MHP il başkanı Cahit Erol, il binasında düzenlediği basın toplantısında
“Kürtçe diye bir dilin olmadığını Türkçe, Farsça ve Arapça’dan
oluştuğunu, bu kelimeleri çıkardığınız zaman geriye bir şeyin
kalmadığını, Kürtçenin bir lehçe olduğunu söyledi.
Erol, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: ”Iğdır Belediyesi'nin, reklâm panolarına astırdığı "Kurban Bayramı kutlama" mesajını içeren afiş, amacını aştığı ve başka çağrışımları hatırlattığı için bizleri çok üzmüştür.
Birliğin, beraberliğin ve kardeşliğin doruğa çıktığı günlerden olan Kurban Bayramı vesile edilerek, Mesajın farklı lehçeler ile verilmesi kabul edilemez. Halkların kardeşliği maskesi altında suni ayrılık tohumları ekmenin, toplumumuza hiçbir faydası yoktur.
Bu toplumun her ferdi, Türkiye Cumhuriyetinin asli unsuru ve ayrılmaz parçasıdır.
Kaldı ki, "Azeri* diye bir millet olmadığı gibi, "Azerice" denilen bir dilde yoktur. Azeri Türkleri, Türk milletinin güzide bir parçası ve Azerice denilen lehçe de Türkçenin en zengin kollarındandır. Misak-ı Milli sınırları içerisinde yaşayan her fert gibi, Azeri Türkleri de, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktan gurur duymaktadır.Geçmiş dönemde, Sovyetler Birliğinin uyguladığı, Türk Milletini bölme taktiklerinin günümüzde bu şekilde karşımıza çıkarılmasını manidar buluyoruz. Bu durumu kabul edilebilir olarak görmüyor ve kınıyoruz. Toplumları millet haline getiren en önemli unsur dildir.
Dil, duygu ve düşünceyi insana aktaran bir vasıta olduğu gibi, insan topluluklarının bir yığın ve kitle olmaktan kurtaran, aralarında "duygu ve düşünce birliği" olan bir cemiyet, yani 'millet' haline getiren en önemli kültürel değerdir. Ayrıca dil, kültürün temeli olduğu gibi taşıyıcısıdır da...
Milli birlik ve beraberliğe her zamandan daha fazla muhtaç olduğumuz bu dönemde, toplumumuzun vicdanını rahatsız edici bu tür gereksiz çıkışlardan kaçınmak gerekmektedir. Toplumda birliği, beraberliği, kaynaşmayı sağlayıcı tavırlar sergilemek en akılcı yoldur.” dedi.
Erol, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: ”Iğdır Belediyesi'nin, reklâm panolarına astırdığı "Kurban Bayramı kutlama" mesajını içeren afiş, amacını aştığı ve başka çağrışımları hatırlattığı için bizleri çok üzmüştür.
Birliğin, beraberliğin ve kardeşliğin doruğa çıktığı günlerden olan Kurban Bayramı vesile edilerek, Mesajın farklı lehçeler ile verilmesi kabul edilemez. Halkların kardeşliği maskesi altında suni ayrılık tohumları ekmenin, toplumumuza hiçbir faydası yoktur.
Bu toplumun her ferdi, Türkiye Cumhuriyetinin asli unsuru ve ayrılmaz parçasıdır.
Kaldı ki, "Azeri* diye bir millet olmadığı gibi, "Azerice" denilen bir dilde yoktur. Azeri Türkleri, Türk milletinin güzide bir parçası ve Azerice denilen lehçe de Türkçenin en zengin kollarındandır. Misak-ı Milli sınırları içerisinde yaşayan her fert gibi, Azeri Türkleri de, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktan gurur duymaktadır.Geçmiş dönemde, Sovyetler Birliğinin uyguladığı, Türk Milletini bölme taktiklerinin günümüzde bu şekilde karşımıza çıkarılmasını manidar buluyoruz. Bu durumu kabul edilebilir olarak görmüyor ve kınıyoruz. Toplumları millet haline getiren en önemli unsur dildir.
Dil, duygu ve düşünceyi insana aktaran bir vasıta olduğu gibi, insan topluluklarının bir yığın ve kitle olmaktan kurtaran, aralarında "duygu ve düşünce birliği" olan bir cemiyet, yani 'millet' haline getiren en önemli kültürel değerdir. Ayrıca dil, kültürün temeli olduğu gibi taşıyıcısıdır da...
Milli birlik ve beraberliğe her zamandan daha fazla muhtaç olduğumuz bu dönemde, toplumumuzun vicdanını rahatsız edici bu tür gereksiz çıkışlardan kaçınmak gerekmektedir. Toplumda birliği, beraberliği, kaynaşmayı sağlayıcı tavırlar sergilemek en akılcı yoldur.” dedi.