Ziya Zakir ACAR Bir Şehrin Ruh Güzelliğine Ulaşamamak
Tarih : 2024-04-03
Tüm Yazılar

Ziya Zakir ACAR



Bir Şehrin Ruh Güzelliğine Ulaşamamak

 

Bir Şehrin gizlerine ulaşabilmek için onun ruh derinliğine sahip olmak gerekir. Bazı mutlu insanlar olduğu gibi, mutlu şehirler de vardır. Büyük ve görkemli kültürün yıllarca birikmiş unsurlardan demlenmiş şehirler…
 
İnsana zaman kavramını unutturan, geçmişi şimdiyi ve geleceği aynı anda nadir yerlerden biri olan bir şehir Iğdır…
Iğdır’ı anlamak, anlatmak pek kolay değil. Dillerin, dokuların ve ruhların birbiri içinde eridiği şehir Iğdır.
 
Bu şehri anlamayan insanlar çoğunlukta maalesef. Kişisel egoları yüzünden zarar veren insanlar oldukça fazla bu şehirde. Birlik ve beraberliğe zarar veren, kucaklaşmayı kabul etmeyen, ırkçılık peşinde olan insanlar ve arkalarına da alıp sürükledikleri bilinçsiz insanlar. 
 
Türkiye’de olduğu gibi Şehrimiz Iğdır’da da bir seçim yaşadık. Iğdır’a verilen ve verilecek hizmetlerin önünü kesmek için ortaya çıkan gruplar, kendini bir şey sananlar. Vicdansızlar, gözü kapalı insanlar. Bir taraftan milli duygulardan bahsederken, kişisel egolarından dolayı birlik ve beraberliğe zarar veren insanlar. 
 
Peki, bu sonuçlara sebep olan ar damarı yırtılmışlar, hiç utanmayacaklar mı? Bence tarih önünde hesap verecekler bir gün. 
 
Bir tarafta bu şehre hizmet getirmek için yarışanlar, diğer tarafta kişisel kaprislerinden dolayı küskünler. Yazık etmediniz mi bu güzel şehre, elinize ne geçti. 
 
Bazı olumsuz gerçekler ortadadır. Hatalar yapıldı, rahatsızlıklar kulak ardı edildi. Ancak konu Iğdır olunca bunlara tahammül edilmeliydi. Şehrimizin menfaati her şeyin üstünde olmalıydı. 
 
Seçimlerden önce zaman zaman insanların serzenişleri kulağımıza geliyordu. Efendim falanca bana şunu yapmıştı, filancanın akrabası ondan dolayı oy vermeyeceğim.  Yok, telefonuma çıkmadı oyum yok. Bunların hepsi sandığa yansıdı. Bu tür insanlarla çetin yolları yürümek çok zor. Herkes kendine göre haklı. 
 
Konum olarak belki en fazla zarar gören kişilerden biriyim. Ancak küsmedim, gönül koymadım. Şehrimizin menfaati için elimden geleni yapmaya gayret ettim. 
 
Çıkarcı ve menfaatçi insanlar bu hayatta oldukça fazladır. Pek çok insan hayal kırıklığı yaratabilir. Özellikle birine kişi kendi çıkarı için sırtını dönebilir. Güvenirsin ve İslâmî öğretide önem ve öncelik verilen iki kavramdan biri Tevhid diğeri ise Vahdet’tir. Tevhid, akide planında birliği, vahdet ise sosyal planda birliği ifade eder. Bu nedenle “Tevhid” ve “Vahdet” birbirlerinden ayrılmaz kavramlardır. Tevhid ve Vahdet, İslâm ümmetini birleştirici, bütünleştirici ve toplumsal dayanışmayı sağlayıcı en önemli iki kavramdır. Bu iki kavram İslâm ümmetinin dayanışma içinde bulunması, birlik ve beraberliğini muhafaza etmesi, güçlü olması, içeriden ve dışarıdan gelecek her tür tehdit ve yıkıcı faaliyete karşı kendisini koruyabilmesi açısından oldukça önem arz eder.
 
Bölünüp parçalanmadan Allah’ın ipine sımsıkı yapışmayı ifade eden vahdet, sosyal planda Müslümanların birlikteliğini ifade eder. Vahdet, farklı görüş, düşünce, tavır ve bakış açılarına sahip olsalar da; farklı etnik kimlik, mezhep, meşrep, dinî akım, cemaat vb. aidiyetleri bulunsa da Müslümanların ortak noktalarda uzlaşmalarını, asgari müştereklerde birleşmelerini, hayatî konularda aynı tavır ve stratejiyi sahiplenmelerini gerektirir.
 
Çıkarcı kişiliğe sahip insanlar kendileri dışında öne çıkan bir insana tahammül edemezler. Bu nedenle, her zaman dikkatlerin odak noktasında olmak için ellerinden gelen her şeyi yaparlar. Gerek duyduklarında, bulundukları sosyal çevrede en önemli karakter olarak kalmaya devam etmek için, diğer bir insanların kendini kötü hissetmesine yol açacak bir şeyi yaparlar.
 
Bir tarafta bu memleketin ekmeğini yiyen ancak hainlik yapan insanlar, bir tarafta memleketi için canını feda etmeğe hazır insanlar…
 
Yıllardır Belediye ve diğer kurumlara binlerce kişi aldılar. Ne hikmetse birilerinin elinde yirmi kişilik bir listeyi dönüp dolaşıp gündeme getiriyorlar. En başta da benim kızımın ismi var. Zengin çocukları işe alınmış manşetleri.
 
Ben emekli bir memurum. Zengin değilim. Kızım Yüksek Lisans ve Doktora mezunu.   Ömrümü bu memlekete verdim.  Her sahada hizmet ettim. Yıllardır Iğdır’dayım ve Iğdır’a hizmet ediyorum. Biz hiçbir şeyi hak etmiyor muyuz?  Benim iki çocuğum var.  Oğlum dışarıda görev yapıyor. Listede Acar soy isimli bir kişi daha var. Bununla hiçbir aile bağım yok. Sadece soy isim benzerliği var. 
 
2000’li yıllardan beridir. Her kuruma usulsüz, liyakatsiz kişiler yerleştirildi. Kimsenin gıkı çıkmadı. Listede isimlerin yazılanların öğrenim durumuna bakılsın, araştırılsın öyle konuşulsun. Birilerini bilmeden araştırmadan çamur atmak çok kolay bir iştir.                      
 
Sonuç olarak; İhanet kavramı insan topluluklarının oluşumundan itibaren varlığını sürdüren bir kavramdır.
 
Farabi der ki; “Kendi menfaati uğruna her şeyi yok sayan insanların eninde sonunda varacağı yer hüsrandır.”
Kayan yer görünce su gibi akma,
Menfaat uğruna Şehrini satma,
Vatanı, şehrini seven görünen, 
Yalancı hainleri sakın unutma.
“Tüm arzularınızla dolu, pozitif ve canlı bir gelecek dileğiyle.”

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası