Muharrem ve İmam Hüseyin'in (ona selam) Şanlı Kıyamı (2)

Tarih : 2010-12-10 / Kategori : Genel Haber

    İmam Hüseyin (ona selam) Medine’de gereken tepkiyi gösterdi, söylenmesi gereken sözleri söyledi.

İslam dünyasında olan tüm halkı aydınlatmanın yolu o zamanlar en güzel tebliğ yeri Mekke-i Mükerreme ve en güzel tebliğ zamanı ise Umre ve Hacc zamanıydı. İnsanlar Recep, Şaban ve Ramazan aylarında Umre yapar bir çoğu da Umre’yi Hacca tamamlardı. (Hatta bu gün bile bunu yapanlar vardır. Recep veya Şaban ayından giderler Ramazan’ı da orada geçirir Zil-Hacce’yi beklerler.) İmam Hüseyin (ona selam) bu dönemi değerlendirmek için Recep ayının 13nde Mekke’ye doğru hareket etti. Yaklaşık olarak beş ay İmam Hüseyin (ona selam) Müslümanlara hakikati açıkladı Mekke’de muhtelif bölgelerden gelen hacılar ile toplantılar yaptı, yaptığı bu tebligat vasıtasıyla memleketine dönmeyip kendisine katılanlar da oldu. Tabi bu arada zamanın tağutu da boş durmuyordu, kan dökülmesi haram olan kutsal topraklarda terörist eylemine başvurup İmam’a suikast da düzenlemeyi planlıyorlardı. Bu kötü niyetlerini ancak İmam (a.s) ihram giydikten sonra yapabilirlerdi. Onlar İmam’ın hacc için ihram giymesini bekliyorlardı ki ihram giydiğinde silah almayacak böylece kendisini öldürmeleri rahat olacaktı.
      İmam (a.s) ölümden korkmuyordu, ancak yapılan bu terör eylemi kutsal mekânın kutsallığını kaldıracak daha sonra gelenler (Vahhabiler gibi) Halife harem bölgesinde adam öldürdü demek ki caizdir diye kıyamete kadar haremin saygınlığı korunmaz kan akıtılırdı. Allah’ın hücceti bunlara bu fırsatı tanımadı Temettü Umresini Müfret Umre’ye çevirip, Mekke’yi Irak’a doğru terk etme kararı aldı, Hacılar ihram giyip kurbanlıklarını sürerek Mina’ya giderken İmam Hüseyin (ona selam) kendisini, evlatlarını ve yakınlarını Allah’a kurban etmek için Kerbela Mina’sına götürüyordu. Medine ile Mekke arasındaki, Mekke’deki ve Mekke’den Kerbelaya kadar gelişen ve yaşanan olayları yazmaya imkân olmadığı için, Muharrem ayının birinci gününden Onuncu güne (Aşura gününe) kadar olan olayları özetle yazıp sizlerle paylaşacağım.
     İmam Hüseyin (ona selam) Hicretin 61. Yılı Muharrem ayının ikisi Perşembe günü Kerbela toprağına ayakbastı. Ebu İshak Isferayn’ı maktel kitabında şöyle yazar; İmam Hüseyin ve dostları yollarına devam ederken, nispeten kalabalık bir topluluğun yaşadığı bir beldeye vardılar. İmam a.s onlardan o yerin adını sordu. Dediler ki; Buraya Şattı’l-Fırat derler. İmam a.s başka adı da var mıdır? Deyince, yaşlı bir adam evet buraya Kerbela’da derler.
       İmam Hüseyin (ona selam) ağladılar ve şöyle buyurdular: Andolsun Allah’a burası kederlerin ve belaların yeridir. İmam buyurdu ki bana bir avuç buranın toprağından verin. Kendisine bir avuç toprak verdiler, toprağı aldı ve kokladı, cebinden bir avuç toprak çıkardı ve şöyle buyurdu: Cebrail bu toprağı Allah tarafından Ceddim Resulullah’a (s.a.a) getirmişti ve demişti ki bu Hüseyin’in türbesindendir. Daha sonra toprağı birbirine karıştırdı ve dedi ki: Her ikisi aynı kokuyor.
     Bu konu muhtelif tabirlerle de rivayet olmuştur. Geniş bilgi için bu konuda yazılan kitaplara başvurulmalıdır.
     İmam Hüseyin (ona selam) inilip çadırların kurulmasını emir verdi ve şöyle buyurdu: Allah’a yemin ederim ki burası develerimizin yatacağı, kanımızın döküleceği, gençlerimizin öldürüleceği yerdir. Burada bizim kabirlerimiz olacak, bizim kabirlerimizi burada ziyaret edecekler, Ceddim Resulullah benim türbemin burada olacağını haber vermişti ki, asla onun sözünde hilaf yoktur.
     İmam’ın ashabı hemen inerek çadırları kurmaya başladılar. Kaç menzildir kendileriyle dolaşan Hürr’de hemen durumu Ubeydullan ibn Ziyad’a mektup yazarak bildirdi.
     İmam Hüseyin (a.s) ashabını topladı, onların yüzlerine baktı ağladı ve Rabb’ul-Alemine şöyle niyazda bulundu: Allah’ım biz senin son elçin Hz. Muhammed’in (s.a.a) soyundanız, bizleri Ceddimizin Hareminden sürdüler. Beni Ümeyye bizim hakkımızda cefa etti, Allah’ım bizim hakkımızı zalimlerden al ve bizleri zalimlere karşı muzaffer et.
     İmam Hüseyin’in (a.s) kız kardeşi Ümm-i Kulsum İmam’a şöyle dedi: Kardeş can burası neresidir, çok hüzünleniyor çok sıkılıyorum, yüreğim sıkışıyor.
     İmam Hüseyin (a.s) kardeşini teselli etti.
     İmam Hüseyin (a.s) insanların iç yüzünü açarak, tarihin sayfalarına altın suyu ile yazılacak sözü kendi ashabına buyurdular: İnsanlar dünya malının köleleridir, Ama din, yaşantıları lezzetli ve güzel olana kadar ağızlarında tatlıdır (Yani din hakkında tatlı, tatlı konuşurlar) Ama sınama ve imtihan olduğunda gerçek dindarın sayısı  çok azdır.
     İmam Hüseyin’nin (a.s) Kufeli’lere Mektubu
     İmam Hüseyin (a.s) Kufe’de sözlerinde sadık kalan dostlarına hitaben şöyle bir mektup yazdı: “Bismillahirrahmanirrahim, Hüseyin bin Ali’den (a.s) Süleyman bin Suerd, Müseyyib bin Necibe, Rufaat bin Şidad, Abdullah bin Val ve diğer Müminlere: “Siz biliyorsunuz ki Rasulullah (s.a.a) sağlığında buyurdular ki: “Allah’ın haramını helal sayan, ahdini bozan, benim sünnetime muhalefet eden, Allah’ın kulları arasında zulüm ve baskı yapan bir sultanı görüp de söz ve eylemle karşı durmazsa, Allah’ın o sultana takdir ettiği azabı etmeyi hak eder.” Sizler bu grubun (Ümeyyeoğullarının) Şeytana uyduklarını Allah’a itaat etmediklerini, açıkça fesat çıkardıklarını, ilahi hadleri tatil ettiklerini, ganimetleri sadece kendilerine has kıldıklarını Allah’ın haram kıldığını helal, helal kıldığını haram kıldıklarını biliyorsunuz”.
     Sizin mektuplarınız bana ulaştı, elçileriniz bana geldi, bana biat ettiğinizi ve beni asla yalnız bırakmayacağınızı, beni düşmana teslim etmeyeceğinizi bildirdiler. Madem sözünüze ve ahdinize bağlı  kalıp bana biat ediyorsunuz ki doğru olan da budur. Ben sizinleyim sizlerde benimle, benim ailem sizin aileniz iledir sizin aileniz de benim ailem iledir. Ben sizin önderinizim. Eğer böyle yapmaz da ahdinizi ve biatinizi bozarsanız canıma andolsun buna şaşırmam. Çünkü babam, kardeşim ve amcam oğlu Müslim’e yaptıklarınızı görmüşüm, size aldanan tecrübesiz kimsedir. Siz şansınızı kaybettiniz benimle olma saadetini kaçırdınız, ahdini bozan zararını ödeyecektir. Allah beni yakında sizden ihtiyaçsız kılar. Vesselamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakatuhu.
     İmam Hüseyin (a.s)mektubun ağzını mühürledi Kufe’ye götürmesi için Kays binMusahhaer-i Saydavi’ye verdi. Daha sonra Kays’ın öldürüldüğünü (Şehit edildiğini) duydu doluksadı ona ve Şialarına şöyle dua etti: “Allahım bizi ve Şialarımızı kendi rahmetinin yanında yüce makamlara yükselt, bizi onlarla beraber kendi rahmetinde müstakar kıl sen her şeye kadirsin”
                                            Devamı  var  Arslan BAŞARAN
Iğdırmava Cami İmamı

Facebook Beğenenler

Yorum yapılmadı!

Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanabilirsiniz.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.