Yapılan açıklamada şunlar kaydedildi;
BismillahirrahmanirrahimBir Muharrem ayını daha idrak etmeye hazırlanıyoruz. Bizi İmam Hüseyin’in (as) muhibbi kılan, onu sevenlerden ve onu imam bilenlerden karar veren rabbimize hamd olsun. Onun Aşurasını yaşatma, mesajını taşıma gayretinde olmanın ne büyük bir lütuf olduğunu bilerek bir kere daha hamdediyoruz.İmam Hüseyin (as), Kerbela’da kendisi ile bütün ailesini, yaranını, hatta altı aylık yavrusunu dahi feda ederek yüce İslam dinine zarar gelmesini önledi, Hak ile batılın sınırlarını kanıyla ve kalın çizgilerle çizdi. Ve Hz. Zeyneb (sa) de bu ilahi şiarları çağlara taşıdı. Hz. Zeyneb’in (sa) hiç bir şekilde değiştirilmesine müsade etmeden günümüze getirdiği bu Hüseyni şiarları, yine Zeynebce devam ettirmek de bizlerin boynunun borcudur.O zaman bu Hüseyni şiarları yaşatmak için yapacağımız her eylem, her hareket, söyleyeceğimiz her söz de Hüseyni olmalı, onu hatırlatmalıdır. Bu bağlamda aşağıdaki hususlara tüm halkımızla beraber hepimizin hassasiyet göstermemiz gerektiğini düşünüyoruz;1- Gerek yazacağımız sözler, pankartlar, gerek asacağımız resimler, gerek okuyacağımız şiirlerin, sinezenlerin sözleri ve gerekse de bunların icra ediliş biçimi ve duyurulması olsun hepsi İmam Hüseyin’e (as) yakışır biçimde olmalı ve insanları sevgiyle ona doğru hareket ettirmelidir.2- İmam Hüseyin’in (as) Kerbela’da, o belalı çölde, o ölümle beraber yürüdüğü yerde en çok önem verdiği şeylerden birisi de “kul hakkı” idi. Bunu “ boynunda kul hakı olan benimle gelmesin” şiarından anlıyoruz. O zaman bizim de bu Hüseyni şiarlarda en çok önem vermemiz gereken şeylerin başında kul hakkını gözetmek, Hüseyni bir vakarla davranmak gelmelidir.Bu nedenle özellikle caddelerde, sokaklarda icra ettiğimiz sine merasimlerimizin, insanları bıktıracak seviyeye getirmemesine dikkat etmek ve yine özellikle gecenin geç vakitlerine kadar yüksek sesle insanları, evlerinde oturanları, hastası olanları, ertesi gün işe gidecekleri vb. dikkate almak zorundayız. Bunun içinde hem ses cihazlarımızın ses ayarlarını iyi yapmak ve hem de merasimlerimizi gece en geç 23’ te sonlandırmak uygun olacaktır.3- İmam Hüseyin’in (as) namaza, dua ve münacaata ne kadar önem verdiği bilinmektedir. Tasua gecesi dua ve münacaat için Yezid ordusuyla görüşerek savaşın ertesi sabaha ertelenmesini istemesi ve Aşura günü, yaranının vücutlarını siper etmeleriyle mümkün olan cemaat namazı kılması bunun en önemli göstergesidir. Bu nedenle önemli bir husus da, Hüseyni merasimlerin insanlara taşınmasında camilerin rolünü göz ardı edilmemesinin, insanların Kerbela ve Aşura ile ilgili bilgilenmeleri için mimber konuşmalarının önemidir. Bu noktada cami alimlerimizin mimber konuşmaları için iyi hazırlanmaları, konunun önemine binaen en güzel nasıl aktarırım arayışında olmaları gerekir. Ve en az bunun kadar önemli olan bir husus da insanlarımızın, özellikle gençlerimizin namazlara ve mimber konuşmalarını dinlemeye önem vermeleri, özellikle akşam namazı ve akabindeki mimber konuşmaları esnasında destelerin ara vermesi, destedeki gençlerimiz başta olmak üzere orada bulunan halkımızın camilere gitmesi, cami bitiminden sonra tekrar devam etmeleri de önem arz etmektedir.4- Bir başka husus ise, destelerimizin sine sözlerinin önemi ve sine merasimlerinin icra biçimidir. Sine merasimleri, Hüseyni şiarları günümüze getiren en önemli hususlardan biridir. Sine vuran değerli gençlerimiz ve sine okuyan değerli meddahlarımız, önemli bir iş yapmakta ve Hz. Zeyneb’in (sa) başlattığı görevin bir kısmını da bu şekilde devam ettirmektedirler. O zaman yaptıkları bu çok önemli iş de Hüseyni ve Zeynebi olmalıdır. Okunan sinelerin sözlerine ve sineleri Hüseyni bir vakarla vurmalarına bu nedenle dikkat etmelerini tavsiye ederiz.5- Bir başka önemli husus da verilen ikramlardır. Özellikle Aşura günü verilen ikramların hem içeriğine hem de sunulmasına özen gösterilmelidir. Aşura günü en büyük matem günüdür. Ama elbette tamamen iyi niyetle verilen ikramların çeşitliliği, sunulma zamanı ve sunulma biçimi, maalesef istenmeyen bir görüntü oluşmasına, bir karmaşaya neden olabiliyor. Bu noktada da daha dikkatli olunması, ikramların merasim esnasında değil de meydandaki merasimin bitmesinin akabinde verilmesini tavsiye ederiz. Ayrıca meydanın kirletilmesi, çöplerin yerlere atılması hoş olmayan bir görüntü oluşturu ki, buna da dikkat etmek gerekir.
Kısacası İmam Hüseyin’in (as) Aşurası için yaptığımız her şeyin, üzerimize giydiğimiz siyahlardan, konuştuğumuz sözlerden, icra ettiğimiz sergilerden, verdiğimiz ikramlardan, vurduğumuz sinelerden, verdiğimiz mimber vaazlarından tutun da, hatta insanlarla muaşeretimize kadar her halimizin Hüseyni olmasına özen göstermeliyiz.Başta alimlerimiz olmak üzere, çok değerli meddahlarımız, sine vuran çok değerli gençlerimiz ve İmam Hüseyin (as) sevdalılarının bu husulara dikkat edeceklerini umuyor, ibadetlerinizin kabul olmasını yüce Allahtan niyaz ediyoruz.Selam olsun Hüseyin’e (as)
Selam olsun Hüseyin’in (as) oğlu İmam Zeynelabidin’e (as)
Selam olsun Hüseyin’in (as) evladına
Selam olsun Hüseyin’in (as) ashabına
Selam olsun Hüseyin’in (as) tarafında olanlaraIğdır Ehl-i Beyt Alimleri DerneğiAllahverdi Şıktaş