Tazegün, yaptığı açıklamada Iğdır’da çevre kirliliğinin başında Su
Kirliliği gelmektedir. Vatandaşların tarlalarını aşırı miktarda
gübrelemesinden ve bilinçsizce ilaç kullanması ile tarlalarını
sulaması sonucunda sularda kirlenme meydana gelmektedir.
Bunun yanında bazı dönemlerde kanalizasyon atıklarının da suya karışması ve bu suların çiftçiler tarafından tarla sulama suyu olarak kullanması sonucu kirlenme görüldüğünü belirtti.
Vatandaşların tarım topraklarını bilinçsizce aşırı miktarda gübreleme ve sulama yaparak toprağı çoraklaştırdığını ifade eden Tazegün şunları söyledi: ”DSİ tarafından taban suyunu düzene sokmak için tahliye kanalı olarak açılan kanalların düzenli olarak temizlenmemesi, bazı alanlarda bu tahliye kanallarının önlerine bentler yapılarak sulama amaçlı kullanılması, yine kanalizasyon ve atık sularla kirletilmesi veya bir şekilde doldurulması ile işlevini yapmaması ile toprak kirliliği oluşurken; Anız Yangınları da toprak kirliliğine sebep olmaktadır. Vatandaşlardan isteğimiz su ve toprak kirliliği konusunda duyarlı olmaları suyu ve toprağı en iyi şekilde kullanmalarıdır”
Bunun yanında bazı dönemlerde kanalizasyon atıklarının da suya karışması ve bu suların çiftçiler tarafından tarla sulama suyu olarak kullanması sonucu kirlenme görüldüğünü belirtti.
Vatandaşların tarım topraklarını bilinçsizce aşırı miktarda gübreleme ve sulama yaparak toprağı çoraklaştırdığını ifade eden Tazegün şunları söyledi: ”DSİ tarafından taban suyunu düzene sokmak için tahliye kanalı olarak açılan kanalların düzenli olarak temizlenmemesi, bazı alanlarda bu tahliye kanallarının önlerine bentler yapılarak sulama amaçlı kullanılması, yine kanalizasyon ve atık sularla kirletilmesi veya bir şekilde doldurulması ile işlevini yapmaması ile toprak kirliliği oluşurken; Anız Yangınları da toprak kirliliğine sebep olmaktadır. Vatandaşlardan isteğimiz su ve toprak kirliliği konusunda duyarlı olmaları suyu ve toprağı en iyi şekilde kullanmalarıdır”