Belediye Meydanı’nda Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan etkinliğe yüzlerce vatandaş katıldı. Basın açıklamasında her yıl Ramazan’ın son cumasının dünya çapında Kudüs Günü olarak anıldığına dikkat çekildi.
İsrail’in ve ABD kahrolsun sloganları atılarak, Gazze ve Yemen’deki direnişe selam gönderildi.Daha sonra Vali Ercan Turan, İnşallah müslüman kardeşlerimize zulm eden kafirler Allahın izniyle kahı perişan olacaklar. şu mübarek günde kim bir müslüman kardeşimize zülm ediyorsa hepimize zulm ediyor. Bu zulme eğer biz ses çıkartmıyorsak yazıklar olsun bize. Biz burada tüm müslüman kardeşlerimizle Tüm müslüman dünyasını arkamıza alarak sesleniyorum. O zalimin dişlerinin döküleceği gün yakındır. Ve o büyük güne hep beraber şahitlik edeceğiz”dedi. Iğdır Ehlibeyt Âlimler Derneği’nin Başkanı H. Kurban Ulusöz’ise, Kudüs günü islamın yaşama günüdür ve müslümanların uyanıp manevi güçlerini hissetmeleri gerekir. Müslüman gerekki birlik ve beraberlik içinde olmalıdır. Kudüs 50 bin yaralının şehidin kudüsü değil bizim kudüsümüzdü bizler onlar için hayatını kaybeden bebekler için gece ve gündüz demeden ağlamamız gerekiyor.”dedi. Iğdır İl Müftüsü Zahit Demirel, Konuşmalarında İsraili kınayarak yapılan zulümlere karşı müslümanlara birlik çağrısı yaptı.
Demirel, Eğer müslümana yapılan zulüm müslümanın izzeti nefsini incitiyorsa kafiri cesaretlendiriyorsa her müslümanın tek görevi o zulmün karşısında durmak vaciptir. Ve bu gün o siyonistlerin yaptığı zulmün karşısında her müslümanın dim dik ayakta durması ve o zalime zalim demesi Allah seni kahrı perişan etsin demesi hepimize vaciptir.”dedi.
IĞDIR KUDÜS PLATFORMU İSRAİLİ KINADI Iğdır Kudüs Platformu adına Konuşan Erkan Çiğdem, Basın açıklamasında şunları kaydetti; Bugün Dünya Kudüs Günü… Dünya Müslümanlarının, özgür halkların Kudüs için meydanlara döküldükleri, Kudüs’e olan aşklarını, sevdalarını, hasretlerini haykırdıkları gün… Esaret altında olan Kudüs için gözyaşları döktükleri, Kudüs’ün özgürlüğü için dua etikleri, bu uğurda mücadeleye söz verdikleri gün… Kudüs, yeryüzüne inen rahmetin adıdır. Peygamberlerin ayak izleriyle mukaddes kılınmış, göğe yükselen dualarla mühürlenmiş, zamanın kalbine kazınmış bir şehir…Kudüs, taşlarına secde sinmiş, minberlerinde adalet yankılanmış bir emanettir. Her sokağında bir peygamberin ayak izi, her taşında bir müminin duası saklıdır.
Kudüs, gökyüzüne açılan bir kapıdır. Bir gece, gökler O’nu selamlarken, Arş-ı Âlâ’ya doğru bir kutlu misafir yol aldı.
Kudüs, gözyaşıyla yıkanmış, dualarla bezenmiş bir direniş destanıdır. Yüreğinde Yusuf’un sabrını, Yakup’un özlemini, İbrahim’in teslimiyetini taşır.Kudüs, yetim çocukların avuçlarında bir kırık ekmek, annelerin gözlerinde sessiz bir feryattır. Her sabah ezanla dirilir, her akşam bir umutla bekler.Kudüs, minarelerinden yükselen her tekbirle, işgal altında bile özgürlüğü fısıldayan bir haykırıştır. Onu esir almak isteyenler, taşlarında yankılanan hakikati duymaktan acizdirler.Kudüs, mü’minlerin imtihanıdır. Sessiz kalırsak yetim kalacak, sahip çıkarsak şahit olacak.
Kudüs, yeryüzünde adaletin yankılanacağı günü bekleyen bir müjdedir. Zira Allah’ın vaadi haktır: “Zalimler nasıl bir inkılâpla devrileceklerini yakında bileceklerdir.” (Şuara, 227)Kudüs, direniştir, dua ile bekleyiştir, adaletle gelecek olan zaferin kapısıdır.
Kudüs, yeryüzünün en mukaddes şehirlerinden biridir. Burası, peygamberlerin ayak bastığı, vahyin nazil olduğu ve İslam’ın ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’nın bulunduğu beldedir.
Kudüs, yüzyıllardır müminlerin kalbinde yer eden, kutsal değerlerin ve ilahi hikmetin sembolüdür. Mescid-i Aksa, sadece bir ibadet yeri değil; aynı zamanda peygamberlerimizin adımlarının izlerini taşıyan, ruhları aydınlatan bir mihmandır.
Bugün, Müslümanların onur ve izzetini temsil eden Kudüs, zalim siyonist işgalcilerin kirli elleri altında inim inim inlemektedir. Filistin halkı, 1948’den bu yana sistematik zulüm, katliam ve sürgünlerle karşı karşıya bırakılmıştır.
Özellikle son dönemde Gazze’de yaşanan insanlık dışı saldırılar, sivil yerleşim yerlerinin bombalanması, hastanelerin ve ibadethanelerin hedef alınması, siyonist rejimin vahşetini bir kez daha gözler önüne sermiştir.Siyonist işgalciler, bir yandan Filistin’in kalbinde yer alan Kudüs’ü ve çevresindeki kutsal mekânları gasp ederken, diğer taraftan da Gazze’de katliam ve yıkımla, Müslümanların kanını akıtmaktadır. Ne yazık ki, bu zulümler yalnızca işgalcilerin değil, onlara her türlü desteği sağlayan emperyalist güçlerin de eseridir. Başta ABD olmak üzere birçok batılı ülke, işgalcileri silahlandırmakta, ekonomik ve diplomatik koruma sağlamaktadır. Uluslararası kamuoyu ise bu insanlık suçları karşısında sessiz kalmayı sürdürmektedir.Kudüs davası, yalnızca Filistin halkının değil, tüm Müslümanların ve mazlumların davasıdır. Mescid-i Aksa’nın özgürlüğü için mücadele etmek, her müminin görevidir. Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur: “Mescid-i Aksa’ya gidin ve orada namaz kılın. Eğer oraya gidemezseniz, kandillerinde yakılmak üzere zeytinyağı gönderin.” (İbn Mâce, İkāmetü’s-Salât, 196)
Hiç kuşkusuz Kudüs’ün kurtarılması Müslümanlar için, İslam ümmeti için dini bir görev olmakla birlikte bir varlık yokluk savaşıdır da… Çünkü başta Amerika olmak üzere dünyanın egemen şeytani güçlerinin desteğini arkalarına alan Kudüs işgalcisi Siyonist Yahudiler, sadece Kudüs ve Filistin’e değil geniş İslam coğrafyasına da gözlerini dikmiş durumdadırlar.Aksa Tufanı sonrası yaşananlar İslam ümmetine verilmiş bir fırsat gibidir. Filistin’in kahraman evlatları Aksa Tufanı ile birlikte Siyonistlere karşı büyük bir cephe açmış durumdadır. Bu cephe gittikçe daha da geniş bir coğrafyaya yayılmış bulunmaktadır. Bu cepheye koşan İslam’ın kahraman evlatları en azizlerini, büyük komutanlarını feda etmekten, kadın, erkek, çocuk on binlerce şehit vermekten çekinmeden cihatlarını sürdürmekte, Kudüs kurtarılıncaya kadar durmayacaklarına dair yüce Allah’a söz vermektedirler.Bizler IĞDIR KUDÜS PLATFORMU olarak bu mukaddes cihada, ümmetin kurtuluş savaşına, Kudüs ve Filistin’in, Gazze’nin özgürlük mücadelesine her şekilde, her platformda, her ortamda canımız ve malımızla destek olacağımıza söz veriyor, asla geri durmayacağımızı dünyanın müstekbir güçlerine karşı ilan ediyoruz. Buradan, bu meydandan, Dünya Kudüs Gününde tüm İslam dünyasına çağrıda bulunuyoruz; zaman uyanma, silkinme zamanıdır! Bir an bile gaflette kalma lüksümüz kalmamıştır. Kudüs’ün kurtuluşu için kıyam etmiş, feryatlarıyla ümmeti yardıma çağıran kahraman kardeşlerimizin imdadına koşma, bir yardımcı yok mu diyen mazlum, mustazaf kadın ve erkekler, çocuklar için ayağa kalkma zamanıdır!
Ey Müslümanlar! Ey İslam ümmeti! Ey Mü’min erkekler, kadınlar, gençler, yaşlılar! Ey onur ve izzetlerini yitirmemiş, vicdan sahibi, özgür insanlar! Ey Kur’an’ın yüce kelamına iman edenler! Ey Resul-i Kibriya’nın sünnetine tabi olma arzusunda olanlar! Kudüs’ün kurtuluş savaşı başlamış bulunmaktadır. Allah’ın salih kulları cihadı kuşanmış, Kudüs işgalcisi Siyonistler ve destekçileri olan Haçlılar ile savaşa tutuşmuşlardır. Onlara yardım edin! Kudüs Davasının savaşçılarına yardım edin!
Yöneticisiyle, yönetileniyle tüm İslam ümmeti bu varlık savaşında tereddütsüz yerini almalıdır. On binlerce şehit verme pahasına, şehirlerinin yerle bir olması pahasına, evsiz barksız, aç ve çıplak kalma pahasına Aksa Tufanı destanıyla Siyonist cephe karşısında tarihin en büyük direnişini başlatmış bulunan kardeşlerimiz bizleri bekliyor, İslam ümmetini bekliyor… Bu iman küfür savaşına, hak batıl savaşına, furkan savaşına malımızla, canımızla, dilimizle, boykotlarımızla katkıda bulunup Kudüs’ün kurtuluşu yolunda zafer dolu günlere yürüyelim!
Kudüs her çağda savunucularıyla var olagelmiş, var olmaya devam edecektir. Son savunucularından birisi de Amerikada doktora yapan Rümeysa Öztürk bacımızdır. Hiçbir şiddet eylemine karışmadığı halde sivil polisler aracılığıyla gece vakti sokakta tehdit edilerek mafya usulü elleri arkadan kelepçelenip tutuklanmıştır.İki gün boyunca faili meçhul gibi kimseye bilgi verilmemiştir. Sonra Filistin’e destek verdiği ve İsrail’i kınadığı için öğrenci vizesi iptal edildiği söylenmiştir. ABD, “Hamas’ı gerekçe göstererek” en az 300 yabancı öğrencinin vizesini iptal etmiştir.Amerika ve batı hiçbir zaman medeni ve özgürlükçü olmamıştır. “Benim istediğim şeyleri yapar ve benim istediğime göre yaşarsan sana sınırsız özgürlük veririm” düşüncesi özgürlük değil kölelik ve diktatörlüktür. Amerika beşeri özgürlüklerin, adaletin ve ekonomik refahın önündeki en büyük engeldir. Amerika dünyanın en büyük şeytanî ülkesidir. Amerikan devletine lanetler olsun.Basın açıklamamız burada son bulurken, bu vesileyle tüm Müslümanların Kudüs Günü’nü tebrik ediyor, en kısa zamanda bu günün özgür Kudüs’te ve Mescidi Aksa’da kutlanmasını Yüce Rabbimizden diliyor, bu dava uğrunda mücadele eden ve bedel ödeyen tüm kardeşlerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyoruz.
Rabbimiz, bizleri de bu yüce dava uğrunda mücadele eden şerefli kullarından eylesin. (Âmin). IĞDIR Kudüs Platformu olarak katılımınızdan dolayı çok teşekkür ediyoruz. şeklinde konuştu.
Allahverdi Şıktaş
İsrail’in ve ABD kahrolsun sloganları atılarak, Gazze ve Yemen’deki direnişe selam gönderildi.Daha sonra Vali Ercan Turan, İnşallah müslüman kardeşlerimize zulm eden kafirler Allahın izniyle kahı perişan olacaklar. şu mübarek günde kim bir müslüman kardeşimize zülm ediyorsa hepimize zulm ediyor. Bu zulme eğer biz ses çıkartmıyorsak yazıklar olsun bize. Biz burada tüm müslüman kardeşlerimizle Tüm müslüman dünyasını arkamıza alarak sesleniyorum. O zalimin dişlerinin döküleceği gün yakındır. Ve o büyük güne hep beraber şahitlik edeceğiz”dedi. Iğdır Ehlibeyt Âlimler Derneği’nin Başkanı H. Kurban Ulusöz’ise, Kudüs günü islamın yaşama günüdür ve müslümanların uyanıp manevi güçlerini hissetmeleri gerekir. Müslüman gerekki birlik ve beraberlik içinde olmalıdır. Kudüs 50 bin yaralının şehidin kudüsü değil bizim kudüsümüzdü bizler onlar için hayatını kaybeden bebekler için gece ve gündüz demeden ağlamamız gerekiyor.”dedi. Iğdır İl Müftüsü Zahit Demirel, Konuşmalarında İsraili kınayarak yapılan zulümlere karşı müslümanlara birlik çağrısı yaptı.
Demirel, Eğer müslümana yapılan zulüm müslümanın izzeti nefsini incitiyorsa kafiri cesaretlendiriyorsa her müslümanın tek görevi o zulmün karşısında durmak vaciptir. Ve bu gün o siyonistlerin yaptığı zulmün karşısında her müslümanın dim dik ayakta durması ve o zalime zalim demesi Allah seni kahrı perişan etsin demesi hepimize vaciptir.”dedi.

IĞDIR KUDÜS PLATFORMU İSRAİLİ KINADI Iğdır Kudüs Platformu adına Konuşan Erkan Çiğdem, Basın açıklamasında şunları kaydetti; Bugün Dünya Kudüs Günü… Dünya Müslümanlarının, özgür halkların Kudüs için meydanlara döküldükleri, Kudüs’e olan aşklarını, sevdalarını, hasretlerini haykırdıkları gün… Esaret altında olan Kudüs için gözyaşları döktükleri, Kudüs’ün özgürlüğü için dua etikleri, bu uğurda mücadeleye söz verdikleri gün… Kudüs, yeryüzüne inen rahmetin adıdır. Peygamberlerin ayak izleriyle mukaddes kılınmış, göğe yükselen dualarla mühürlenmiş, zamanın kalbine kazınmış bir şehir…Kudüs, taşlarına secde sinmiş, minberlerinde adalet yankılanmış bir emanettir. Her sokağında bir peygamberin ayak izi, her taşında bir müminin duası saklıdır.
Kudüs, gökyüzüne açılan bir kapıdır. Bir gece, gökler O’nu selamlarken, Arş-ı Âlâ’ya doğru bir kutlu misafir yol aldı.
Kudüs, gözyaşıyla yıkanmış, dualarla bezenmiş bir direniş destanıdır. Yüreğinde Yusuf’un sabrını, Yakup’un özlemini, İbrahim’in teslimiyetini taşır.Kudüs, yetim çocukların avuçlarında bir kırık ekmek, annelerin gözlerinde sessiz bir feryattır. Her sabah ezanla dirilir, her akşam bir umutla bekler.Kudüs, minarelerinden yükselen her tekbirle, işgal altında bile özgürlüğü fısıldayan bir haykırıştır. Onu esir almak isteyenler, taşlarında yankılanan hakikati duymaktan acizdirler.Kudüs, mü’minlerin imtihanıdır. Sessiz kalırsak yetim kalacak, sahip çıkarsak şahit olacak.
Kudüs, yeryüzünde adaletin yankılanacağı günü bekleyen bir müjdedir. Zira Allah’ın vaadi haktır: “Zalimler nasıl bir inkılâpla devrileceklerini yakında bileceklerdir.” (Şuara, 227)Kudüs, direniştir, dua ile bekleyiştir, adaletle gelecek olan zaferin kapısıdır.
Kudüs, yeryüzünün en mukaddes şehirlerinden biridir. Burası, peygamberlerin ayak bastığı, vahyin nazil olduğu ve İslam’ın ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’nın bulunduğu beldedir.

Bugün, Müslümanların onur ve izzetini temsil eden Kudüs, zalim siyonist işgalcilerin kirli elleri altında inim inim inlemektedir. Filistin halkı, 1948’den bu yana sistematik zulüm, katliam ve sürgünlerle karşı karşıya bırakılmıştır.
Özellikle son dönemde Gazze’de yaşanan insanlık dışı saldırılar, sivil yerleşim yerlerinin bombalanması, hastanelerin ve ibadethanelerin hedef alınması, siyonist rejimin vahşetini bir kez daha gözler önüne sermiştir.Siyonist işgalciler, bir yandan Filistin’in kalbinde yer alan Kudüs’ü ve çevresindeki kutsal mekânları gasp ederken, diğer taraftan da Gazze’de katliam ve yıkımla, Müslümanların kanını akıtmaktadır. Ne yazık ki, bu zulümler yalnızca işgalcilerin değil, onlara her türlü desteği sağlayan emperyalist güçlerin de eseridir. Başta ABD olmak üzere birçok batılı ülke, işgalcileri silahlandırmakta, ekonomik ve diplomatik koruma sağlamaktadır. Uluslararası kamuoyu ise bu insanlık suçları karşısında sessiz kalmayı sürdürmektedir.Kudüs davası, yalnızca Filistin halkının değil, tüm Müslümanların ve mazlumların davasıdır. Mescid-i Aksa’nın özgürlüğü için mücadele etmek, her müminin görevidir. Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur: “Mescid-i Aksa’ya gidin ve orada namaz kılın. Eğer oraya gidemezseniz, kandillerinde yakılmak üzere zeytinyağı gönderin.” (İbn Mâce, İkāmetü’s-Salât, 196)
Hiç kuşkusuz Kudüs’ün kurtarılması Müslümanlar için, İslam ümmeti için dini bir görev olmakla birlikte bir varlık yokluk savaşıdır da… Çünkü başta Amerika olmak üzere dünyanın egemen şeytani güçlerinin desteğini arkalarına alan Kudüs işgalcisi Siyonist Yahudiler, sadece Kudüs ve Filistin’e değil geniş İslam coğrafyasına da gözlerini dikmiş durumdadırlar.Aksa Tufanı sonrası yaşananlar İslam ümmetine verilmiş bir fırsat gibidir. Filistin’in kahraman evlatları Aksa Tufanı ile birlikte Siyonistlere karşı büyük bir cephe açmış durumdadır. Bu cephe gittikçe daha da geniş bir coğrafyaya yayılmış bulunmaktadır. Bu cepheye koşan İslam’ın kahraman evlatları en azizlerini, büyük komutanlarını feda etmekten, kadın, erkek, çocuk on binlerce şehit vermekten çekinmeden cihatlarını sürdürmekte, Kudüs kurtarılıncaya kadar durmayacaklarına dair yüce Allah’a söz vermektedirler.Bizler IĞDIR KUDÜS PLATFORMU olarak bu mukaddes cihada, ümmetin kurtuluş savaşına, Kudüs ve Filistin’in, Gazze’nin özgürlük mücadelesine her şekilde, her platformda, her ortamda canımız ve malımızla destek olacağımıza söz veriyor, asla geri durmayacağımızı dünyanın müstekbir güçlerine karşı ilan ediyoruz. Buradan, bu meydandan, Dünya Kudüs Gününde tüm İslam dünyasına çağrıda bulunuyoruz; zaman uyanma, silkinme zamanıdır! Bir an bile gaflette kalma lüksümüz kalmamıştır. Kudüs’ün kurtuluşu için kıyam etmiş, feryatlarıyla ümmeti yardıma çağıran kahraman kardeşlerimizin imdadına koşma, bir yardımcı yok mu diyen mazlum, mustazaf kadın ve erkekler, çocuklar için ayağa kalkma zamanıdır!
Ey Müslümanlar! Ey İslam ümmeti! Ey Mü’min erkekler, kadınlar, gençler, yaşlılar! Ey onur ve izzetlerini yitirmemiş, vicdan sahibi, özgür insanlar! Ey Kur’an’ın yüce kelamına iman edenler! Ey Resul-i Kibriya’nın sünnetine tabi olma arzusunda olanlar! Kudüs’ün kurtuluş savaşı başlamış bulunmaktadır. Allah’ın salih kulları cihadı kuşanmış, Kudüs işgalcisi Siyonistler ve destekçileri olan Haçlılar ile savaşa tutuşmuşlardır. Onlara yardım edin! Kudüs Davasının savaşçılarına yardım edin!
Yöneticisiyle, yönetileniyle tüm İslam ümmeti bu varlık savaşında tereddütsüz yerini almalıdır. On binlerce şehit verme pahasına, şehirlerinin yerle bir olması pahasına, evsiz barksız, aç ve çıplak kalma pahasına Aksa Tufanı destanıyla Siyonist cephe karşısında tarihin en büyük direnişini başlatmış bulunan kardeşlerimiz bizleri bekliyor, İslam ümmetini bekliyor… Bu iman küfür savaşına, hak batıl savaşına, furkan savaşına malımızla, canımızla, dilimizle, boykotlarımızla katkıda bulunup Kudüs’ün kurtuluşu yolunda zafer dolu günlere yürüyelim!
Kudüs her çağda savunucularıyla var olagelmiş, var olmaya devam edecektir. Son savunucularından birisi de Amerikada doktora yapan Rümeysa Öztürk bacımızdır. Hiçbir şiddet eylemine karışmadığı halde sivil polisler aracılığıyla gece vakti sokakta tehdit edilerek mafya usulü elleri arkadan kelepçelenip tutuklanmıştır.İki gün boyunca faili meçhul gibi kimseye bilgi verilmemiştir. Sonra Filistin’e destek verdiği ve İsrail’i kınadığı için öğrenci vizesi iptal edildiği söylenmiştir. ABD, “Hamas’ı gerekçe göstererek” en az 300 yabancı öğrencinin vizesini iptal etmiştir.Amerika ve batı hiçbir zaman medeni ve özgürlükçü olmamıştır. “Benim istediğim şeyleri yapar ve benim istediğime göre yaşarsan sana sınırsız özgürlük veririm” düşüncesi özgürlük değil kölelik ve diktatörlüktür. Amerika beşeri özgürlüklerin, adaletin ve ekonomik refahın önündeki en büyük engeldir. Amerika dünyanın en büyük şeytanî ülkesidir. Amerikan devletine lanetler olsun.Basın açıklamamız burada son bulurken, bu vesileyle tüm Müslümanların Kudüs Günü’nü tebrik ediyor, en kısa zamanda bu günün özgür Kudüs’te ve Mescidi Aksa’da kutlanmasını Yüce Rabbimizden diliyor, bu dava uğrunda mücadele eden ve bedel ödeyen tüm kardeşlerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyoruz.
Rabbimiz, bizleri de bu yüce dava uğrunda mücadele eden şerefli kullarından eylesin. (Âmin). IĞDIR Kudüs Platformu olarak katılımınızdan dolayı çok teşekkür ediyoruz. şeklinde konuştu.
