Eğer dünya milletleri bu gidişe dur demez ise.
Herkesçe malum olduğu gibi kapitalizmin en yüksek aşaması emperyalizmdir. Emellerine ulaşabilmek için sömüreceği ve işkâl edecekleri ülkelere güller, çiçeklerle girmezler. Ancak oralara büyük hülyalar, tatlı rüyalar gördürerek girerler, işte Afganistan, işte Irak, Afgan mücahitler Ruslara karşı verdikleri mücadelede o günün ABD yanlısı, basın ve yayını yurtlarını savunan Afgan mücahitleri diye bahsederlerdi. Aynı şartlarda, aynı silah ABD ve onun yerli işbirlikçilerine çevrilirken teröristler diye söz edilmeye başlandı. Aynı durum ülkemiz medyasında da ABD ağzıyla yapılıyor ve şu anda da yapılmaktadır.
Bakın Afrika'nın bir ülkesi olan Kenya'ya girdikleri zaman bir kabile reisi ne diyor; Beyaz adamlar ABD'liler buraya geldiklerinde ellerinde bir İncil kitabı vardı onları bize verdiler. Biz kitabı okumaya daldık. Başımızı kaldırdığımızda bizim elimizde kitap vardı. ABD'liler ise o geniş ve büyük topraklarımızı işgal etmişlerdi. Şimdide Büyük Ortadoğu Projesine bakıyorlar olmuyor, bu seferde Dinler arası diyalog, birde yanında tuzu biberi olan medeniyetler İttifakı bu üç konuyu da bu yazımızda değineceğiz.
1815-1914 yılları arasında büyük bir ivme kazanan emperyalizmle birlikte başını İngiltere ve Fransa'nın çektiği sömürgeci güçlerin dünya topraklarını kontrol etme oranı %35'ten %85'e çıkmıştır. Kapitalizmi kendi insanlarını menşei sömürgeciliğe dayalı kirli bir servetin mümkün kıldığı refahtan kalabalıklara sus payı dağıtarak satın aldı susturdu, üzerine bedeli budur yazılı bir senedin altına imza attırdı, aynı İsrail usulü 9 mayıs 1916 tarihinde İngiltere ve Fransa arasında imzalanan SYKS pikot anlaşmasıyla henüz savaş sürerken Osmanlı orta doğusunun paylaştırılmasına karar verilmişti ve bölgenin nihai statüsüne karar alınmıştı. Yani tarih gösteriyor ki Osmanlı İmparatorluğunun dağılmasıyla İngiliz, Fransız petrol kaynaklarına göz dikerek Mısır'daki İngiliz yüksek komutanı Mcmahal arasında böyle bir anlaşma gizli olarak imzalanmıştır. Avrupa'nın bu çirkin planlarını Rusya gün ışığına çıkarmıştır. 1946 da bölgeye Ruslar girmesin diye İngiltere Genel Kurmayı, ABD'yi davet ederek müşterek harekat etmişlerdir. Bu günkü Ortadoğu projesinin temeli 1915 de İngiltere ve 1946 tarihlerinde ise ABD ile müşterek atılarak ve Orta doğunun psikolojik yapısı üzerinde çalışan uzmanları tarafından Orta Doğu bu günkü seviyeye gelmiştir. CIA tarafından yetiştirilen Saddam CIA tarafından katlediliyor. 22 İslam Ülkesini kapsayan Büyük Ortadoğu Projesinin en önemli ülkesi ise Amman, Mısır, Türkiye kanadıdır. Bu yarım hilal üzerinde 22 ülke ye sözde demokrasi gelecek ve yer altı ve yerüstü servetleri bitli Avrupalılar ve Amerikalılar tarafından sömürülecektir. Ve bu ABD ve AB'ye çanak tutan her kimse eli kanlı caniler kadar günahkar ve suçludur. Ve bu suçluların kim olduğunu Türk halkı çok iyi bilmektedir.
Büyük Ortadoğu Projesini müteakiben bir bakıyoruz önümüze dinler arası diyalog çıkıyor. Hangi dinler arası diye de sormadan derhal kollarımızı sıvıyo ruz. Sanki ABD'nin şarlatanlığını yapıyorcasına hele hiçbir ülkede rağbet görmeden biz herkesten önce bu diyaloğa soyunmaya başlıyoruz. Ama bir bakıyoruz ki canımız feda olsun Hz Peygamber Efendimizin karikatörünü yapmışlar aşağılarcasına. Bütün dünya Müslümanları ayaklanıyor ama bizden bir ses yok, çıtımız çıkmıyor. Ama bu güne kadar hep hor görüp mum söndü yalanlarıyla özü, sözü, kültürü medeniyeti Türk olan Aleviler için ABD'den emir geliyor, Alevileri diyanet çatısı altına alın ve susturun.
Biz Suriye ve İran'ı vurmuş olsak da bu toplum aleyhimizde harekat etmesin. Aleviler bu projeye sıcak bakmamakla beraber yalnız Şahkulu dergahı Başbakanımızın yemeğine katılıyor. Verilen mesaj biz kardeşiz. Elbette kardeşiz. Bu güne kadar hatırlanmayanlar nereden icap etti Kardeş olduk. Tabiî ki ABD ve AB öyle istemişti. Dinler arası diyalog elbette bizim Müslümanlar olarak her dine hürmetimiz vardır. Bütün peygamberleri de kutsal kitaplarımızın emri gereği seviyoruz. Bu dinler arası diyalog isteyenler Hz. Muhammed (s.a.v.)’i tanıyorlar mı? Kabulleniyorlarmı? Kutsal kitabımız Kuranı Kerime saygıları varmıdır? 20/05/2008 günü bir ABD askeri, Kuranı Kerimi elindeki silahla delik deşik etmiş, bu sıkılan kurşun kimedir biliyor musunuz? Cevabı Hak Kuranda şöyle diyor; Ey inananlar Allah ve melekleri Hz. Muhammet'e salavat getiriyor. Sizlerde salavat getirin. Ahzap 56. Ayeti Buda gösteriyor ki, o laneti cani, Allaha, Peygambere ve meleklerine kurşun sıkmışlardır. Müslümanlıkta kimseye fırsat vermeyenler yani AKP'liler bari Allah rızası için bir tepki gösterin. Hükümet böyle işleri takip eder, yoksa mazlumları yerinden etmeyi değil.
Biz bunun anlamı dinler arası diyalog kuracağız. Ben senin dinine kutsal kitabına saygım var. Eyy ABD, eyy AB sizinde bizim mukafatımıza saygınız varmı? yoktur, yoktur, yoktur. Bunlar Büyük Ortadoğu Projesinin bebekleridir. Müslüman Türk Milleti bu Hilelere alet olmayacaktır İnşallah. MEDENİYETLER İTTİFAKINA GELİNCE: Bakın Huntington ne diyor; Medeniyetler ittifakını anlatırken insanlar için sonuçta önemli olan siyasi ideoloji veya iktisadi menfaat değildir. İnsanların kendilerini tanımladıkları ve uğruna savaşıp öldükleri şeyler, iman ve aile, kan ve inançtır. İstikbalini emniyet altında hissetmeyen batı, ileride edemeyeceği kadar büyüyeceğini tahmin ettiklerini şimdiden ezmek için ahlaksızca provokasyonlar yaparak onların tarihi mesuliyetini de üzerlerine alarak kazanmaları mümkün olmayan bir savaşa sürüklemektedirler.
Gaye mağluplar galipleri taklit etsin, bu günde ABD'nin ve AB'nin taklit çilikten başka dünya insanına ne verdiler. Verecekleri de hiçbir şey yoktur. Çünkü onların kendilerine ait kültürleri vardır. Ama medeniyetleri yoktur. Medeniyeti olmayan milletler nasıl kalkıp medeniyetler ittifakından bahsedebilirler. Sonuç, Ey büyük milletim seni ırklara, zümrelere, mezheplere, budunlara, hanedanlara bölen ABD, AB ve küresel sermaye dalkavukları, bizi birbirimize düşürürken, onlar, hem canımızı, hem kanımızı, hem de alın terimizi alıyorlar. Ey Türk Milleti düşün titre ve kendine dön…
Saygılarımla
Cahit EROL
MHP Iğdır İl Başkanı
Herkesçe malum olduğu gibi kapitalizmin en yüksek aşaması emperyalizmdir. Emellerine ulaşabilmek için sömüreceği ve işkâl edecekleri ülkelere güller, çiçeklerle girmezler. Ancak oralara büyük hülyalar, tatlı rüyalar gördürerek girerler, işte Afganistan, işte Irak, Afgan mücahitler Ruslara karşı verdikleri mücadelede o günün ABD yanlısı, basın ve yayını yurtlarını savunan Afgan mücahitleri diye bahsederlerdi. Aynı şartlarda, aynı silah ABD ve onun yerli işbirlikçilerine çevrilirken teröristler diye söz edilmeye başlandı. Aynı durum ülkemiz medyasında da ABD ağzıyla yapılıyor ve şu anda da yapılmaktadır.
Bakın Afrika'nın bir ülkesi olan Kenya'ya girdikleri zaman bir kabile reisi ne diyor; Beyaz adamlar ABD'liler buraya geldiklerinde ellerinde bir İncil kitabı vardı onları bize verdiler. Biz kitabı okumaya daldık. Başımızı kaldırdığımızda bizim elimizde kitap vardı. ABD'liler ise o geniş ve büyük topraklarımızı işgal etmişlerdi. Şimdide Büyük Ortadoğu Projesine bakıyorlar olmuyor, bu seferde Dinler arası diyalog, birde yanında tuzu biberi olan medeniyetler İttifakı bu üç konuyu da bu yazımızda değineceğiz.
1815-1914 yılları arasında büyük bir ivme kazanan emperyalizmle birlikte başını İngiltere ve Fransa'nın çektiği sömürgeci güçlerin dünya topraklarını kontrol etme oranı %35'ten %85'e çıkmıştır. Kapitalizmi kendi insanlarını menşei sömürgeciliğe dayalı kirli bir servetin mümkün kıldığı refahtan kalabalıklara sus payı dağıtarak satın aldı susturdu, üzerine bedeli budur yazılı bir senedin altına imza attırdı, aynı İsrail usulü 9 mayıs 1916 tarihinde İngiltere ve Fransa arasında imzalanan SYKS pikot anlaşmasıyla henüz savaş sürerken Osmanlı orta doğusunun paylaştırılmasına karar verilmişti ve bölgenin nihai statüsüne karar alınmıştı. Yani tarih gösteriyor ki Osmanlı İmparatorluğunun dağılmasıyla İngiliz, Fransız petrol kaynaklarına göz dikerek Mısır'daki İngiliz yüksek komutanı Mcmahal arasında böyle bir anlaşma gizli olarak imzalanmıştır. Avrupa'nın bu çirkin planlarını Rusya gün ışığına çıkarmıştır. 1946 da bölgeye Ruslar girmesin diye İngiltere Genel Kurmayı, ABD'yi davet ederek müşterek harekat etmişlerdir. Bu günkü Ortadoğu projesinin temeli 1915 de İngiltere ve 1946 tarihlerinde ise ABD ile müşterek atılarak ve Orta doğunun psikolojik yapısı üzerinde çalışan uzmanları tarafından Orta Doğu bu günkü seviyeye gelmiştir. CIA tarafından yetiştirilen Saddam CIA tarafından katlediliyor. 22 İslam Ülkesini kapsayan Büyük Ortadoğu Projesinin en önemli ülkesi ise Amman, Mısır, Türkiye kanadıdır. Bu yarım hilal üzerinde 22 ülke ye sözde demokrasi gelecek ve yer altı ve yerüstü servetleri bitli Avrupalılar ve Amerikalılar tarafından sömürülecektir. Ve bu ABD ve AB'ye çanak tutan her kimse eli kanlı caniler kadar günahkar ve suçludur. Ve bu suçluların kim olduğunu Türk halkı çok iyi bilmektedir.
Büyük Ortadoğu Projesini müteakiben bir bakıyoruz önümüze dinler arası diyalog çıkıyor. Hangi dinler arası diye de sormadan derhal kollarımızı sıvıyo ruz. Sanki ABD'nin şarlatanlığını yapıyorcasına hele hiçbir ülkede rağbet görmeden biz herkesten önce bu diyaloğa soyunmaya başlıyoruz. Ama bir bakıyoruz ki canımız feda olsun Hz Peygamber Efendimizin karikatörünü yapmışlar aşağılarcasına. Bütün dünya Müslümanları ayaklanıyor ama bizden bir ses yok, çıtımız çıkmıyor. Ama bu güne kadar hep hor görüp mum söndü yalanlarıyla özü, sözü, kültürü medeniyeti Türk olan Aleviler için ABD'den emir geliyor, Alevileri diyanet çatısı altına alın ve susturun.
Biz Suriye ve İran'ı vurmuş olsak da bu toplum aleyhimizde harekat etmesin. Aleviler bu projeye sıcak bakmamakla beraber yalnız Şahkulu dergahı Başbakanımızın yemeğine katılıyor. Verilen mesaj biz kardeşiz. Elbette kardeşiz. Bu güne kadar hatırlanmayanlar nereden icap etti Kardeş olduk. Tabiî ki ABD ve AB öyle istemişti. Dinler arası diyalog elbette bizim Müslümanlar olarak her dine hürmetimiz vardır. Bütün peygamberleri de kutsal kitaplarımızın emri gereği seviyoruz. Bu dinler arası diyalog isteyenler Hz. Muhammed (s.a.v.)’i tanıyorlar mı? Kabulleniyorlarmı? Kutsal kitabımız Kuranı Kerime saygıları varmıdır? 20/05/2008 günü bir ABD askeri, Kuranı Kerimi elindeki silahla delik deşik etmiş, bu sıkılan kurşun kimedir biliyor musunuz? Cevabı Hak Kuranda şöyle diyor; Ey inananlar Allah ve melekleri Hz. Muhammet'e salavat getiriyor. Sizlerde salavat getirin. Ahzap 56. Ayeti Buda gösteriyor ki, o laneti cani, Allaha, Peygambere ve meleklerine kurşun sıkmışlardır. Müslümanlıkta kimseye fırsat vermeyenler yani AKP'liler bari Allah rızası için bir tepki gösterin. Hükümet böyle işleri takip eder, yoksa mazlumları yerinden etmeyi değil.
Biz bunun anlamı dinler arası diyalog kuracağız. Ben senin dinine kutsal kitabına saygım var. Eyy ABD, eyy AB sizinde bizim mukafatımıza saygınız varmı? yoktur, yoktur, yoktur. Bunlar Büyük Ortadoğu Projesinin bebekleridir. Müslüman Türk Milleti bu Hilelere alet olmayacaktır İnşallah. MEDENİYETLER İTTİFAKINA GELİNCE: Bakın Huntington ne diyor; Medeniyetler ittifakını anlatırken insanlar için sonuçta önemli olan siyasi ideoloji veya iktisadi menfaat değildir. İnsanların kendilerini tanımladıkları ve uğruna savaşıp öldükleri şeyler, iman ve aile, kan ve inançtır. İstikbalini emniyet altında hissetmeyen batı, ileride edemeyeceği kadar büyüyeceğini tahmin ettiklerini şimdiden ezmek için ahlaksızca provokasyonlar yaparak onların tarihi mesuliyetini de üzerlerine alarak kazanmaları mümkün olmayan bir savaşa sürüklemektedirler.
Gaye mağluplar galipleri taklit etsin, bu günde ABD'nin ve AB'nin taklit çilikten başka dünya insanına ne verdiler. Verecekleri de hiçbir şey yoktur. Çünkü onların kendilerine ait kültürleri vardır. Ama medeniyetleri yoktur. Medeniyeti olmayan milletler nasıl kalkıp medeniyetler ittifakından bahsedebilirler. Sonuç, Ey büyük milletim seni ırklara, zümrelere, mezheplere, budunlara, hanedanlara bölen ABD, AB ve küresel sermaye dalkavukları, bizi birbirimize düşürürken, onlar, hem canımızı, hem kanımızı, hem de alın terimizi alıyorlar. Ey Türk Milleti düşün titre ve kendine dön…
Saygılarımla
Cahit EROL
MHP Iğdır İl Başkanı