“Bu yazımı aynı zamanda Yeni Valimiz Sn. Ahmet PEK’le Iğdır’ın Kurtuluşu nedeniyle Anatolia’da yapılan kokteyli sırasında başlattığımız “Iğdır’ın ekonomik durumu” konulu ayak üstü sohbetimizin devamı olarak da kaleme almış oldum.”
    İşte beni utandıran bir tespit! 06 Aralık 2012 tarihli Hürriyet Gazetesinde değerli meslektaşım, ŞÜKRÜ KIZILOT’un yazılarında, IĞDIR GELİRİ EN DÜŞÜK ONBİR İL ARASINDA gösterilmiştir. Iğdır aleyhindeki her tespit gibi bu da midemi bulandırdı, içimi burktu. Bu tespit İl’imi küçük düşürücü olmasıyla da utandırmıştır beni. Çünkü; bana göre Iğdır bunu hak etmiyor. İlimiz sahip olduğu coğrafya üstünlüğü ve ekonomik potansiyelini kullanamıyor, önü, ufku kapalı, açılmıyor, açılamıyor Iğdır’ın…
    Sayın KIZILOT aynı yazılarının sonunda ise; “DOĞUNUN EKONOMİSİ DÜZELMEDEN, DİĞER SORUNLARIN DÜZELMESİ ZOR GÖZÜKÜYOR.” Tespitini de yapmıştır.  Yaşamında hiç Iğdır’a uğramamış KIZILOT bu tespiti yapıyor da ya bizler, Iğdırlı olarak neler yapıyoruz, nerde duruyoruz?
    Aynı tespit yaklaşık dört yıl önce  “Yeşil Iğdır Gazetesinde” tarafımdan yapılmıştır.
    “YAŞASIN IĞDIR SERBEST BÖLGESİ” başlıklı yazımda. Iğdır ekonomisiyle ilgili ayrıntıları dilimin döndüğü kadar ortaya koyduktan sonra “BILIYORUZ


     KI “DOĞUSU” KALKINMAMIŞ BIR ÜLKENIN “BATISI” KALKINMIŞ OLSA DA TOPYEKÜN BİR KALKINMA MÜMKÜN LAMAZ!“ tespiti tarafımdan yapmış ve Iğdır’lıları ekonomik taleplerine sahip çıkmaya çağırmıştım.
    İŞTE O YAZIMDAN BIR BÖLÜM: “Madem ki ülkemizin en doğusunda, baba ocağımız Iğdır’ımız “üç devletle” sınır, üç devletle kapı komşu.  İşte size kimi onbeş dakika, kimi yarım saat ötemizde hazırca “üç pazar”! Öyle yakınlar ki, her sabah  “horoz seslerini” duyarız komşularımızın. VE BILIYORUZ KI “DOĞUSU” KALKINMAMIŞ BIR ÜLKENIN “BATISI” KALKINMIŞ OLSA DA TOPYEKÜN KALKINMA MÜMKÜN OLAMAZ.
    Iğdır serbest bölgesinin kurulmayısyla, yurdumuzun en doğusundan  büyük bir kalkınma atağı başlayacak. Sadece  güneş değil, kalkınma da doğudan doğacaktır...
    Bugün yaşadığıma nasıl inanıyor, geçmişteki  “hayallermin” gerçekleştiğini nasıl görebiliyorsam, Iğdır’ın  “serbest bölge” olma “hayilinin“ de bir gün gerçekleşeceğine inanıyor, umutlanıyorum! Gidiş oraya doğru... Hele, böyle düşünen; buna inanan insanlar çoğala dursun, hele… İnsanlarımız bunu mümkün görsün; gönllerine, özlemlerine yerleştirsin hele!
    Iğdır’a kurulacak bir serbest bölge, sadece Iğdır’ın, sadece Bölgenin, Türikiye’nin değil, komşu üç ülkenin de kalkınmasını ateşleyecek, gelişmesine katkıda bulunacaktır.
    Iğdır serbest bölgesinin kurulması, bölgemezda alt yapı, üst yapı yatırımlarının gerçekleşmesini sağlayacak, hizmetler söktörü hızla gelişecek, işsizlik aynı ölçüde düşecek, bölgede yaşam standardı hızla yükselecektir. Tüm bu gelişmelerle artık Iğdır, “göç veren” il olmaktan çıkıp “göç alan” il konumuna gelecektir…
    Böyle bir Iğdır’ı kim istemez, kimler istemez ki!
    “Ve biliyoruz ki “doğusu” kalkınmamış bir ülkenin “batısı” kalkınmış olsa da topyekün kalkınma mümkün olamayacaktır.“ Ne yazık ki;  Yaklaşık dört yıl önce tarafımdan yapılan bu tespitten sonra konuyla ilgilenen hiç kimse olmamıştır. Oysa bu tespitimden sonra  Sn.Cumhurbaşkanı da Sn.Başbakan da Iğdır’a gelmiş, İlimizin sorunlarını aktarma ortamı doğmuştu. Ancak; siyasetçilerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız,  odalarımız, konuşması gerekenlerimiz sessiz ve suskun kalmışlar. Asıl sorun da burada. Iğdır yanı başında büyük bir pazara ve en çok gelir elde edecek olanaklara sahipken; neden en az gelirli il durumuna düşmüş ya da düşürülmüştür. Bu durumdan neden çıkamıyoruz? Iğdır’ın gelir tarafını neden büyütemiyoruz?   Ve en acısı sorunlarımıza neden sahip çıkmıyoruz, onların çözümüne yönelik politikalar geliştiremiyoruz…
    Şunu diyebiliyor muyuz hep bir ağızdan: “En az geliri olan iller arasında olmak istemiyoruz. Devletin sırtından da geçinmek istemiyor, bu utançtan kurtulmak istiyoruz.. Bölgemizin üstünlüğü ve sahip olduğumuz kaynaklar bize yeter de artar bile. Serbest bölgemiz kurulsun, Ağrı Dağımız turizme açılsın. O zaman siz görün Iğdırımızı. En yüksek gelirli iller arasına görülmek istiyoruz  Yeter ki önümüz açılsın” Evet böyle diyebiliyor muyuz yüksek sesle, hep bir ağızdan, birlikte, beraberlikte..  Gerisi gelir… Gerisindeki ise Iğdır’ın kalkınmasıdır…   10.12.2012
    İSLAM ÇANKAYA

Tweet