Genel Haber
Yayınlanma: 26 Haziran 2014 - 05:45
Balyoz Davasında Tahliye Olan Yıldırım Baba Ocağı Iğdırda
JANDARMA KURMAY ALBAY YILDIRIM: “BALYOZ KUMPASI DIŞ GÜÇLER GÜDÜMÜNDE ÜLKEMİZİ BÖLMEK İÇİN DÜZENLENEN BİR OYUNDUR” Balyoz davasından 45 aydır Hadımköy Cezaevi’nde tutuklu bulunan ve tahliye edilen Jandarma Kurmay Albay Hanifi Yıldırım, baba ocağı Iğdır’a geldi. Anayasa Mahkemesi’nin kararının ardından Hadımköy Askeri Cezaevi’nden tahliye olan Jandarma Kurmay Albay Hanifi Yıldırım, Ankara uçağı ile Iğdır’a geldi. Havaalanında kalabalık bir gurup tarafından coşkuyla karışılanan Yıldırım, uzun bir araç konvoyu eşliğinde baba ocağı Yaycı köyüne geldi. Köy girişinde kurban kesilerek karşılanan Yıldırım, daha sonra kalabalık bir gurupla babaevine giderek, önce bahçeden toprak avuçlayıp kokladı. Ardından 5 yıldır görmediği 71 yaşındaki annesi Havva Yıldırım’a sarılarak ellerinden öptü. Uzun bir konvoy eşliğinde Iğdır şehir merkezine gelen Hanefi Yıldırım, Haydar Aliyev Parkında gazetecilere yaptığı açıklamada, paralel yapının kumpasına geldiklerini haksız yere 45 ay hapis yattığına ifade ederek, Anayasa Mahkemesinin verdiği karar ile yerel mahkemece serbest kaldıklarını anımsattı. “BALYOZ KUMPASTI TÜRK MİLLETİNİ BÖLMEK İSTEYEN DIŞ GÜÇLERİN OYUNUYDU” Balyoz denilen bu oyun bir kumpastı tezgahtı diyen Yıldırım, “Mehmet Baransu isimli bir gazetecinin yazdıklarından sonra Türk Silahlı Kuvvetlerinin kahraman subaylarına kumpas kuruldu. Binlerce delil sunuldu. Mahkeme kabul etmedi. 17 Aralık’tan sonra hükümetinde dediği gibi ‘Paralel Yapının Kumpasıyla’ 18 yıla haksız bir şekilde mahkum edildim. Bütün bunlar Türk milletini bölmek isteyen dış güçlerin oyunuydu. Bunlar Türk milletinin başına balyoz belasını getirdiler” dedi. “BU ÜLKEYİ BÖLDÜRME- YECEĞİZ” Yıldırım, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk nasıl Kurtuluş Savaşı’nda yedi düvele meydan okudu, düşmanı Mudanya ve İzmir’de denize döktü ise, biz de her zaman muvaffak olup bu ülkeyi böldürmeyeceğiz. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Bu ülkemiz üzerinde oynanan bir oyun. Aslında bizlerin üzerine oynanan değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmesi için herkesçe bilinen, Büyük Orta Doğu Projesi’nin adım adım uygulandığı bir projedir. Bu sürece baktığımızda, turuncu ve yeşil devrimlerin akabinde Arap Baharı, Libya, Mısır, Tunus’taki olaylar ve en son noktası Suriye’dir. Atatürk’ün söylediği gibi, düşman hançerini göğsümüze dayamıştır. Bugün düşman kapımıza geldi, Suriye sınırımıza dayandı. Büyük Orta Doğu Projelerinden biri Türkiye’dir. Bu süreci yaşıyoruz, bizlere oynanan bu kumpas başta Balyoz, Ergenekon ve diğer kumpaslar, Orta Doğu Projesi’nin birer parçasıdır. Dolayısıyla bizim üzerimizden güzel ülkemiz, bu ata yadigarımız parçalanmak isteniyor. Bizim mücadelemiz buna karşıdır. Bugün Irak’ta iç savaş var Türkmen kardeşlerimiz katlediliyor. Aynı oyunu Türkiye üzerinde de oynamak istiyorlar. Bizi Türk, Kürt, Alevi, Sünni diye ayırmaya çalışıyorlar, hepimiz Türk’üz, Müslüman’ız, birlik içinde bu oyunlara gelmeyeceğiz” şeklinde konuştu. “ MİLLİ GEM- HÜR KUŞ PROJELERİ YÜRÜTEN ARKADAŞLARIMIZ BALYOZLA İÇERİ TIKILDI” Yıldırım, “Süleymaniye’deki çuval hadisesinin ardından, 1 Mart tezkeresi sürecinde Türk askerlerini fazla rencide edemeyen, Türk ordusunun subaylarının onurlu ve şerefli komutanların duruşunu gören dış güçler, bu kez başka arayışlar içerisine girdiler. Başka arayışların ilki Ergenekon denen ki, Ergenekon destanı milli kahramanlık destanımızı; bizlere, gençlerimize bir terör örgütü ismiyle anılacak karalama politikası izlediler. Ergenekon destanı Türklüğün özüdür. Bizim milli değerlerimizi kötülemeye karalamaya başladılar. Bundan fazla çok yol alamayacaklarına tahammül edemeyen art niyetli, dış güçler, ülkemizi bölmek isteyen güçler; maalesef Türk Silahlı Kuvvetlerimizin başlarını ‘balyoz’ denilen belayı saldılar. Orada yargılanan 365 Türk subayı değildi. Aslında Türk milletiydi! Bizim üzerimizden Türk ordusunu pasivize ettiler. Hem de öyle bir pasivize ettiler ki Diyarbakır’da Hava küvetlerinin karargahından bir çapulcu terörist Türk bayrağını indirdi. Balyoz da ki hedefte buydu. Özellikle deniz kuvvetlerini, hava kuvvetlerini hedef alan komplolar düzmece hikayeler oldu. Buradaki maksat özellikle milli gemi, ‘Mil Gem’ dediğimiz; yani kendi gemimizi üretecek dünyanın sayılı ordularından birisiydik. Özellikle bu projeyi sürdüren, yine sayın Cumhurbaşkanımızın, Başbakanın katıldığı tüm dünyaya tanıttığı ‘Hür-Kuş’ denilen milli yazılımlı uçağın projesini yürüten arkadaşlarımızı bizimle balyozla birlikte içeri tıktılar. Buradaki oyunu artık toplumuzun vicdanına bırakıyorum” diye konuştu. Karşılamaya MHP il başkanı Cahit Erol, il genel meclis üyesi Cabbar Şıktaş, Kafkas Çeçen derneği başkanı Muharrem Çeçen, köy muhtarları ve vatandaşlar katıldı.
Genel Haber
26 Haziran 2014 - 05:45