Süleymanoğlu Kelbecer İşgalinin Üzerinden 21 Yıl Geçti

               Dağlık Karabağ topraklarının dışında bulunan, 1936 bin metrekare arazisi, 58 bin nüfusu olan, metal doğal kaynakları ve maden sularıyla tanınan Kelbecer, Sovyetler döneminde önemli turizm merkezlerinden biri olmuştur."dedi. ERMENLİLER, KELBECER'DE 511 AZERBAYCAN TÜRKÜNÜ ŞEHİT ETTİ Kelbecer'in 2 Nisan 1993 Nisan tarihinde Ermenistan silahlı kuvvetleri tarafından işgale maruz kaldığını da belirten Süleymanoğlu, "Böylece sonuçta Ermeniler tarafından Kelbecer'de 511 kişi şehit edildi. Yüzlerce kişi yaralanarak sakatlandı. 231 kişi de kayboldu. Aynı saldırıda, 24 bin 279 çocuğa zarar verildi. Bu çocuklardan 734'ü de yetim kaldı.172 kültür merkezi, 96 okul, 76 sağlık ocağı ve 1 müze harap edildi. Ermeni çeteleri burayı işgal ettikten sonra milletimizle bağlı tarihi yapıların çoğunluğunu da yok ettiler" Dedi. BM GÜVENLİK KONSEYİ BU ERMENİ ZULMÜNÜ KABUL ETTİ Kelbecer'in işgalinden sonra BM Güvenlik Konseyi'nin 822 sayılı kararıyla bu Ermeni zulmünü kabul ettiğini de dile getiren Başkonsolos Sülaymanoğlu, açıklamasında ayrıca şu ifadelere de yer verdi: "Kararda tüm işgalci güçlerin Kelbecer ve Azerbaycan'ın diğer işgal edilmiş bölgelerinden derhal çıkarılması talebi olsa da, maalesef bu karar, Ermenistan'ın işgalci tutumundan dolayı şimdiye kadar icra edilmemiştir. Şu sırada Kelbecer ilinin nüfusu Azerbaycan Cumhuriyeti'nin 56 bölge ve şehrinin 707 yerleşim merkezinde göçmenlik koşullarında yaşıyor. Kelbecer bölgesinde kalmış 13 bin kadar bireysel konut, 37 bin 852 hektar orman alanı, Ermeniler tarafından bugün de talan edilmektedir. Hatta Ermenistan Cumhuriyeti, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ilkelerine aykırı olarak, 1999 yılından beri Kelbecer bölgesinde diğer illerden getirilen Ermenileri yerleştirilmeye başlamıştır. Beyan ediyoruz ki, Ermenistan, sorunla ilgili kabul edilmiş uluslararası belgelerin hükümlerini yerine getirmelidir. Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü sağlanmalı, zorunlu göçmenlerin ellerinden alınmış hakları, geri kazanılmalı ve kendi yurtlarına geri dönmelidirler"