Aziziye içindeki Ermeni askerlerle temasa geçen ve parolayı alan Ruslar, tabyaların kapılarını açtırıyor ve içeri süzülüyorlar…
Kendilerinin de Osmanlı askeri olduğunu, Çobanlı Tabyasından geldiklerini söyleyen Ruslar Aziziye’nin içine girmeyi başarıyor, durum anında fark edilince boğaz boğaza bir mücadele başlıyor.
Ruslar’ın asıl hedefi Ahmet Muhtar Paşa’yı esir etmektir…
Ancak Paşa bu günkü Ağır Bakım Atelyelerinin bulunduğu Firdevsoğlu Kışlasındadır ve kendisine Aziziye’nin baskına uğradığı, kaybın büyük olduğu haberi iletilir.
Sabah namazı ile Erzurum’un camilerinde Sala’lar verilir ve ;
“Ey Erzurumlular! Ey ahali! Moskof, Aziziye’yi bastı. Allah’ını seven, eli silâh tutan herkes, askerimizin yardımına koşsun! Vatanını seven yetişsin!” çağrısı yapılır.
Bunu duyan Erzurumlular, ellerine geçirdikleri kılıç, silah, balta, bıçak, sopa… Ne buldularsa onunla yürüdüler düşman üstüne…
Yüreklerinde bir katre dahi korku yoktu…
Biliyorlardı ki, Moskof Aziziye’yi ele geçirmekle mukaddes bildikleri bütün değerleri ayaklar altına almıştı.
Artık ha ölüm, ha yaşamak… yoktu bir farkı…
*
Bir yanda geceden beri yaralı bir halde savaşan tabya komutanı Bahri Bey, öte yanda henüz taze bir gelin Nene Hatun, daha çocuk yaşta babasını Osmanlı’nın uzak cephelerinde şehit vermiş 12’lik Yakup…
Hepsinin kafasında, yüreğinde tek bir hedef var…
Ruslar’ı püskürtmek…
Son çare Ruslar’ın işgal ettiği yerlere top atışı yapmaktır…
Tabyalar yıkılır ama Ruslar da püskürtülür...
Ruslar gün sonunda Vank Deresi istikametinde çekilirler ancak arkalarında kan gölü bırakarak…
En büyük kayıp 2 ve 3 nolu Aziziye Tabyalarında yaşanır…
Buradaki bir Tokat Müfrezesi tamamen şehadet şerbetini içer…
9 Kasım günü 1300 askerimizle birlikte halktan yaklaşık 500 kişi şehit olur…
Ruslar’ın kaybı ise yaklaşık 2500 kişidir…
***
Aziziye ve Mecidiye tabyalarının bulunduğu alan binlerce şehidimizin kanları ile can verdiği topraktır.
Türk tarihinde öylesi yerler vardır ki, tarihin altın sayfalarında ışıl ışıl parlar ve hatıraları gururla birlikte yürekleri burkar…
Bizim yöremizde Allahuekber ve Tabyalar işte böylesi kutsal mekanlardır.
Oralara adım atığınızda yalnız olmadığınızı hissedersiniz.
Bilir ve duyarsınız ki şehitler sizi gözlemektedir.
İşte bu gün, 143 yıl sonra o ruhları sabahın tan vaktinde ziyaret etme, onlarla Kur’an dinleme ve Ruhlarına Fatiha gönderme günüdür…
*
Bu yıl şehitleri yalnızca çok sınırlı bir heyet ziyaret etti ve ruhlarına Fatiha gönderdi…
Son yedi yıldır sabah namazı sonrası 143 yıl önce olduğu gibi minarelerden verilen Sala’lar yine okundu ama Erzurumlular, Pandemi sebebiyle sadece gönülleri ile yürüdüler…
Halk; şehitlerimizin ruhuna Fatiha gönderdi, ama uzaktan…
Coğrafyayı Vatan yapan Şehitlerimiz, Ruhunuz Şad olsun…
Feridun Fazıl Özsoy
Doğu Anadolu Gazeteciler Federasyonu Başkanı
Genel Haber
Yayınlanma: 09 Kasım 2020 - 00:00
AZİZİYE DESTANININ 143YILI
1877 Yılının Kasım ayı… Erzurum’u kollayan, savunan ve kentin güvencesi Aziziye ve Mecidiye tabyalarında sessizlik hakim… Sükunet, 8 Kasım gecesi yerine çığlığa bırakıyor…
Genel Haber
09 Kasım 2020 - 00:00
İlginizi Çekebilir