204 işçinin işten çıkarılışlarının 3. gününde, AK Parti Iğdır Milletvekili Cantürk Alagöz ve beraberindeki AK Parti Iğdır İl Başkanı Ali Kemal Ayaz, Tuzluca Belediye Başkanı Ahmet Sait Sadrettin Türkan, Hoşhaber Belediye Başkanı Osman Toka, partililer, STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaş ziyarette bulundu.
İşçilerin direnişine destek vermeye gelen Milletvekili Cantürk Alagöz yaptığı konuşmada şöyle dedi: “Öncelikle geçmiş olsun. Şunu bilin ki yalnız değilsiniz, sahipsiz değilsiniz. Her şeyin bir adabı, bir usulü vardır. Bu işin böyle olacağı baştan belliydi. Bizim kültürümüzde, hele Iğdır gibi yerlerde ve dünyada, kadının bir değeri vardır. Bilerek kadınlarımızı sokağa iterek, mobing yaparak sokakta çalıştırdılar. Bir kere kadına saygısı olmayanın insana saygısı yoktur. Bir sürü gerekçe de sunulabilir ki sunuluyor. Bunlar torpille işe alındı, bunlar zengindi. Burada işe alınanlar belli, sicilleri belli, aileleri belli. Buradaki insanların tamamı ihtiyaç sahibi. Kim ki bunlara zulüm ediyorsa, Rabbim onlara da zulüm etsin. Kafanıza göre ‘Biz yaptık oldu’ diyemezsiniz. Çünkü bu insanların bakmakla mükellef oldukları aileleri var, çocukları var, kredi taksitleri, borçları var. Eğer ödeyemeyeceksen, belediyeye gelir getirecek işler yapamayacaksan, aday olmayacaktın, başkan adayı olmayacaktın.
Böyle belediye yönetmeye, böyle şehir yönetmeye herkes var. Madem gücünüz yetmiyordu, o zaman biz şunu anlıyoruz: Siz planlı geldiniz, bu işlerde planlı yapılmıştır. Seçimden sonra şöyle bir beyanatları var: ‘Hüseyni duruş sergileyen Azerilere teşekkür ediyorum.’ Ben bunu iyi niyetle anlamıştım, şimdi anlıyorum ki şunu demek istemişler: ‘Hüseyin’e ne yaptıysak aynısını şimdi size yapacağız.’ Bunun anlamı bu. Niye bu, özellikle Muharrem ayının başlar başlamaz yapıyorsan bunun altında bir şeyler yatıyordur. Bunu bilerek yapıyorsun ki insanları acıtabildiğin kadar acıtasın. Hiç kimse saf değil, hiç kimse salak değil. Ama bunu net söylüyorum: Hukuk çerçevesinde bu insanlar sahipsiz değil, biz varız ve sonuna kadar da devam edeceğiz. Yönetebilmek, yönetmek beceri ister. Yıkmak çok kolaydır. Yıkarak herkes yönetir.
Eğer senin yönetim tarzın buysa bundan vazgeç, bunun sonu yoktur. İnsanlara mobbing uygulayarak, insanları sokaklarda rencide ederek, insanların konuşmasıyla alay ederek bir yere varamazsınız. Bazı çalışanların Hüseyin Vali döneminde baba veya anneleri emekli edilmiş ve yerlerine çocukları işe alınmıştır. Bunları da işten çıkarmışlar. Belediyenin ekonomik durumu gerekçe gösterilmiş, bunun böyle olmadığını biliyoruz. Bir günde 204 kişiyi kapının önüne koyarak belediye geliştirilmez. Sen bu paraya kaldıysan beceremezsin, bırak yapabilen yapsın. Ne olursa olsun, biz hukuk çerçevesinde yürümek zorundayız, haklarımızı arayıp sonuna kadar da takip etmeliyiz. Bugün bir arkadaşım söyledi bana: Devletin güvenlik görevlileri işçileri koruyormuş.
Devlet halkı için var, devlet işçisi için var, senin için yok kusura bakma. Devlet elbette ki vatandaşına sahip çıkacaktır. Herkes kafasının estiği gibi zulüm edecek, devlet gözünü yumacak. Hiç kusura bakmayın, herkes ayağını denk alsın. Gerçekten de çözüm bulmak isteyen oturup buna bir çözüm bulabilirdi. Niyet başkaysa siz belediyeye trilyon gönderin yine de bu işten çıkarma yapılacaktı. Buna sevinen insanlar varsa da lanet olsun. Gün boyu buradasınız, sıcaklarda rahatsız oluyorsunuz. Hafta sonu bir hanım kardeşimiz yanıma geldi, o da ağladı, beni de ağlattı. Gün boyu bu moralsizlikle tüm enerjim yok oldu. Sizi çok iyi anlıyorum, hukuk çerçevesinde sonuna kadar arkanızdayım. Ne olur artık birlik beraberliğinizi bozmayın. Hüseyni duruş deyip Muharrem ayında zulmedenlere inanmayın. Sözümü fazla uzatmak istemiyorum. Malımla, canımla, yüreğimle her zaman yanınızda olacağım.”Kalabalık slogan attı, “Hak, hukuk, adalet” dedi.Recep Polat
İşçilerin direnişine destek vermeye gelen Milletvekili Cantürk Alagöz yaptığı konuşmada şöyle dedi: “Öncelikle geçmiş olsun. Şunu bilin ki yalnız değilsiniz, sahipsiz değilsiniz. Her şeyin bir adabı, bir usulü vardır. Bu işin böyle olacağı baştan belliydi. Bizim kültürümüzde, hele Iğdır gibi yerlerde ve dünyada, kadının bir değeri vardır. Bilerek kadınlarımızı sokağa iterek, mobing yaparak sokakta çalıştırdılar. Bir kere kadına saygısı olmayanın insana saygısı yoktur. Bir sürü gerekçe de sunulabilir ki sunuluyor. Bunlar torpille işe alındı, bunlar zengindi. Burada işe alınanlar belli, sicilleri belli, aileleri belli. Buradaki insanların tamamı ihtiyaç sahibi. Kim ki bunlara zulüm ediyorsa, Rabbim onlara da zulüm etsin. Kafanıza göre ‘Biz yaptık oldu’ diyemezsiniz. Çünkü bu insanların bakmakla mükellef oldukları aileleri var, çocukları var, kredi taksitleri, borçları var. Eğer ödeyemeyeceksen, belediyeye gelir getirecek işler yapamayacaksan, aday olmayacaktın, başkan adayı olmayacaktın.Böyle belediye yönetmeye, böyle şehir yönetmeye herkes var. Madem gücünüz yetmiyordu, o zaman biz şunu anlıyoruz: Siz planlı geldiniz, bu işlerde planlı yapılmıştır. Seçimden sonra şöyle bir beyanatları var: ‘Hüseyni duruş sergileyen Azerilere teşekkür ediyorum.’ Ben bunu iyi niyetle anlamıştım, şimdi anlıyorum ki şunu demek istemişler: ‘Hüseyin’e ne yaptıysak aynısını şimdi size yapacağız.’ Bunun anlamı bu. Niye bu, özellikle Muharrem ayının başlar başlamaz yapıyorsan bunun altında bir şeyler yatıyordur. Bunu bilerek yapıyorsun ki insanları acıtabildiğin kadar acıtasın. Hiç kimse saf değil, hiç kimse salak değil. Ama bunu net söylüyorum: Hukuk çerçevesinde bu insanlar sahipsiz değil, biz varız ve sonuna kadar da devam edeceğiz. Yönetebilmek, yönetmek beceri ister. Yıkmak çok kolaydır. Yıkarak herkes yönetir.Eğer senin yönetim tarzın buysa bundan vazgeç, bunun sonu yoktur. İnsanlara mobbing uygulayarak, insanları sokaklarda rencide ederek, insanların konuşmasıyla alay ederek bir yere varamazsınız. Bazı çalışanların Hüseyin Vali döneminde baba veya anneleri emekli edilmiş ve yerlerine çocukları işe alınmıştır. Bunları da işten çıkarmışlar. Belediyenin ekonomik durumu gerekçe gösterilmiş, bunun böyle olmadığını biliyoruz. Bir günde 204 kişiyi kapının önüne koyarak belediye geliştirilmez. Sen bu paraya kaldıysan beceremezsin, bırak yapabilen yapsın. Ne olursa olsun, biz hukuk çerçevesinde yürümek zorundayız, haklarımızı arayıp sonuna kadar da takip etmeliyiz. Bugün bir arkadaşım söyledi bana: Devletin güvenlik görevlileri işçileri koruyormuş.Devlet halkı için var, devlet işçisi için var, senin için yok kusura bakma. Devlet elbette ki vatandaşına sahip çıkacaktır. Herkes kafasının estiği gibi zulüm edecek, devlet gözünü yumacak. Hiç kusura bakmayın, herkes ayağını denk alsın. Gerçekten de çözüm bulmak isteyen oturup buna bir çözüm bulabilirdi. Niyet başkaysa siz belediyeye trilyon gönderin yine de bu işten çıkarma yapılacaktı. Buna sevinen insanlar varsa da lanet olsun. Gün boyu buradasınız, sıcaklarda rahatsız oluyorsunuz. Hafta sonu bir hanım kardeşimiz yanıma geldi, o da ağladı, beni de ağlattı. Gün boyu bu moralsizlikle tüm enerjim yok oldu. Sizi çok iyi anlıyorum, hukuk çerçevesinde sonuna kadar arkanızdayım. Ne olur artık birlik beraberliğinizi bozmayın. Hüseyni duruş deyip Muharrem ayında zulmedenlere inanmayın. Sözümü fazla uzatmak istemiyorum. Malımla, canımla, yüreğimle her zaman yanınızda olacağım.”Kalabalık slogan attı, “Hak, hukuk, adalet” dedi.Recep Polat 
