- 19 Mayıs Nedeniyle El Emeği Göz Nuru Eserler Sergilendi
- Bir yıldır veri alınamayan puhu kuşuna ulaşıldı
- 19 Mayıs Gençlik Yürüyüşü Yoğun katılımla gerçekleşti
- İlimizde Gençlik Konseri düzenlendi.
- ACI HABER !!!
- İL JANDARMA KOMUTANLIĞI TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ GÜZERGAHLARI İLE AFİŞ-PANKART ASILABİLECEK YERLERİ BELİRLEDİ
- İL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ GÜZERGAHLARI İLE AFİŞ-PANKART ASILABİLECEK YERLER,
- TAZİYE VE TEŞEKKÜR MESAJI
- TAZİYE TEŞEKKÜR MESAJI
- Taziye Teşekkür Mesajı
- ALAGÖZ CUMHURBAŞKANI İLE GÖRÜŞTÜ
- İL BAŞKANI AYAZ 14 MAHALLE MUHTARIYLA BULUŞTU
- SENGER BAŞKAN MAZBATASINI ALDI
- TUZLUCA BELEDİYE BAŞKANLIĞI TÜRKAN’A VERİLDİ
- MEHMET NURİ GÜNEŞ MAZBATASINI ALDI
MUHARREM AYI VE İMAM HÜSEYİN A.S
BİSMİLLAHİRRAHMANİRAHİM
Muharrem ayı cahiliye döneminde bile savaş yapılması kesin haram olan dört aydan birisidir.
Kur’an-ı Kerim bu hükmü kabul ve teyit etmiş hatta yeryüzü
yaratıldığından beri bunun böyle olduğunu vurgulamış şöyle buyurmuştur:
“Kuşkusuz Allah’ın kitabında gökleri ve yeri yarattığı günden beri
ayların sayısı, Allah katında on ikidir bunlardan dördü haram aylardır.
İşte budur sağlam din. Öyleyse bu aylarda kendinize zulmetmeyin.
Müşrikler top yekûn sizinle savaştıkları gibi, siz de onlarla topyekûn
savaşın. Bilin ki Allah takvalı olanlarla beraberdir. Şüphesiz haram
ayları ertelemek (nesi), inkârcılıkta ileriye gitmektir ki, kâfirler
bununla saptırılır. Allah’ın haram ettiği ayların sayısına uydurmak ve
sonuçta Allah’ın haram kıldığını helal kılmak için onun bir yıl helal
ve bir yılda haram kılarlar. Kötü işleri kendilerine süslü ve güzel
göründü. Allah, kâfirler topluluğunu hidayete erdirmez.”
Gördüğünüz gibi yüce kutsal İslam dini bu ayların haram olduğuna önem
vermiş ve bunların saygınlığını korumama küfürde ileri gitmenin alameti
olduğunu beyan etmiştir.
Haram aylarda savaş başlatma yasak ve büyük günahlardandır, ama kendini
savunmanın sakıncası yoktur. Kerbela’da da İmam Hüseyin a.s asla savaşı
başlatmadı hatta eline bir çok fırsatlar geçmesine rağmen. Allah’ın
rızası peşinde olan kimse her işte her yerde Allah’ın rızasını
gözetmeyi kendisine fırsat bilir, düşmana galip gelme, ganimete sahip
olma vs gibi şeylerin ele geçmesini asla fırsat bilmez. Zaten Aşura
günü Ömer bin Sa’d askerlerini toplayıp Peygamber ailesinin olduğu
tarafı hedef alarak oku yayına koyup şöyle dedi: Her kes görsün ve Emir
İbn-i Ziyad’ın yanında şahit olsun ki ilk oku ben atıyorum. Böylece
savaşı fiili olarak başlattı, artık kendini savunma her canlıya farz
olduğu için İmam Hüseyin ve yarenleri savunmaya geçtiler.
Bunlara şaşmamak elde değil! Daha tam elli yıl önce babaları böyle bir
savaşa emretse törelerimiz çiğneniyor diye karşı gelen Araplar bu
saadet devrinde nasıl da Allah’ın emrini Rasulullah’ın s.a.a sünnetini
seçkin sahabelerin uygulamalarını hiçe saydılar? Demek mal ve makam
sevgisi veya korku ve yalakalık insanı nasıl da istemediği ve altından
kalkamayacağı şeylere zorluyor. Değerli mümin kardeşim her zaman her yerde insan imanını korumak
zorundadır. En ufak bir şeyde insan şeytanın damına düşüp imanını
elinden verebilir. İmam Hüseyin a.s ve onun kanıyla tarihe yazdığı bu
şeref her yıl tekrarlanıp insanları hakkı tanımada ve hakkı kabul
etmede kendilerini gözden geçirmelerine sebep olduğu için. Kıyamete
kadar zinde ve canlı kalmalıdır. Hakikat şu ki İmam Hüseyin’e a.s
iktida eden-uyan her toplum daima zinde, tüm insanlık erdemlerine
sahip, zillete baş eğmeyen bir toplum olmayı başarmıştırlar. İmam
Hüseyin’e a.s matem tutup ağıt yakmanın faydası İmam Hüseyin’e a.s
değil, kendimizedir. Zulme boyun eğmeme dersi ruh ve canımızda sürekli
zinde kalsın diyedir. İmam Hüseyin’in a.s şehadetini hatırlamayla onun
ceddinin getirdiği din ile yeniden ahitleşmedir. Bu matemi zinde tutan topluma aferinler olsun, tarihte özellikle
peygamberler tarihinde nice önemli günler ve olaylar vardır ki sahip
çıkılmadığı için unutulmuş veya tahrif edilmiştir. Ama bu ümmet kendi
peygamberinin torunun kıyamı daima zinde tutmuş unutturmamış ve tahrif
olmasına meydan vermemişlerdir. Yer yer bir takım cahil beklide ajan
olan insanlar tarafından tahrif edilmeye asil hedefinden çıkarılmaya
çalışılsa da zamanın afetleri iyi tanıyıp tespit eden Allame Şehit
Mutahhari r.a Ayetullah Hamenei gibi alim ve bilginler hakikatleri
ortaya koymuş fırsatçılara meydan vermemişlerdir. Ezcümle kame vurma
meselesi büyük alim , müçtehit ve taklit mercileri tarafından tahrim
edilerek asil hedeften sapmasını engellemişlerdir.
Bizim şehrimizde de bazı işin bilincinde olmayan bir şeyi anlayıp bin
şeyi kavrayamayan, kendisini alim zümresinden bilen ama heva hevesine
kapılan ve bu işi bir ibadet zanneden, işin kendisini değerlendirmeyi
bir yana bırakıp başkalarına muhalefet olsun diye veyahut ben İmam
Hüseyin’i a.s başkalarından daha çok seviyorum kompleksine kapılarak
baş vurmaya teşvik ediyorlar. Ancak bu millet ve özellikle de bu
milletin gençliği Peygambe efendimizden sonra 12 Masum imama tabi
oldukları gibi bu günde ağamız mevlamız İmam-ı Zaman’ın (Allah zuhuru
tez etsin) naipleri olan taklit mercilerinin emir ve fetvalarına
tabidirler. Bu ümmet yalnız bir sefer Peygamberimizin (Yani din
büyüğünün) sözüne bakmadı bindötyüz yıldır acısını çekiyor.
Rasulullah’ın Ehl-i Beytine tabi olanlar bu gün de onların naiplerinin
sözünden çıkmayın ki acısı büyük olur. Bu işe teşvik eden kardeşlerime
de buradan sesleniyorum: Gelin kendi yanımızdan bir şeyler yapmayı
bırakalım bu konuda din büyüklerimize rehberimize tabi olalım. Onlara
tabi olmakla hiçbir şey kaybetmeyiz. Çünkü ağamız İmam-ı Zaman (Allah
zuhuru tez etsin) Allah’ın hüccetidir, onlarda İmam-ı Zaman (Allah
zuhuru tez etsin) ağamızın hüccetleridi.
Ayrıca kame vurma meselesi kıyamette sorumlu tutulacağımız farz bir
amel de değildir. Öyleyse birliğimizin bozulmaması için ortak şeyler
üzerinde devam edelim. Eğer biz böyle bir birlği sağlarsa eminim Allah
teala bizim işlerimizi rast getirecektir.
Değerli halkımıza bir de tavsiyem olacak; ey Ehl-i Beyt dostları, Allah
ve Resulullah dostları bu iki aylık matem ayında dini bilginizi
geliştirin, bu konularda yazılan kitapları okuyun her gün 15 dakika ila
yarım saatlik bir mutalaa sizin hayatınızı değiştirecek önemli şeyleri
öğrenmenize sebep olacaktır. Camileri doldurun! Köylü köyünde şehirli
şehrinde mahalleli mahallesinde bu matem günlerini camilerde geçirsin.
Her yıl Muharrem ayı ve matem günleri biz Ehl-i Beyt dostlarının
sınanıp imtihan edildiği günlerdir. Bu imtihandan başarıyla
çıkabilmemiz için, varımızla yoğumuzla camileri doldurarak destelere
katılarak, ihsanlar ederek elimizden gelen çabayı sarf etmeliyiz. Allah
bu milleti başı dik yaratmış, başı dik durmaya da muvaffak etsin. Ehl-i
Beyt şehri olan Iğdır’ımızdan hayır ve bereketini esirgemesin. Amin
Arslan BAŞARAN
Iğdırmava H. Muhtar UYSAL Camii Hocası
Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanabilirsiniz.