Kurucu rektör olarak atandığı Iğdır üniversitesine  6 Eylül tarihinde  yeniden atanan rektör Prof. Dr. İbrahim Hakkı Yılmaz görevine başladı.
Konuk evinde çiçekle karşılanan Yılmaz, burada yaptığı konuşma da  Rektörlük görevini yeni dönemde de sürdürme şansına ve onuruna sahip olmaktan dolayı mutluluk duyduğunu belirtti.

Prof. Dr. Yılmaz,  “Rektörlük görevini önümüzdeki dönem de sürdürme şansına ve onuruna sahip olmaktan dolayı son derece mutluyum. Böyle onurlu bir görevin tarafıma tevdi edilmesinden dolayı, başta Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül'e şükran ve saygılarımı; Ayrıca, YÖK Başkanımız Prof. Dr. Gökhan Çetînsaya ve YÖK Üyelerine teşekkürlerimi sunuyorum. Her aşamada katkısı olan, destek veren ve güven bildiren çok değerli Iğdır halkına, Sivil Toplum Örgütlerine, Yerel ve Ulusal basın mensuplarına, Rektör adayı belirleme seçimlerinde şahsıma destek veren-vermeyen öğretim üyesi arkadaşlarıma içtenlikle teşekkür ederim. 2008 yılı Eylül ayında Iğdır’a sıfırdan Iğdır Üniversitesini kurmak üzere gelmiştim, şimdi artık kurulmuş ve önemli mesafeler almış gelişme durumunda olan bir Üniversiteye Rektör olarak geldim. Kurduğumuz, büyüttüğümüz ve belirli bir noktaya getirdiğimiz Iğdır Üniversitenin kalan işlerini ve projelerini en kısa zamanda tamamlamayı hedefliyoruz. Bu dönemde Suveren ana kampusunu büyük oranda tamamlayarak hizmete sokmak en önemli projemiz olacaktır. Ayrıca bu dönemde Üniversitenin kalan birimlerini kurup faal hale getireceğiz.Önümüzdeki dönemde, daha tecrübeli ve üniversitenin sorunlarını daha yakından bilen bir yönetici olmanın avantajını yaşayacağımızı umuyorum.” dedi.
Çağdaş ülkelerde yükseköğretim ve özellikle üniversiteler, özerkliğe ve akademik özgürlüğe sahip "bilgi ve hizmet üreten fabrikalar" olarak tanımlanmaktadır.” diyen rektör Yılmaz, şunları söyledi: ”Bilindiği gibi, en değerli servet, en büyük zenginlik, en iyi rehber ve en iyi silah bilgidir. Bilginin önemi arttıkça yükseköğretimin önemi de artmaktadır. Uluslararası yarışta üniversitelerde üretilen bilginin önemi ve ekonomiye olan katkısı, gittikçe belirleyici rol oynamaktadır. İşte bu yüzden, yükseköğretimi ve üniversiteyi ilgilendiren sorunlar, sadece bizde değil gelişmiş ülkelerde de üzerinde çok düşünülen, kafa yorulan temel meselelerin başında gelmektedir. Yükseköğretim ile birlikte ekonomik ve toplumsal kalkınmanın gerçekleşmesi, ancak bilim ve teknoloji alanlarına yapılacak yatırımlarla mümkündür. Bu da kaynakların ve beyin gücünün doğru yönlendirilmesiyle olur.Ülkemiz, eğitimin yaratıcısı olan insana, her geçen gün daha fazla yatırım yapmak zorundadır. Çünkü Ülkemizde bilimsel araştırmalar ve teknoloji geliştirme çalışmaları için gittikçe artan miktarlarda kaynağa ihtiyaç duyulmaktadır.Iğdır Üniversitesinin hedefi başta Iğdır olmak üzere Ülkemizin gelişmişlik düzeyinin ve yaşam kalitesinin artmasına katkıda bulunacak bilimsel, sanatsal ve kültürel çalışmalar yapmak, araştırmacı, sorun çözme yeteneğine sahip, çevreye duyarlı bilgi ve teknoloji üreten, Atatürk İlke ve İnkılâplarına bağlı, Ülkemizi geleceğe taşıyacak bireyler yetiştirmektir.Seçim ve atama dönemine yönelik tartışma ve söylentileri bugünden itibaren sonlandırmak, her şeyden önce sorumlu davranmanın gereğidir. Daha önce de olduğu gibi, hepimizin kamu görevlisi sorumluluğu, akademik hayatın gerekleri ve gelenekleri ile dayanışma içinde hareket edeceğimize olan inancım tamdır. Üniversitemizde renklilik vardır. Dışarıdan gelen bir aday bile 10 oy almıştır. Buda demokrasi gereğidir.Kimse demesin rektör kendi adamını işe alıyor. Bundan sonrada renkli öğretim görevlisi alacağız.”

 

Tweet