Hamam yolu sokakta eski sebze pazarında çadır kuran yaklaşık 40
kişinin katıldığı açlık grevine, DTP il başkanı Ahmet Barbaros,
Belediye Başkanı Mehmet Nuri Güneş, partililer, İl genel ve belediye
meclis üyeleri katıldılar.
Açlık grevi öncesi bir basın açıklaması yapan İl Başkanı Ahmet Barbaros, “29 Mart yerel seçimlerinde halkımız, Kürt sorununun barışçıl demokratik çözümü konusunda net bir mesaj vermiştir. Hükümet Kürt halkının bu yöndeki iradesine barışçıl ve demokratik siyasetin önünü açarak cevap verme yerine; Demokratik siyasetin temsilcilerine yönelik gözaltı ve tutuklama operasyonunu başlatmıştır.tutuklanan kişiler, halkımızın demokratik, özgürlükçü iradesinin tezahür ettiği, demokratik özgürlükçü, toplumcu siyaseti esas alan sistemimizin uygulayıcılarıdır.
Eğer, bu arkadaşlarımızın yaptığı suç ise, biz bu arkadaşlarımıza isnat edilen tüm bu suçlamaların aynısını işliyoruz ve işlemeye devam edeceğiz. Kimliğimize ve irademize sahip çıkarak, bu anti-demokratik uygulamaları protesto etmek için 2 günlük açlık grevine girdiğimizi beyan ediyoruz.
Ülkemizde sürdürülen inkar ve imha siyasetinden vaz geçilmesini, Kürt halkının iradesine saygı gösterilerek, temsilcileri muhatap alınarak Kürt sorununun barışçıl bir yöntemle çözülmesini istiyoruz” dedi.
Açlık çadırının uygulamaları kınamak amacıyla başbakanlığa gönderilmek üzere bir imza kampanyası başlatıldı.
Çadırların üzerine “Ne Ergenekon ne AKP yaşasın demokratik cumhuriyet”, “Çocuklarımızın geleceğine dokunmayın”, “Kürtler olmadan Türkiye kayıp eder”, “Kürtlerin siyasi temsilcilerine dokunmayın” pankart ve yazıları asıldı.
Açlık grevi öncesi bir basın açıklaması yapan İl Başkanı Ahmet Barbaros, “29 Mart yerel seçimlerinde halkımız, Kürt sorununun barışçıl demokratik çözümü konusunda net bir mesaj vermiştir. Hükümet Kürt halkının bu yöndeki iradesine barışçıl ve demokratik siyasetin önünü açarak cevap verme yerine; Demokratik siyasetin temsilcilerine yönelik gözaltı ve tutuklama operasyonunu başlatmıştır.tutuklanan kişiler, halkımızın demokratik, özgürlükçü iradesinin tezahür ettiği, demokratik özgürlükçü, toplumcu siyaseti esas alan sistemimizin uygulayıcılarıdır.
Eğer, bu arkadaşlarımızın yaptığı suç ise, biz bu arkadaşlarımıza isnat edilen tüm bu suçlamaların aynısını işliyoruz ve işlemeye devam edeceğiz. Kimliğimize ve irademize sahip çıkarak, bu anti-demokratik uygulamaları protesto etmek için 2 günlük açlık grevine girdiğimizi beyan ediyoruz.
Ülkemizde sürdürülen inkar ve imha siyasetinden vaz geçilmesini, Kürt halkının iradesine saygı gösterilerek, temsilcileri muhatap alınarak Kürt sorununun barışçıl bir yöntemle çözülmesini istiyoruz” dedi.
Açlık çadırının uygulamaları kınamak amacıyla başbakanlığa gönderilmek üzere bir imza kampanyası başlatıldı.
Çadırların üzerine “Ne Ergenekon ne AKP yaşasın demokratik cumhuriyet”, “Çocuklarımızın geleceğine dokunmayın”, “Kürtler olmadan Türkiye kayıp eder”, “Kürtlerin siyasi temsilcilerine dokunmayın” pankart ve yazıları asıldı.