Gece-gündüz demeden geziyor, eyleniyor. Şehirde Yılbaşıyı anımsatan Noel Baba kılıklı adamlar çocukların bu eylencesine çoşku katıyor. Her kes bir birine hediye alıyor. Bizim oğlanı da görmeye gelenler heb bir kutu getirdi. İçi pasta börekli, noel baba maskeli hediyelikler her yerde satılıyor. Tabi içinin malzemesi ve büyüklüğü fiyatı farklı kılıyor. Özet başka neler neler var. Bir başka beyendiğim ve dokunacağım konu da var. Geziyorduk yine eşim sordu :"Bu insanlar neredün geliyor böyle her kesin elleri poşet dolu". Hadi sen de gör dedim ve gitdik "ışık" gelen tarafa. Orası manavla bakkalın, kasapla fırıncının birleştiği yerdi. Yok hayır. Manavla bakkalı birleştirip fiyatı iki misliye kaldıran Süper market değildi. Orası bayram pazarı idi. Bayramda her kesin sofrası çeşitli nimetlerle donatılsın diye kasabı manavı, fırını bakkalı bir araya getirip fiyatı da düşük tutan pazar idi. Bir kaç gündür kurulmuş ve 31 aralıkda da olucak pazardı. Maksat fakir zengin demeden yılbaşında sofralar kurulsun, misafirler ağırlansın, çocuklar sevinsin, en önemlisiyse yeni yıl bollukla gelsin. Biz de pazara girdik Nahçivanın meşhur tuzu, lavaşı, cevizini aldık. Bir de cennet hurması dediğimiz meyveyi ailelikce çok severiz almasak olmazdı. Tabi gönül isterdi ki, o pazarı toplayıp İğdırda kuralım. Malasef.
Çok büyük tesüfle demek istiyorum ki, Nahçivana gitmeseydik yılbaşının yaklıştığını hiç hiss etmeyecektik.
Yılbaşı geldi 2019 senesini geride bırakıyor. Kuçağımızı 2020 ye açacağız. Sevgiyle, mutlulukla, huzurla, bollukla, en önemlisi sağlıkla gelsin. Savaşsız, kansız gel 2020.Kendinle tüm dünyaya barış getir.
GÜLNAR YÜZBAŞIYEVA