20.yüzyılın bitiminde cereyan eden bölgesel tehditler ve insanlık
dışı olayların, demir perde gerisindeki emperyalistlerin son
çırpınışları olurken, hür dünya medyasından saklı olarak tutulmaya
çalışıldığı.
Azerbaycan tarihinde bir ilk olmayan,ancak Rus destekli ermeni saldırılarından en büyüğü olan ve tarihe “Kanlı Yanvar” olarak geçen olaylarda meskun mahallere uzun menzilli silah ve tanklarla saldırılmış, Azerbaycan Türklerinin kızıl ordu karşısında bilinçle ve yüreklilikle verdiği bağımsızlık mücadelesi ile bu günlere kavuşulduğu.
Seksenli yılların sonunda Azerbaycan üzerinde oynanan oyunların, dünya kamu oyundan uzak bir enformasyon içinde adeta bir program dahilinde sürdürüldüğü, Planlı ve sinsi bir gelişme gösteren olayların 20 Ocak 1990 gecesi şiddetlendiğini ve saldırılarda 137 masum insanın can verdiği, yüzlerce insanın yaralandığını, Bu gün, aradan geçen yirmi yıl sonra hürriyet adına ne varsa, o gün meydanlarda canlarını verenler ve yürekli halk önderlerinin azim ve kabiliyetleriyle elde edildiği, Olaylarda ebediyete intikal edenler “Şehitler Hıyabanı” denilen ebedi yerlerinde yatarken Azerbaycan Türkleri için bayrak olduğu, Bu olaylarla dinmeyen ve malum yapılanma çerçevesindeki münferit olayların iki yıl içinde giderek büyüdüğünü,
Nihayet; 25 Şubat 1992 akşamı Karabağ bölgesine aynı silahlı unsurların havadan ve karadan başlayan işgal karakterli saldırıları sonrasında Hocalı’da insanlık dışı gerçek bir soykırımın işlendiği, Saldırılarda 613 insanın öldürüldüğü, binlerce insanın yaralandığı ve bir milyon insanın sürgün edildiği ve üstünden yine bir yirmi yıla yakın zamanın geçtiği, Dünya kamuoyunun gözleri önünde sözde görüşmelerle bir türlü sonuçlandırılmayan bir işgalin sürüp gittiği, Karabağ işgaliyle ilgili görüşmeler sırasında siyasi salvo yaparak gündeme sokulan ticari yakınlaşmaların yaratılmasında geçmişten ders alınmadığı ve hiçbir yararı olmayacağı ifade edilmiştir.
Azerbaycan Kültür Derneği
Azerbaycan tarihinde bir ilk olmayan,ancak Rus destekli ermeni saldırılarından en büyüğü olan ve tarihe “Kanlı Yanvar” olarak geçen olaylarda meskun mahallere uzun menzilli silah ve tanklarla saldırılmış, Azerbaycan Türklerinin kızıl ordu karşısında bilinçle ve yüreklilikle verdiği bağımsızlık mücadelesi ile bu günlere kavuşulduğu.
Seksenli yılların sonunda Azerbaycan üzerinde oynanan oyunların, dünya kamu oyundan uzak bir enformasyon içinde adeta bir program dahilinde sürdürüldüğü, Planlı ve sinsi bir gelişme gösteren olayların 20 Ocak 1990 gecesi şiddetlendiğini ve saldırılarda 137 masum insanın can verdiği, yüzlerce insanın yaralandığını, Bu gün, aradan geçen yirmi yıl sonra hürriyet adına ne varsa, o gün meydanlarda canlarını verenler ve yürekli halk önderlerinin azim ve kabiliyetleriyle elde edildiği, Olaylarda ebediyete intikal edenler “Şehitler Hıyabanı” denilen ebedi yerlerinde yatarken Azerbaycan Türkleri için bayrak olduğu, Bu olaylarla dinmeyen ve malum yapılanma çerçevesindeki münferit olayların iki yıl içinde giderek büyüdüğünü,
Nihayet; 25 Şubat 1992 akşamı Karabağ bölgesine aynı silahlı unsurların havadan ve karadan başlayan işgal karakterli saldırıları sonrasında Hocalı’da insanlık dışı gerçek bir soykırımın işlendiği, Saldırılarda 613 insanın öldürüldüğü, binlerce insanın yaralandığı ve bir milyon insanın sürgün edildiği ve üstünden yine bir yirmi yıla yakın zamanın geçtiği, Dünya kamuoyunun gözleri önünde sözde görüşmelerle bir türlü sonuçlandırılmayan bir işgalin sürüp gittiği, Karabağ işgaliyle ilgili görüşmeler sırasında siyasi salvo yaparak gündeme sokulan ticari yakınlaşmaların yaratılmasında geçmişten ders alınmadığı ve hiçbir yararı olmayacağı ifade edilmiştir.
Azerbaycan Kültür Derneği