Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ/PDY'nin faaliyetlerinin deşifre edilmesi ve suça karışanların saptanması amacıyla yürütülen soruşturma çerçevesinde, eski Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Hakkı Yılmaz ile görevden uzaklaştırılan 2 profesör, bir doçent, 6 yardımcı doçent, 6 öğretim üyesi, 5 öğretim görevlisi, 3 daire başkanı, 6 şube müdürü, 5 araştırma görevlisi, 17 akademisyen ve 4 öğrencinin de aralarında bulunduğu 70 kişiye açılan davanın iddianamesinde çarpıcı detaylara yer verildi.
176 SAYFALIK İDDİANAME
Davanın Iğdır Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 176 sayfalık iddianamesinde, tutuklu sanık Yılmaz'ın, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi sonrası çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) uyarınca örgüt mensuplarının ortaya çıkartılması amacıyla üniversitede kurulan ilk komisyonun ve aynı zamanda Ak Parti Genel Merkezi Gençlik Kolları Üniversiteler Komisyonunun üyesi olan Yrd. Doç. Dr. Zeynep Müjde Sakar'ı, üniversitedeki söz konusu komisyonunun ilk toplantısının ardından gerekçesiz şekilde komisyondan çıkardığı belirtildi.
İddianamede, Sakar'ın komisyondan uzaklaştırılmasına ilişkin "tanık" sıfatıyla alınan beyanında, "üniversitedeki idari ve akademik personelden, FETÖ ile en ufak bir bağlantısı olanların ilişiğinin kesilmesi yönündeki" görüşünden dolayı, Yılmaz tarafından komisyondan uzaklaştırıldığını söylediği ifade edildi.
Yılmaz'ın, 5 kişiden oluşan bu komisyonun üye sayısını ilk toplantı sonrası gerekçesiz şekilde 3'e indirdiğinin anlaşıldığı aktarılan iddianamede, sanığın FETÖ/PDY üyelerinin tespiti ile ihracında kendisine muhalif olabileceğini düşündüğü personeli örgüt üyelerinin zarar görmemesi adına komisyondan çıkardığı kanaatine varıldığı kaydedildi.İddianamede, Yılmaz'ın, iki resmi araçla üniversitede görev yapan ve FETÖ/PDY üyeliği iddiasıyla hakkında soruşturma yürütülen bazı akademisyen ve idari personelin, Almanya'da ölen PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi için kurulan ve örgütü simgeleyen sarı kırmızı yeşil renklerden oluşan flamaların da bulunduğu taziye çadırını 12 Mart 2015'te ziyaret etmelerine göz yumduğu dile getirilerek, Yılmaz'ın taziyeye katılanlar ile araçların kullanımına yönelik bilgisi olduğu halde aynı örgüte mensup olmaları nedeniyle herhangi bir idari tasarrufta bulunmadığı ifade edildi.
9 PUAN'LA ATAMA
İddianamede, Iğdır Adliyesinde zabıt katibi olduğu esnada Iğdır Adliyesinde görev yapan tüm hakim, savcı ve personel hakkında FETÖ/PDY adına "fişleme" notları tuttuğu iddia edilen bu nedenle Iğdır Ağır Ceza Mahkemesinde ayrı bir davada tutuklu yargılanan Adem Güneş'in, dönemin rektörü olan Yılmaz tarafından Iğdır Üniversitesi kadrosuna alındığı ifade edildi.
Yılmaz'ın KHK kapsamında Iğdır Üniversitesi bünyesinde kurulan komisyona verdiği yazılı beyanda Güneş hakkında kollayıcı ibareler kullandığı vurgulanan iddianamede, Yılmaz'ın kendisiyle aynı dosyada tutuksuz yargılanan ve araştırmalar sonucu FETÖ/PDY bağlantılı olduğu için KHK ile kapatılan Özel Sema Lisesinde öğrenim görüp, terör örgütüyle iltisaklı Kafkas Özel eğitim Kurumunda SGK kaydı olduğu belirlenen eski öğretim görevlisi Çiğdem Güneş'i düşük puan almasına karşılık üniversiteye yerleştirdiği ve 15 Temmuz darbe girişimine kadar bu görevde kaldığı, aynı şekilde üniversitenin Strateji Daire Başkanı olarak görev yapan ve dosya kapsamında tutuklanan babaları Turan Güneş'in de 15 Ağustos'ta emekliye sevk edildiğine dikkat çekildi.
İDDİANAME
"FETÖ/PDY ile irtibatı ve suç teşkil eden eylemi toplum nezdinde dahi alenileşen Adem Güneş hakkında Yılmaz tarafından idari herhangi bir tedbir alınmadığı gibi, Adem Güneş'in kardeşi Çiğdem Güneş'in de üniversite kadrosuna yapılan bilim sınavından '100 üzerinde 9 puan' aldığı halde başarılı sayılarak dahil edilmesine göz yumduğu, ayrıca Adem Güneş'in babası Turan Güneş'i de üniversitenin Strateji Daire Başkanı olarak görevde tutmaya devam ettiği anlaşılmıştır."
BAŞSAVCIYA ZİYARET
İddianamede "tanık" olarak dinlenilen dönemin Iğdır Cumhuriyet Başsavcısı olan ve halen Eskişehir Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapan Hacı Mustafa Yılmaz'ın da ifadesinde, eski rektör İbrahim Hakkı Yılmaz'ın kendisini ziyaret edip Adem Güneş'in zarar görmemesi için hakkında başka bir cumhuriyet savcısı tarafından yürütülen adli soruşturmanın sonlandırılmasına yönelik sözler kullandığını anlattığı kaydedildi.Hakkındaki iddiaları kabul etmeyen eski rektör Yılmaz ise Adem Güneş ile ilgili yürütülen adli veya idari soruşturmaya herhangi bir müdahalede bulunmadığını öne sürerek, söz konusu kişiyi korumak gibi düşüncesinin de olmadığını söylediği aktarıldı.
İddianamede, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre İbrahim Hakkı Yılmaz'ın "silahlı terör örgütüne üye olma" ve "zincirleme şekilde görevini kötüye kullanarak haberleşmenin gizliliğini ihlal etmeye azmettirme" suçlarından 8 yıl 6 aydan 18 yıla, tutuklu sanık Turan Güneş'in "silahlı terör örgütüne üye olma" ve "terör örgütü propagandası" suçlarından 8 yıl 6 aydan 20 yıla ve Çiğdem Güneş'in ise "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis ile cezalandırılmaları talep ediliyor.
176 SAYFALIK İDDİANAME
Davanın Iğdır Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 176 sayfalık iddianamesinde, tutuklu sanık Yılmaz'ın, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi sonrası çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) uyarınca örgüt mensuplarının ortaya çıkartılması amacıyla üniversitede kurulan ilk komisyonun ve aynı zamanda Ak Parti Genel Merkezi Gençlik Kolları Üniversiteler Komisyonunun üyesi olan Yrd. Doç. Dr. Zeynep Müjde Sakar'ı, üniversitedeki söz konusu komisyonunun ilk toplantısının ardından gerekçesiz şekilde komisyondan çıkardığı belirtildi.
İddianamede, Sakar'ın komisyondan uzaklaştırılmasına ilişkin "tanık" sıfatıyla alınan beyanında, "üniversitedeki idari ve akademik personelden, FETÖ ile en ufak bir bağlantısı olanların ilişiğinin kesilmesi yönündeki" görüşünden dolayı, Yılmaz tarafından komisyondan uzaklaştırıldığını söylediği ifade edildi.
Yılmaz'ın, 5 kişiden oluşan bu komisyonun üye sayısını ilk toplantı sonrası gerekçesiz şekilde 3'e indirdiğinin anlaşıldığı aktarılan iddianamede, sanığın FETÖ/PDY üyelerinin tespiti ile ihracında kendisine muhalif olabileceğini düşündüğü personeli örgüt üyelerinin zarar görmemesi adına komisyondan çıkardığı kanaatine varıldığı kaydedildi.İddianamede, Yılmaz'ın, iki resmi araçla üniversitede görev yapan ve FETÖ/PDY üyeliği iddiasıyla hakkında soruşturma yürütülen bazı akademisyen ve idari personelin, Almanya'da ölen PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi için kurulan ve örgütü simgeleyen sarı kırmızı yeşil renklerden oluşan flamaların da bulunduğu taziye çadırını 12 Mart 2015'te ziyaret etmelerine göz yumduğu dile getirilerek, Yılmaz'ın taziyeye katılanlar ile araçların kullanımına yönelik bilgisi olduğu halde aynı örgüte mensup olmaları nedeniyle herhangi bir idari tasarrufta bulunmadığı ifade edildi.
9 PUAN'LA ATAMA
İddianamede, Iğdır Adliyesinde zabıt katibi olduğu esnada Iğdır Adliyesinde görev yapan tüm hakim, savcı ve personel hakkında FETÖ/PDY adına "fişleme" notları tuttuğu iddia edilen bu nedenle Iğdır Ağır Ceza Mahkemesinde ayrı bir davada tutuklu yargılanan Adem Güneş'in, dönemin rektörü olan Yılmaz tarafından Iğdır Üniversitesi kadrosuna alındığı ifade edildi.
Yılmaz'ın KHK kapsamında Iğdır Üniversitesi bünyesinde kurulan komisyona verdiği yazılı beyanda Güneş hakkında kollayıcı ibareler kullandığı vurgulanan iddianamede, Yılmaz'ın kendisiyle aynı dosyada tutuksuz yargılanan ve araştırmalar sonucu FETÖ/PDY bağlantılı olduğu için KHK ile kapatılan Özel Sema Lisesinde öğrenim görüp, terör örgütüyle iltisaklı Kafkas Özel eğitim Kurumunda SGK kaydı olduğu belirlenen eski öğretim görevlisi Çiğdem Güneş'i düşük puan almasına karşılık üniversiteye yerleştirdiği ve 15 Temmuz darbe girişimine kadar bu görevde kaldığı, aynı şekilde üniversitenin Strateji Daire Başkanı olarak görev yapan ve dosya kapsamında tutuklanan babaları Turan Güneş'in de 15 Ağustos'ta emekliye sevk edildiğine dikkat çekildi.
İDDİANAME
"FETÖ/PDY ile irtibatı ve suç teşkil eden eylemi toplum nezdinde dahi alenileşen Adem Güneş hakkında Yılmaz tarafından idari herhangi bir tedbir alınmadığı gibi, Adem Güneş'in kardeşi Çiğdem Güneş'in de üniversite kadrosuna yapılan bilim sınavından '100 üzerinde 9 puan' aldığı halde başarılı sayılarak dahil edilmesine göz yumduğu, ayrıca Adem Güneş'in babası Turan Güneş'i de üniversitenin Strateji Daire Başkanı olarak görevde tutmaya devam ettiği anlaşılmıştır."
BAŞSAVCIYA ZİYARET
İddianamede "tanık" olarak dinlenilen dönemin Iğdır Cumhuriyet Başsavcısı olan ve halen Eskişehir Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapan Hacı Mustafa Yılmaz'ın da ifadesinde, eski rektör İbrahim Hakkı Yılmaz'ın kendisini ziyaret edip Adem Güneş'in zarar görmemesi için hakkında başka bir cumhuriyet savcısı tarafından yürütülen adli soruşturmanın sonlandırılmasına yönelik sözler kullandığını anlattığı kaydedildi.Hakkındaki iddiaları kabul etmeyen eski rektör Yılmaz ise Adem Güneş ile ilgili yürütülen adli veya idari soruşturmaya herhangi bir müdahalede bulunmadığını öne sürerek, söz konusu kişiyi korumak gibi düşüncesinin de olmadığını söylediği aktarıldı.
İddianamede, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre İbrahim Hakkı Yılmaz'ın "silahlı terör örgütüne üye olma" ve "zincirleme şekilde görevini kötüye kullanarak haberleşmenin gizliliğini ihlal etmeye azmettirme" suçlarından 8 yıl 6 aydan 18 yıla, tutuklu sanık Turan Güneş'in "silahlı terör örgütüne üye olma" ve "terör örgütü propagandası" suçlarından 8 yıl 6 aydan 20 yıla ve Çiğdem Güneş'in ise "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis ile cezalandırılmaları talep ediliyor.