Iğdır Kültür Merkezinde verilen konferansa Iğdır Valisi Amir Çiçek, Iğdır Emniyet Müdürü Cemil Tonbul, Karakoyunlu Kaymakamı Esengül Korkmaz Çiçekli, Kurum Müdürleri, Öğrenciler ve Veliler katıldı.
Prof. Dr. İsmet Kırkpınar, Aile içi iletişim; en temel tanımı ile aile üyelerinin birbirlerine sözel ve sözel olmayan davranışları ile verdikleri tepkileri, mesajları kapsar. Bu nedenle, etkili iletişim sadece kendini ifade etmekten değil, aynı zamanda söylenenleri de dinleyebilmekten geçer. Aile içerisinde Anne Baba ve Çocuk arasındaki etkili iletişim, aile üyelerinin birbirlerine karşı hissettikleri olumlu duyguları olduğu farklılıkları da ifade edebilecekleri özgür bir ortam yaratılmasını sağlar. Duygu ve düşüncelerini açık ve dürüst bir şekilde dile getirebilen aile üyeleri kimi zaman “çözülemez” gibi görünen problemleri de çözebilme şansına sahip olur. Açık ve dürüst bir iletişimi sağlayamayan aileler ise, problem çözümlerinde başarısız olmakta, aile içinde zayıf duygusal bağ, samimiyet eksikliği oluşmaktadır. Uzun vadede ise zayıf iletişim; aile üyelerinin ayrı yaşaması, ebeveynlerin boşanması ve çocuklarda artan uyum ve davranış problemleri ile sonuçlanmaktadır. Aile içi iletişimde yaşanan sorunlardan bir tanesinin de, aile üyelerinin birbirlerine yeterince zaman ayıramaması olduğunu gösteriyor. Bu nedenle, etkili bir iletişim kurmanın temel prensiplerinden biri de iletişimi sıklaştırmaktır. Sağlıklı bir aile içi iletişim için açık ve doğrudan iletişim kurun. Ne istediğinizi, ne beklediğinizi, sizi üzen ya da sevindiren şeyi, direkt olarak ilgili kişiye iletin. “Ev işlerinde üzerine düşen sorumluluğu almadığını düşünüyorum ve bana daha çok yardımcı olmanı istiyorum” gibi.
Sadece kendi istek ve beklentilerinizi anlatmayın, karşı tarafın da ilettiği mesajları dikkatli bir şekilde dinleyin. İletişim kurmakta olduğunuz kişinin yaşını ve olgunluk düzeyini asla unutmayın. Küçük bir çocuğun sizi bir yetişkin gibi anlamasını beklemeyin. Eğer çocuğunuzla bir şeyler konuşuyorsanız, bunu mutlaka onun anlayabileceği dilden yapın. İletişim kurarken asla yüz ifadelerini ve beden hareketlerini göz ardı etmeyin. Bazen söylenenlerle, bedenen iletilenler birbirini tutmayabilir. Örneğin; kişi sözel olarak “problem yok” derken tavır ve davranışlarından, yüz ifadesinden bir şeylerin yolunda gitmediğini fark edebilirsiniz.
Sorunun ne olduğunu belirlemek elbette önemlidir ancak bunu yaparken olumlu şeylere odaklanın, tartışma sırasında amacınız haklıyı, haksızı ayırt etmek değil, sorunu çözmek olsun.
Kendi kızgınlığınızı kontrol edin, çocuğunuzu öfke ile terbiye etmeyin.
Öfkeyle terbiye ederseniz çocuk aileden kaçar kendine sığınacak kendini anlayacak birilerini bulmaya çalışır. Bu çocuğu kötü arkadaş ortamına yada kötü çevreye götürür. Aile içinde bulamadığı o sıcaklığı dışarıda aramaya başlar. Bu da Alköl sigara uyuşturucu gibi kötü alışkanlıklara götürebilir. Bunun için aile içinde uyumlu anlayışlı ilişkiler kurmaya çalışın.”dedi.
Prof. Dr. İsmet Kırkpınar, Aile içi iletişim; en temel tanımı ile aile üyelerinin birbirlerine sözel ve sözel olmayan davranışları ile verdikleri tepkileri, mesajları kapsar. Bu nedenle, etkili iletişim sadece kendini ifade etmekten değil, aynı zamanda söylenenleri de dinleyebilmekten geçer. Aile içerisinde Anne Baba ve Çocuk arasındaki etkili iletişim, aile üyelerinin birbirlerine karşı hissettikleri olumlu duyguları olduğu farklılıkları da ifade edebilecekleri özgür bir ortam yaratılmasını sağlar. Duygu ve düşüncelerini açık ve dürüst bir şekilde dile getirebilen aile üyeleri kimi zaman “çözülemez” gibi görünen problemleri de çözebilme şansına sahip olur. Açık ve dürüst bir iletişimi sağlayamayan aileler ise, problem çözümlerinde başarısız olmakta, aile içinde zayıf duygusal bağ, samimiyet eksikliği oluşmaktadır. Uzun vadede ise zayıf iletişim; aile üyelerinin ayrı yaşaması, ebeveynlerin boşanması ve çocuklarda artan uyum ve davranış problemleri ile sonuçlanmaktadır. Aile içi iletişimde yaşanan sorunlardan bir tanesinin de, aile üyelerinin birbirlerine yeterince zaman ayıramaması olduğunu gösteriyor. Bu nedenle, etkili bir iletişim kurmanın temel prensiplerinden biri de iletişimi sıklaştırmaktır. Sağlıklı bir aile içi iletişim için açık ve doğrudan iletişim kurun. Ne istediğinizi, ne beklediğinizi, sizi üzen ya da sevindiren şeyi, direkt olarak ilgili kişiye iletin. “Ev işlerinde üzerine düşen sorumluluğu almadığını düşünüyorum ve bana daha çok yardımcı olmanı istiyorum” gibi.
Sadece kendi istek ve beklentilerinizi anlatmayın, karşı tarafın da ilettiği mesajları dikkatli bir şekilde dinleyin. İletişim kurmakta olduğunuz kişinin yaşını ve olgunluk düzeyini asla unutmayın. Küçük bir çocuğun sizi bir yetişkin gibi anlamasını beklemeyin. Eğer çocuğunuzla bir şeyler konuşuyorsanız, bunu mutlaka onun anlayabileceği dilden yapın. İletişim kurarken asla yüz ifadelerini ve beden hareketlerini göz ardı etmeyin. Bazen söylenenlerle, bedenen iletilenler birbirini tutmayabilir. Örneğin; kişi sözel olarak “problem yok” derken tavır ve davranışlarından, yüz ifadesinden bir şeylerin yolunda gitmediğini fark edebilirsiniz.
Sorunun ne olduğunu belirlemek elbette önemlidir ancak bunu yaparken olumlu şeylere odaklanın, tartışma sırasında amacınız haklıyı, haksızı ayırt etmek değil, sorunu çözmek olsun.
Kendi kızgınlığınızı kontrol edin, çocuğunuzu öfke ile terbiye etmeyin.
Öfkeyle terbiye ederseniz çocuk aileden kaçar kendine sığınacak kendini anlayacak birilerini bulmaya çalışır. Bu çocuğu kötü arkadaş ortamına yada kötü çevreye götürür. Aile içinde bulamadığı o sıcaklığı dışarıda aramaya başlar. Bu da Alköl sigara uyuşturucu gibi kötü alışkanlıklara götürebilir. Bunun için aile içinde uyumlu anlayışlı ilişkiler kurmaya çalışın.”dedi.