Nice mutlu kazançlı yıl dönümlere….