Prof. Dr. Kerem KARABULUT KALKINMA ZİHİNSELDİR
Tarih : 2023-02-11
Tüm Yazılar

Prof. Dr. Kerem KARABULUT



KALKINMA ZİHİNSELDİR

Kalkınma; milli gelirin ve üretimin arttırılmasıyla birlikte; sosyal, ekonomik, teknolojik ve kültürel yapının değiştirilmesi, halkın değer yargılarının kalkınmış dünya standartlarında geliştirilmesi ve gerekli tüm yeniliklerin sağlanabilmesi olarak ifade edilmektedir. Bir ülkenin üretim düzeyini belirleyen temel unsur sahip olduğu üretim faktörlerinin miktar ve kalitesidir. Üretim faktörlerinin hepsi önemlidir, ancak onların tamamını işleten insan olduğu için toplum üyelerinin kalkınmaya açık bir zihinsel şekillenmesi var ise kalkınma mümkün olmaktadır.

 Bu yazıda size Kuznets’in modelinden, Nurks’nin kısır döngü teorisinden, Lucas ve Romer’in içsel büyüme teorisinden, Lewis’in sınırsız emek arzıyla kalkınma teorisinden, Rostow’un gelişmenin aşamaları teorisinden,  Hirschman’ın dengesiz kalkınma teorisinden ya da Singer-Prebish tezinden bahsetmeyeceğim. Bu tür modellerin her birinin kendi içerisinde tutarlıkları veya eksiklikleri bulunabilmektedir. Bunları bilimsel çalışma yapanlar ayrıntıları ile araştırmakta ve bilimsel literatür içerisinde yer almaktadırlar.

 Bu modellerin her biri ne anlatırsa anlatsın sonuçta her şey gelip insana dayanmakta ve toplum mensuplarının zihinlerini şekillendirme özelliklerine göre kalkınma süreci etkilenmektedir. Çünkü bilimsel literatür bize tüm ülkelerdeki insanların ortalama zeka düzeyinin aynı olduğunu söylemektedir. Önemli olan bu zekanın (zihnin) nasıl motive edildiğidir. İşte bu yazının ana amacı da, bizim gibi ülkelerde bu motivasyonun düzgün olmadığını verilecek örnekler ile açıklamaktır.

Zihinsel olarak bizim gibi ülkelerin kalkınmasını engelleyen bölgesel ve ulusal örnekler;

Turizm açısından önemli kayak tesisine sahipseniz ve kar yağdığında yolları açmıyor ya da park yerini temizlemiyorsanız kalkınmaya katkı yapan bir zihinsel şekillenmeniz yoktur.

Kışın buzları veya karı kara yoluna döküyor ve geçen arabaların bunu eritmesini bekliyorsanız zihinsel şekillenmeniz sağlıklı değildir.

Arabanızı park ederken yürüme yolunun önüne çekiyor ve bunu umursamıyorsanız zihinsel anlamda kalkınmaya açık değilsiniz.

Arabanın, motorsikletin egzozunu söküp, daha fazla ses çıkararak insanları rahatsız ediyorsanız zihinsel kalkınmanız mümkün değildir.

Sigaranızın izmaritini arabadan veya sokakta yürürken rastgele atıyorsanız zihniniz kalkınmaya açık değildir.

Bankada, Hastanede, postanede, Alıverişte sıraya riayet etmiyorsanız zihinsel kalkınma anlayışınız eksiktir. 

Deprem ülkesinde olmanıza rağmen rüşvet ve adam kayırma ile evlerinizi kendinize mezar olarak yapıyorsanız zihin yapınız kalkınmaya müsait değildir.

Sağlık sisteminde bir hastayı bir sağlık kurumundan başka bir sağlık kurumuna sevk etmek için doktorlar hasta yakınına “git bir doktor bul, o hastayı kabul ederse hastayı sevk edelim” diyorsa, zihinsel olarak kalkınma aşamasında değilsiniz.

Karayollarında trafik levhalarına kursun sıkan önemli bir toplum kesimi varsa zihinsel kalkınma eksiktir.

Kanunlarınız var ama uygulamıyorsanız zihinsel olarak kalkınmaya açık değilsiniz.

Kendi cemaatiniz, mezhebiniz veya dininizin dışındakileri kafir, sapkın ve haklarının yenip öldürülmesi gerekenler olarak algılıyorsanız zihinsel anlamda kalkınmayı engellersiniz.

Adınıza Müslüman deyip ama benim partilim, benim cemaatim, benim ırkım, benim mezhebim, benim hemşehrim diyerek başkasının hakkını ona veriyorsanız zihinsel kalkınmanız tamamlanmamıştır.

Trafik ışıklarının ve araba sinyallerinin trafiğin dili olduğunu bilmiyorsanız ve gerektiği yer ve mesafelerde bunları kullanmıyorsanız zihinsel anlamda kalkınmadan uzaksınız. 

Gustavo Petro’nun “Gelişmiş ülke, fakirlerin araba sahibi olduğu değil, zenginlerin de toplu taşımayı kullandığı ülkedir”. Sözüne uygun bir toplumsal kültüre sahip değilseniz zihinsel kalkınmanız eksiktir. 

Ali Şeriati’nin “Her yerde olan fakirlik, Açlık ya da açıklık değildir. Fakirlik, sahafta satılmamış bir kitabın üzerindeki tozdur. Fakirlik, arabanın camından dışarıya atılmış muz kabuğudur. Fakirlik, yemeksiz geçirilen bir gece değildir, fakirlik “düşünmeden” geçirilen bir gecedir” algısına sahip değilseniz zihinsel kalkınmanız tamamlanmamıştır.

Sayılanlar çoğaltılabilir ve bunların her birini tüm insanlarımız veya dünyanın kalkınmakta olan veya azgelişmiş ülkelerindeki insanlar sık sık yaşamaktadırlar. Konuyu şiir yolu ile özetlemek bazen sayfalarca yazılması gerekenleri anlatabiliyor. Bu doğrultuda 9 Nisan 2022 tarihinde tarafımca yazılan şiiri sizlerle paylaşarak yazıyı bitiriyorum.

NE ZAMAN KALKINACAĞIZ?

Makam-mevkileri, ehillere verirsek,

Çalışıp-üretip öğrenmeyi bilirsek,

İhtiyacı lükse tercih edersek,

İşte biz o zaman kalkınacağız

    

Hacı-hoca değil, mümin olursak,

Kul hakkı yemekten uzak durursak,

Zihinleri kirlenmekten korursak,

İşte biz o zaman kalkınacağız

 

İlmi-bilmi Çin’de olsa alırsak,

İnsana hizmeti kutsal sayarsak,

Atatürk’ün yolu ile yürürsek,

İşte biz o zaman kalkınacağız

 

Oruç-namaz ile haram yemezsek,

Toplu vuran yürekleri korursak, 

Dünyadaki oyunlara kanmazsak,

İşte biz o zaman kalkınacağız

 

Yalan konuşmayıp dürüst olursak, 

Hile ve riyadan uzak durursak,

Ötekilik duygusunu silip atarsak,

İşte biz o zaman kalkınacağız

 

Güçlü olanları haklı kılmazsak, 

Adaleti devlet dini yaparsak,

Aç komşu var iken uyuyamazsak,

İşte biz o zaman kalkınacağız

 

Vicdanı ve aklı sağlam tutarsak,

Okuyup-düşünüp bilinç alırsak,

Geleceği bilim üzre kurarsak,

İşte biz o zaman kalkınacağız.

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası