"Yaşamın kıymetini bilelim"
Çevre Ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) den toplumsal bilinçlenme ve mutabakat , kalkınma adına, gönüllü ve ücretsiz olarak yaptıkları hizmetlere bu gün yenisini eklediler. Bu kez yeni çıkan çevre kanunu ve yapılan değişiklikler ile ilgili esnafa içerik seminer düzenlendiler. Yeni çevre kanunuyla birlikte atık yağlar, ömrünü tamamlamış lastikler, atık pil ve akümlatörlerle, ilgili yönetmelik, müeyyideler ve uygulama süreci ile ilgili servis, araç, bakım, tamir, lastik hurda sanayi sektör yetkilileri ile kurum, kuruluş ve belediyelere yönelik bilgilendirme toplantısı ÇETKODER Mersin Genel Merkezinde yapıldı. ÇETKODER tarafından yapılan seminere Adana, Hatay, Osmaniye, Erzincan, Kilis, G.Antep, K.Maraş, Adıyaman, Karaman, Konya, Kayseri, Aksaray, Niğde, Diyarbakır, Tunceli, Elazığ illerinden esnaflar katılım yaptı. Toplantı ile ilgili bilgi veren ÇETKODER Genel Başkanı Mustafa Göktaş "Amacımız toplumsal kalkınma, bilinçlenme ve her alanda mutabakatı sağlamak. Bu tür ücretsiz halka açık seminerlerimiz artarak devam edecektir" dedi. Daha sonra katılımcı esnafa konu hakkında slayt gösterisi ile birlikte bilgi ve sunumu yapıldı.Bu arada Katılımcıları önemli ÇEVRESEL DEĞERLER hakkında ilginç açıklamalarda bulunan ve kuraklığa dikkat çeken Çevre Ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş,Kuş cennetleri birer ikişer yok oluyor ve büyük tehlike altında, diyerek aydınlatıcı bilgiler verdi.
KUŞ CENNETLERİ YOK EDİLİYOR, AKARSULAR KİRLETİLİYOR
Çevre Ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş, küresel ısınma ile beraber artan kuraklığa, akarsuların bilinçsizce kirletilmesinden ve bilinçsiz su tüketiminden dolayı ülkemizde bulunan kuş cennetlerinin birer ikişer yok olduğunu söyleyerek "Küresel ısınma ile birlikte Dünyanın su sorununun giderek artmaktadır. Daha öncede birkaç kez söyledim. Ülkemizde kirletilen ve yok edilen su kaynakları nedeniyle kısa vade sonra büyük bir su sorunu yaşamak zorunda kalacağız. Ülkemizde ve dünyamızda yaşadığımız gerçekler ortada. Yeşili ve bitki örtüsünü hızla bilinçsizce ve şuursuzca talan ediyoruz. Yok ediyoruz. Betonlaşma her alanda var. Kıyıda, dağda, ovada her yerde. Üstelik halen ülkemizin çeşitli sahil bantlarında ve yerleşim yerlerinde etkili bir arıtım tesisi düzeni oluşturulmadığından sanayi çevreleri yakınlarında bulunan ırmak, dere, akarsu gibi alanlara atık sularını atmaya devam ediyorlar. Ve su kaynaklarını hoyratça kirletiyorlar. Eğe bölgesinde Meles, Bakırçay, Büyük ve Küçük Menderes deltalarında kuraklık meydana geldiğini defalarca söylememe rağmen kimse o yerli bile olmadı. O yüzdendir ki oralara gelen 65 bin civarındaki kuş sayısı 40 bin civarına düştü. Sıcaklar arttıkça göreceksiniz bu sayı daha da düşecektir. Manyas gölünde sular çekildi. Geçen yıla göre 200 metre çekilen su alarm veriyor. Ama kimse görmüyor. Burada bulunan kuş cennetindeki Kaşıkçı kuşlarının sayısı ise geçen yıla oranla yüzde 97 oranında azaldı. Her bölgemizde bulunan kuş cennetlerinde ki kuş türleri giderek azalıyor. Buna en büyük sebep sulak alanların kaybı, göldeki su seviyelerindeki değişim, su kirliliği ve ağaçlar ile sazlık alanların tahrip edilmesidir. Bugün Manyas gölü etrafında bulunan sığırcı deresi'yle göle akan 50 den fazla fabrikanın atıkları göl suyunda büyük oranda kirlenmeye yol açmıştır. Tespit edilen 27 kuş türünden yüzde 63 ü Sığırcı deltasında, yüzde 33 ü ise Kocaçay deltasında ürüyor. 1977- 85 dönemi ile 2000- 2004 yılları arasını karşılaştırdığınızda bu kuş cennetlerinin simgesi olan kaşıkçı kuşu sayısı yüzde 93 azaldığını göreceksiniz. Burada tepeli pelikanların üremesi için suyun içine yapılan 28 çelik platform bu yıl toprakta kalmış vaziyet de. Göldeki su geçen yıla göre 200 metre çekilmiş durumda. Bu yıl göçmen kuşlar ilk kez 3-4 hafta önce geldiler. Yerli kuşlar ise 3-4 hafta önce kuluçkaya yattılar. Bu durum Mersin'de kuş cenneti olarak bilinen ve Silifke ilçesi yakınındaki doğal koruma alanı olarak belirtilen yere de aynı. Eskisi gibi kuşlar gelmez oldu. Susuzluk orada da büyük ölçüde ortada. Sazlıklar kuruyor. Ve kuş cennetinin etrafı yüksek binalar ile çevrili. Gürültü ve görüntü kirliliği hat safhada. İzmir Kuş cennetinde de aynı olaylar yaşanıyor. Gölmarmara Gölü ile Demir köprü ve Tahtalı barajlarında su seviyesi oldukça düşük. Bu deltaları besleyen derelerden su gelmez oldu. Göç nedeniyle gelen kuşların artan sıcaklık ve kuraklık yüzünden göç etmemeleri ve kendilerine başka yer aramamaları da ilginçtir. Söylemiştim, Manyas kuş cennetinde de kuşların göç etmeye başladığı mart ayında ilk kez sular çekildi. Bu bölgeye gelen pelikanlar gelmez oldu. 3 milyon kuş bu bölgemize geliyordu. Su seviyesi normalde yükseliyor ve pelikanlar gelip sazlıklarda kuluçkaya yatıyorlardı. Ama şimdi toprak alanlara kuluçkaya yatıyorlar ve azaldılar. Yükselen sular pelikanların yuvalarının bulunduğu alanları kaplıyordu ama şimdi sular çekilmiş vaziyet de. Karabatak, gri balıkçıl ve kaşıkçı kuşlarının yuva yapacakları ağaçlar ise su seviyesinin düşüklüğünden karada kalmış oldu. Ege de ve Akdeniz'in her tarafında kuraklık baş göstermektedir. Ayrıca bilinçsiz sulama ve kaçak kullanım yüzünden su çok hor kullanılmakta. Ve kuş cennetlerinin etrafındaki yapılaşmada görüntü ve gürültü kirliliğine yol açmaktadır. Ülkemizin doğal kaynakları ve doğal alanları hızla kirletilip tüketilmektedir. Bu bilinçsiz tüketimin önüne geçmeliyiz. Aksi takdirde önümüzdeki 10 yıl içinde büyük sıkıntılar yaşarız" dedi.
AĞAÇLANDIRMA SEFERBERLİĞİNE KATILIM
ÇETKODER Genel Başkanı Göktaş, katılımcılara (120 kişi) TEMA vakfının ve Çevre orman il müdürlüklerinin düzenledikleri Ağaçlandırma ve yeşillendirme çalışmalarına katılım yapmalarını, Yeşili ve bitki örtüsünün sayısının artması yönünde gayret sarf etmelerini istedi. Göktaş " Ağaç demek, oksijen demek, su demek, erozyonu önleme demek, kuşların evi demek, kısacası yaşam demek. Biz her yıl olduğu gibi aralıksız bir şekilde her zaman olduğu gibi ağaçlandırma ve yeşillendirme çalışmalarımıza seri şekilde devam edeceğiz ve 5 Haziran çevre günü dolayısıyla yurt geneli 20 bin ağaç fidesinin dikilmesi için girişimlerimizi tamamladık. Tüm vatandaşlarımızda evlerinin önüne, bahçesine, bulduğu boş alana bir fidan diksin. Çevre ve orman il müdürlüklerinde Fidanı oldukça ekonomik bir şekilde temin edebilirler. Ağaçların yok olması ile soluduğumuz hava yavaş yavaş yok oluyor. Ayrıca yaşadığımız çevrede doğanın ve çevrenin fütursuzca kirletilmesi yüzündende gelecek yaşamlar büyük ve ciddi tehlike altına giriyor" dedi
KATI ATIKLARIN TOPLANMASINA DEVAM
ÇETKODER Genel Başkanı Göktaş "2 yıldır başarı ile sürdürdüğümüz ve ev ev dolaşarak gerçekleştirdiğimiz katı atıkların ayrıştırılarak ayrı poşetlerde toplanmasını sağlama çabamızda büyük başarı elde ettik. Bu yıl Çevre günü dolayısıyla yurt geneli 2 ton özel yapım mavi renkteki plastik torbayı vatandaşımıza dağıtacağız. Bu poşetlere katı atıkları, pet şişe, tetrapack, şişe, cam maddeler gibi biriktirip gelen görevlilere öyle versinler. Biz ÇETKODER olarak Sadece geçen yıl 250 ton bu yılın ilk beş ayında ise 124 ton katı atığı ayrıştırıp kullanılacak hale geri gelmesini sağladık. Vatandaşlarımızı daha dikkatli olmaya israfı önlemeye ve çevre ve doğanın kirlenmemesine özen göstermelerini rica ediyorum. Biliyorsunuz ki naylon poşet, pet şişe gibi, atıklar doğada yüzyıllar boyu kaybolmuyor büyük kirlilik yapıyor" dedi.
Çevre Ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) den toplumsal bilinçlenme ve mutabakat , kalkınma adına, gönüllü ve ücretsiz olarak yaptıkları hizmetlere bu gün yenisini eklediler. Bu kez yeni çıkan çevre kanunu ve yapılan değişiklikler ile ilgili esnafa içerik seminer düzenlendiler. Yeni çevre kanunuyla birlikte atık yağlar, ömrünü tamamlamış lastikler, atık pil ve akümlatörlerle, ilgili yönetmelik, müeyyideler ve uygulama süreci ile ilgili servis, araç, bakım, tamir, lastik hurda sanayi sektör yetkilileri ile kurum, kuruluş ve belediyelere yönelik bilgilendirme toplantısı ÇETKODER Mersin Genel Merkezinde yapıldı. ÇETKODER tarafından yapılan seminere Adana, Hatay, Osmaniye, Erzincan, Kilis, G.Antep, K.Maraş, Adıyaman, Karaman, Konya, Kayseri, Aksaray, Niğde, Diyarbakır, Tunceli, Elazığ illerinden esnaflar katılım yaptı. Toplantı ile ilgili bilgi veren ÇETKODER Genel Başkanı Mustafa Göktaş "Amacımız toplumsal kalkınma, bilinçlenme ve her alanda mutabakatı sağlamak. Bu tür ücretsiz halka açık seminerlerimiz artarak devam edecektir" dedi. Daha sonra katılımcı esnafa konu hakkında slayt gösterisi ile birlikte bilgi ve sunumu yapıldı.Bu arada Katılımcıları önemli ÇEVRESEL DEĞERLER hakkında ilginç açıklamalarda bulunan ve kuraklığa dikkat çeken Çevre Ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş,Kuş cennetleri birer ikişer yok oluyor ve büyük tehlike altında, diyerek aydınlatıcı bilgiler verdi.
KUŞ CENNETLERİ YOK EDİLİYOR, AKARSULAR KİRLETİLİYOR
Çevre Ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş, küresel ısınma ile beraber artan kuraklığa, akarsuların bilinçsizce kirletilmesinden ve bilinçsiz su tüketiminden dolayı ülkemizde bulunan kuş cennetlerinin birer ikişer yok olduğunu söyleyerek "Küresel ısınma ile birlikte Dünyanın su sorununun giderek artmaktadır. Daha öncede birkaç kez söyledim. Ülkemizde kirletilen ve yok edilen su kaynakları nedeniyle kısa vade sonra büyük bir su sorunu yaşamak zorunda kalacağız. Ülkemizde ve dünyamızda yaşadığımız gerçekler ortada. Yeşili ve bitki örtüsünü hızla bilinçsizce ve şuursuzca talan ediyoruz. Yok ediyoruz. Betonlaşma her alanda var. Kıyıda, dağda, ovada her yerde. Üstelik halen ülkemizin çeşitli sahil bantlarında ve yerleşim yerlerinde etkili bir arıtım tesisi düzeni oluşturulmadığından sanayi çevreleri yakınlarında bulunan ırmak, dere, akarsu gibi alanlara atık sularını atmaya devam ediyorlar. Ve su kaynaklarını hoyratça kirletiyorlar. Eğe bölgesinde Meles, Bakırçay, Büyük ve Küçük Menderes deltalarında kuraklık meydana geldiğini defalarca söylememe rağmen kimse o yerli bile olmadı. O yüzdendir ki oralara gelen 65 bin civarındaki kuş sayısı 40 bin civarına düştü. Sıcaklar arttıkça göreceksiniz bu sayı daha da düşecektir. Manyas gölünde sular çekildi. Geçen yıla göre 200 metre çekilen su alarm veriyor. Ama kimse görmüyor. Burada bulunan kuş cennetindeki Kaşıkçı kuşlarının sayısı ise geçen yıla oranla yüzde 97 oranında azaldı. Her bölgemizde bulunan kuş cennetlerinde ki kuş türleri giderek azalıyor. Buna en büyük sebep sulak alanların kaybı, göldeki su seviyelerindeki değişim, su kirliliği ve ağaçlar ile sazlık alanların tahrip edilmesidir. Bugün Manyas gölü etrafında bulunan sığırcı deresi'yle göle akan 50 den fazla fabrikanın atıkları göl suyunda büyük oranda kirlenmeye yol açmıştır. Tespit edilen 27 kuş türünden yüzde 63 ü Sığırcı deltasında, yüzde 33 ü ise Kocaçay deltasında ürüyor. 1977- 85 dönemi ile 2000- 2004 yılları arasını karşılaştırdığınızda bu kuş cennetlerinin simgesi olan kaşıkçı kuşu sayısı yüzde 93 azaldığını göreceksiniz. Burada tepeli pelikanların üremesi için suyun içine yapılan 28 çelik platform bu yıl toprakta kalmış vaziyet de. Göldeki su geçen yıla göre 200 metre çekilmiş durumda. Bu yıl göçmen kuşlar ilk kez 3-4 hafta önce geldiler. Yerli kuşlar ise 3-4 hafta önce kuluçkaya yattılar. Bu durum Mersin'de kuş cenneti olarak bilinen ve Silifke ilçesi yakınındaki doğal koruma alanı olarak belirtilen yere de aynı. Eskisi gibi kuşlar gelmez oldu. Susuzluk orada da büyük ölçüde ortada. Sazlıklar kuruyor. Ve kuş cennetinin etrafı yüksek binalar ile çevrili. Gürültü ve görüntü kirliliği hat safhada. İzmir Kuş cennetinde de aynı olaylar yaşanıyor. Gölmarmara Gölü ile Demir köprü ve Tahtalı barajlarında su seviyesi oldukça düşük. Bu deltaları besleyen derelerden su gelmez oldu. Göç nedeniyle gelen kuşların artan sıcaklık ve kuraklık yüzünden göç etmemeleri ve kendilerine başka yer aramamaları da ilginçtir. Söylemiştim, Manyas kuş cennetinde de kuşların göç etmeye başladığı mart ayında ilk kez sular çekildi. Bu bölgeye gelen pelikanlar gelmez oldu. 3 milyon kuş bu bölgemize geliyordu. Su seviyesi normalde yükseliyor ve pelikanlar gelip sazlıklarda kuluçkaya yatıyorlardı. Ama şimdi toprak alanlara kuluçkaya yatıyorlar ve azaldılar. Yükselen sular pelikanların yuvalarının bulunduğu alanları kaplıyordu ama şimdi sular çekilmiş vaziyet de. Karabatak, gri balıkçıl ve kaşıkçı kuşlarının yuva yapacakları ağaçlar ise su seviyesinin düşüklüğünden karada kalmış oldu. Ege de ve Akdeniz'in her tarafında kuraklık baş göstermektedir. Ayrıca bilinçsiz sulama ve kaçak kullanım yüzünden su çok hor kullanılmakta. Ve kuş cennetlerinin etrafındaki yapılaşmada görüntü ve gürültü kirliliğine yol açmaktadır. Ülkemizin doğal kaynakları ve doğal alanları hızla kirletilip tüketilmektedir. Bu bilinçsiz tüketimin önüne geçmeliyiz. Aksi takdirde önümüzdeki 10 yıl içinde büyük sıkıntılar yaşarız" dedi.
AĞAÇLANDIRMA SEFERBERLİĞİNE KATILIM
ÇETKODER Genel Başkanı Göktaş, katılımcılara (120 kişi) TEMA vakfının ve Çevre orman il müdürlüklerinin düzenledikleri Ağaçlandırma ve yeşillendirme çalışmalarına katılım yapmalarını, Yeşili ve bitki örtüsünün sayısının artması yönünde gayret sarf etmelerini istedi. Göktaş " Ağaç demek, oksijen demek, su demek, erozyonu önleme demek, kuşların evi demek, kısacası yaşam demek. Biz her yıl olduğu gibi aralıksız bir şekilde her zaman olduğu gibi ağaçlandırma ve yeşillendirme çalışmalarımıza seri şekilde devam edeceğiz ve 5 Haziran çevre günü dolayısıyla yurt geneli 20 bin ağaç fidesinin dikilmesi için girişimlerimizi tamamladık. Tüm vatandaşlarımızda evlerinin önüne, bahçesine, bulduğu boş alana bir fidan diksin. Çevre ve orman il müdürlüklerinde Fidanı oldukça ekonomik bir şekilde temin edebilirler. Ağaçların yok olması ile soluduğumuz hava yavaş yavaş yok oluyor. Ayrıca yaşadığımız çevrede doğanın ve çevrenin fütursuzca kirletilmesi yüzündende gelecek yaşamlar büyük ve ciddi tehlike altına giriyor" dedi
KATI ATIKLARIN TOPLANMASINA DEVAM
ÇETKODER Genel Başkanı Göktaş "2 yıldır başarı ile sürdürdüğümüz ve ev ev dolaşarak gerçekleştirdiğimiz katı atıkların ayrıştırılarak ayrı poşetlerde toplanmasını sağlama çabamızda büyük başarı elde ettik. Bu yıl Çevre günü dolayısıyla yurt geneli 2 ton özel yapım mavi renkteki plastik torbayı vatandaşımıza dağıtacağız. Bu poşetlere katı atıkları, pet şişe, tetrapack, şişe, cam maddeler gibi biriktirip gelen görevlilere öyle versinler. Biz ÇETKODER olarak Sadece geçen yıl 250 ton bu yılın ilk beş ayında ise 124 ton katı atığı ayrıştırıp kullanılacak hale geri gelmesini sağladık. Vatandaşlarımızı daha dikkatli olmaya israfı önlemeye ve çevre ve doğanın kirlenmemesine özen göstermelerini rica ediyorum. Biliyorsunuz ki naylon poşet, pet şişe gibi, atıklar doğada yüzyıllar boyu kaybolmuyor büyük kirlilik yapıyor" dedi.