Türkiye'nin vicdanını derinden sarsan Diyarbakır'da kaybolan ve vahşice katledilen Narin Güran'ın acı dolu hikayesi, toplumda büyük bir infial yarattı. Bu trajedinin yankıları sürerken, gazeteci Fatih Altaylı’nın araştırmaları konuyu farklı bir boyuta taşıdı.
Altaylı’nın ortaya koyduğu resmi verilere göre, Türkiye’de son 8 yılda yaklaşık 100 bin çocuk kaybolmuş durumda. Bu, yılda ortalama 12.500 çocuğun kaybolduğu anlamına geliyor. Narin Güran vakasıyla birlikte yeniden gündeme gelen bu korkunç gerçek, çocuklarımızın güvenliğinin ne denli tehdit altında olduğunu gözler önüne seriyor.
Her ay 1000 ile 1200 çocuğun kaybolması, çok vahim bir durumdur. Narin bebek gibi trajik bir sona maruz kalan yavrularımızı vicdansız, ahlaksız, insan görünümlü canilerin elinden kurtarmak için gereken tüm adımlar atılmalı ve en ağır cezai yaptırımlar uygulanmalıdır.
Altaylı’nın verdiği rakamlar karşısında hepimiz derin bir endişeye kapılmaktayız. Bu tablo, çocuklarımızın güvende olmadığını ve ailelerin daha dikkatli olması gerektiğini gösteriyor. Okulların açıldığı bu ilk günden itibaren tüm anne babalara sesleniyorum: Lütfen çocuklarınızı koruyun. Okullarını ziyaret edin. Çıkış saatlerinde nereye gittiklerini bilin ve tanımadığınız kişilerle arkadaşlık kurmalarına engel olun.
Unutmayalım ki okulların açılmasıyla birlikte uyuşturucu satıcıları okul çevrelerinde, öğrencilerin bulunduğu kafelerde, sokaklarda çocuklarımızı zehirlemek için fırsat kollamaya başlayacaktır. Narin bebek, basına yansıyan acı bir örnektir; ancak yansımayan binlerce çocuk kaybolup gitmekte ve akıbetleri bilinmemektedir.
Çocuk istismarı, tecavüz ve alıkoyma gibi sapkınlıklar yapanlara ağırlaştırılmış cezalar verilmelidir. Eğer bu sapıklar korunur ve üzerleri kapatılırsa, daha çok Narin’in geleceği karanlığa gömülür.
Basına ve medyaya yansıdığı gibi, öğrenci yurtlarında, Kur'an kurslarında, tarikat ve cemaat yapılarına ait bazı merkezlerde meydana gelen bu tür olaylar bilinçli şekilde örtbas edilmiştir. Bu ve benzeri olayların üzerine gidilmelidir. Suçun bireyselliği esas alınarak, bu alçaklar hak ettikleri cezayı almalıdır ki çocuklarımızın hayatları karartılmasın.
Doğrusu, sözün bittiği yerdeyiz. Her kelime boğazımızda düğümleniyor. Ruhun şad olsun Narin bebek, sana ve senin gibi masum yavrularımıza dokunanların elleri kırılsın.