Kültür sarayında düzenlenen sempozyum’da konuşan Doğu Anadolu
belediyeler birliği başkanı Demir Çelik ”Belediyecilik ve kent
konseyleri” konusunda konuşma yaparak Belediyeciliğin önemi üzerinde
durdu..
Prof.Dr. Mehmet Altan sempozyuma katılmazken Ankara Üniversitesi Siyasal bilgiler fakültesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Doğu Ergil sempozyumda yaptığı konuşmada ”Iğdır’a bir marka lazım Ağrı dağı bir markadır. Ararat markasıyla ikisi var. Başkası kullanıyor diye bir ütopya olmuş. Ermenistan’a bu konuda nota verildi. Ermenistan da Ay ve yıldız sizin değil ama siz onu alıp bayrağınıza koyuyorsunuz.” diye cevap verdi. Her toplum farklılıklardan oluşur. Eğer kendisine ulus diyorsa o farklılıklarla yaşamak durumundadır. Bunlar olağan şeylerdir. Bunlar tarihi sosyolojik gerçeklerdir. Toplumdaki farklılıkları kavrarsanız hiç birine ayrımcılık ve ayrıcalık yapılmaz. Siyaset pazarlık anlamındadır. Siyaset ticaret gibidir. Hangisi daha iyi malsa o kazanır. Toplumda birlikte yaşamayı sağlayabiliyorsak orada hukuk doğar. Müzakereler hukuksal temele dayandırılmalıdır.” dedi.
Sorulan soruları cevaplayan Ergil ”Devlet ve Türkiye Kürtlere nasıl bakıyor” sorusuna şu cevabı verdi: ”Türkiye de ne yasalar nede devlet Kürtleri azınlık olarak görmüyor. Azınlık olsalardı bazı hakları olurdu. Onu’ da söke söke alırlardı. Devlet Kürtleri Türkiye’nin bir parçası olarak görüyor. Peki, ne oldu da Kürtler haklarımız diyorlar. Kürtlere farklı bakan mı var. Peki, Kürtler azınlık değil çoğunlukta değil gördükleri muameleye göre fazlalık bu fazlalığı kesip atma gibi bir lüksümüzde yok ne halt edeceğimizi de bilmiyoruz. Artık ampul yandı. Ama Kürt açılımından dolayı Ak partinin millet desteği %30 lara düştü. Türkiye’de analar ağlamasın diyorlar. Babalar ağlamıyor mu onlarda ağlıyor. Temennimiz hiç kimse ağlamasın bu ülkede aydınlara karşı büyük bir kin besleme var. Aydınlara entel liboş diyorlar. Bende bunu diyenlere hödük faşist diyorum. Şeklinde konuştu.
“Ben Kürt sorununu araştırmaya başlayınca bana Kürt damgası vurdular” diyen Ergil, Şunları söyledi.: ”Devletin istihbarat örgütleri 5 ay boyunca beni araştırdılar asil kanımda bir damla Kürt kanı bulamadılar. Bir Türkiyeli olarak bu ülkede Kürtlerin hakları olduğuna inandığım için Kürtlerin haklarını savunuyorum.”
Bir dinleyicinin Kürtler hiç kimsenin hakkına saldırmamış şeklindeki soruya Prof. Dr.Doğu Ergil şu cevabı verdi: ”Söylediğiniz yanlış Ermenileri Kürtlerle beraber kestik, Süryanileri siz kaçırtarak mallarının üzerine oturdunuz. Onların haklarını gasp ettiniz. Hepimiz bir birimizden çektik kimse masum değildir.” Türk silahlı kuvvetlerini suçlayan bir soruya da şu cevabı verdi: ”Sizin duygusal ve yanlı bir bakış açınız var. Atatürk’ün Türkiye’yi uygarlık seviyeye çıkardığını belirti ve Atatürk’ten sonra gelenler ülkeyi bu hale soktu” dedi.
Topluma barış değil savaşmayı öğrettiklerini, çocukların savaş kültürüyle yetiştiğini vurgulayan Ergil, “biz barış nedir bilmiyoruz barışmayı beceremiyoruz. Hükümet açılımı sil baştan yaparız. Bu tür laflar edilmemeli.” dedi. “Türkiye’de Kürtler 20 milyon, Türkler 10 milyon bile yok, geri kalanlar Çerkez laz” şeklinde soru soran bir dinleyiciye de şu cevabı verdi. ”Bu Kürt coğrafyasında öldürmeyi kendisine hak sayan, kan davası güden insanlar var. Tarihle yüzleşmeliyiz. Bu ülkede şu kadar Kürt, Türk var dersek etnik ayrımcılık yapmış olacağız. Biz bir ulus olma düşüncesiyle yaşamalıyız. Sen, ben, o değil, biz diyerek ulus olup dünyada saygın yerimizi alalım.” diye cevapladı.
Prof.Dr. Mehmet Altan sempozyuma katılmazken Ankara Üniversitesi Siyasal bilgiler fakültesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Doğu Ergil sempozyumda yaptığı konuşmada ”Iğdır’a bir marka lazım Ağrı dağı bir markadır. Ararat markasıyla ikisi var. Başkası kullanıyor diye bir ütopya olmuş. Ermenistan’a bu konuda nota verildi. Ermenistan da Ay ve yıldız sizin değil ama siz onu alıp bayrağınıza koyuyorsunuz.” diye cevap verdi. Her toplum farklılıklardan oluşur. Eğer kendisine ulus diyorsa o farklılıklarla yaşamak durumundadır. Bunlar olağan şeylerdir. Bunlar tarihi sosyolojik gerçeklerdir. Toplumdaki farklılıkları kavrarsanız hiç birine ayrımcılık ve ayrıcalık yapılmaz. Siyaset pazarlık anlamındadır. Siyaset ticaret gibidir. Hangisi daha iyi malsa o kazanır. Toplumda birlikte yaşamayı sağlayabiliyorsak orada hukuk doğar. Müzakereler hukuksal temele dayandırılmalıdır.” dedi.
Sorulan soruları cevaplayan Ergil ”Devlet ve Türkiye Kürtlere nasıl bakıyor” sorusuna şu cevabı verdi: ”Türkiye de ne yasalar nede devlet Kürtleri azınlık olarak görmüyor. Azınlık olsalardı bazı hakları olurdu. Onu’ da söke söke alırlardı. Devlet Kürtleri Türkiye’nin bir parçası olarak görüyor. Peki, ne oldu da Kürtler haklarımız diyorlar. Kürtlere farklı bakan mı var. Peki, Kürtler azınlık değil çoğunlukta değil gördükleri muameleye göre fazlalık bu fazlalığı kesip atma gibi bir lüksümüzde yok ne halt edeceğimizi de bilmiyoruz. Artık ampul yandı. Ama Kürt açılımından dolayı Ak partinin millet desteği %30 lara düştü. Türkiye’de analar ağlamasın diyorlar. Babalar ağlamıyor mu onlarda ağlıyor. Temennimiz hiç kimse ağlamasın bu ülkede aydınlara karşı büyük bir kin besleme var. Aydınlara entel liboş diyorlar. Bende bunu diyenlere hödük faşist diyorum. Şeklinde konuştu.
“Ben Kürt sorununu araştırmaya başlayınca bana Kürt damgası vurdular” diyen Ergil, Şunları söyledi.: ”Devletin istihbarat örgütleri 5 ay boyunca beni araştırdılar asil kanımda bir damla Kürt kanı bulamadılar. Bir Türkiyeli olarak bu ülkede Kürtlerin hakları olduğuna inandığım için Kürtlerin haklarını savunuyorum.”
Bir dinleyicinin Kürtler hiç kimsenin hakkına saldırmamış şeklindeki soruya Prof. Dr.Doğu Ergil şu cevabı verdi: ”Söylediğiniz yanlış Ermenileri Kürtlerle beraber kestik, Süryanileri siz kaçırtarak mallarının üzerine oturdunuz. Onların haklarını gasp ettiniz. Hepimiz bir birimizden çektik kimse masum değildir.” Türk silahlı kuvvetlerini suçlayan bir soruya da şu cevabı verdi: ”Sizin duygusal ve yanlı bir bakış açınız var. Atatürk’ün Türkiye’yi uygarlık seviyeye çıkardığını belirti ve Atatürk’ten sonra gelenler ülkeyi bu hale soktu” dedi.
Topluma barış değil savaşmayı öğrettiklerini, çocukların savaş kültürüyle yetiştiğini vurgulayan Ergil, “biz barış nedir bilmiyoruz barışmayı beceremiyoruz. Hükümet açılımı sil baştan yaparız. Bu tür laflar edilmemeli.” dedi. “Türkiye’de Kürtler 20 milyon, Türkler 10 milyon bile yok, geri kalanlar Çerkez laz” şeklinde soru soran bir dinleyiciye de şu cevabı verdi. ”Bu Kürt coğrafyasında öldürmeyi kendisine hak sayan, kan davası güden insanlar var. Tarihle yüzleşmeliyiz. Bu ülkede şu kadar Kürt, Türk var dersek etnik ayrımcılık yapmış olacağız. Biz bir ulus olma düşüncesiyle yaşamalıyız. Sen, ben, o değil, biz diyerek ulus olup dünyada saygın yerimizi alalım.” diye cevapladı.