Hoşgeldin Ya Şehri Ramazan

Tarih : 2009-08-21 / Kategori : Genel Haber

    Bugün Mübarek Ramazan ayına girdik. Ramazan ayı aslında manevi terbiye ayıdır. Bu ayda insan paylaşmayı, yardım etmeyi, hoşgörülü ve insancıl yönünü geliştirmeyi yaşayarak öğrenmektedir.

Ramazan ayı ile ilgili H.Hacer  Cami Hocası H. Veli Beder hocamızın yazısını sunalım “Esirge-yen ve Bağışlayan Allah'ın adıyla hayırlısıyla gelip çattı mübarek Ramazan ayı. Rahmet, sağlık, huzur ve bereket müjdesiyle herkesi heyecanlan dırmakta, insanları tarifi çok güç ama tatlı bir telaşa sevketmektedir Ramazan. Bu heyecan ve telaş Ramazan ayındaki manevi zenginliğin getirdiği bir olgudur elbette.
    Zaten üç aylar başlarken, ilk iki ay, adeta insanların Ramazana hazırlayıcısı niteliğini taşımaktadır. Kandiller ve kutsal doğumlarla daha mübarek bir ortama, insanları alıştıra alıştıra hazırlamak görevini üstlenmektedir. Bu ilk iki ay bir çeşit, büyük ve her türlü nimetin ve güzelliğin bolca bulunduğu bir bağ kapısı gibi, bunlardan insanlar geçerek Ramazanın ulvi güzelliğine ulaşırlar. Bu ayları geçip de Ramazana tam ulaşma noktasında, Ramazanın hemen eşiğinde biraz durup düşünmek lazımdır. Öyle uluorta, destursuz dalıp girmek aslında hiç de uygun düşmez. Bu manevi ortama dahil olurken nelere dikkat etmemiz gerektiğini iyice süzgeçten geçirip adım atmamız daha faydalı olur. İnsanın o anda, biraz kendisine çekidüzen vermesi, neyi yapıp neyi yapmaması gerektiğini gözden geçirmesi ve şöyle sağını solunu kollayıp hareket ve mübarek aya merhaba demesi daha akılcı olur.
    Zira Allahu Teala sevgili peygamberi Hz. Musa (a.s) ya bile Turi Sinaya girişinde " Ey Musa! ayaklarından terliklerini çıkarmalısın. Çünkü mukaddes bir toprağa ayak basmaktasın." Diyerek uyarmaktadır. Hz. Musa maddi bir mekana girmek- teydi halbuki bizler zamanların en bereketlisi ve daha mukaddesi olan Ramazan ayına adım atacağız, öyleyse bu manevi atmosfere girmeden, bizlerde giriş hazırlıklarını itinayla yapmalıyız. Böylesine manevi zenginliğin ve ulvi yüceliğin içine kirli pasaklı girilmez.Temizlenmek lazım. Maddi ve manevi bütün kir ve pisliklerden öncelikle, adamakıllı arınıp temizlendikten sonra, temizce dahil olmalıyız. Onbir ayın içinde bizleri sarıp sarmalayan yanlış ve kötü alışkanlıklarımızı, küfretmek, yalan konuşmak, gıybet etmek, iftira etmek, acı konuşmak, başkalarının arasını bozmak, kindar olmak, kibirli davranmak gibi yanlışlıklara tövbe edip bunların tam tersi olan iyi sıfatlara yönelmek kararı almalıyız. Aslında her zaman ve koşulda doğruluk ve dürüstlüğü şiar edinmeliyiz, Ramazanda da daha fazla. Çünkü bu ibadet ayında, ibadetlerimizin kabulü bağlamında titiz davranmaya mecburuz. Yoksa yazık olur. Emeklerimiz, açlığımız, susuzluğumuz, zahmetlerimiz heba olup gider. Çünkü ibadetlerimiz kabul görürse faydalıdır. Bu ayda nasıl davranırsak kendimizi başarılı sayabiliriz? Ramazan orucunu tutar namazlarımızı noksansız yerine getirir, dua eder Allah'tan herkese sağlık, sıhhat ve huzur vermesini, ibadetlerimizin beğenilip kabul edilmesini dilersek. Bunlara ilave olarak yoksulları doyurur, giyeceği, yakacağı olmayanlara yardımcı olur, sırrını kimselere açamayan yoksulları tespit edip yardım eli uzatırsak başarılı olacağımızı umabiliriz. Ramazan ayı aslında manevi terbiye ayıdır. Bu ayda insan paylaşmayı, yardım etmeyi, hoşgörülü ve insancıl yönünü geliştirmeyi yaşayarak öğrenmektedir. Yüce Peygamberimiz ( s.a.a ) "Oruç tutarak açların ne çektiğini anlayınız" buyruğuyla bu terbiye noktasına vurgu yapmaya çalışmıştır. Onun için bu manevi fırsatı çok iyi değerlendirerek oruç tutmaya başlamamızla şefkatli olmayı, yardımsever olmayı, anlayışlı davranmayı, hoşgörülü yaklaşmayı, terketmeyeceğimiz bir alışkanlık haline getirmeliyiz. Bütün bunları noksansız yapmak Ramazan ayına hazırlıklı ve tertemiz girmenin başlıca şartlarındandır. Yine Yüce Peygamberimiz (s.a.a ) ın buyruğunda yankılanan bir ifade bizlerin Ramazana ne kadar çok özen göstermemiz gerektiğini anlatmaktadır. "Bu rahmet ve bereket ayında Allah'ın rahmetinden iyice toplayın, yararlanın çünkü bu ayda ibadetleriniz makbul, dualarınız yerine ulaşmış, nefesleriniz tesbih ve uykunuz ibadettir." Demek ki Ramazanın hakkını verdiğimiz zaman uykumuz bile ibadet sayılmaktadır. Onun için bu fırsatı kaçırmamak lazımdır. Peygamberimiz fırsatı kaçıranları "bedbaht " olarak nitelendirmektedir. Çünkü bu ayda insanoğluna bütün ilahi mesajlar gönderilmiştir. Ondan dolayı da kudsiyet arz etmektedir bu ay. İncil, Tevrat, Zebur, Suhuf ve Kur'anı Kerim bu ayda nazil olmuştur. Allah'ın Rahmet ve Bağışının sağanak halinde yağdığı Kadir gecesi tertemiz duygularla ibadet ederek, dua ve zikirlerle değerlendirirsek Allahu Teala istek ve dileklerimizi dikkate alır, işleme koyar umarız.
    Ramazanda bu yıl bulunamayıp da ölüp hakkın rahmetine ulaşanları da hayır dualarla anarken Rabbimize bu Ramazanda bizlere bulunma şansı tanıdığı için şükranlarımızı sunup, Ramazanın hakkını layıkıyla yerine getirebilme- mizde bizlere yardımcı olmasını dileyelim.                                                      
  

Facebook Beğenenler

Yorum yapılmadı!

Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanabilirsiniz.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası