İmam Cafer Sadık (Ona Selam olsun)

Tarih : 2011-02-25 / Kategori : Genel Haber

İmam Cafer Sadık (Ona Selam olsun)

İmam Cafer b. Muhammed es-Sadık (a.s), Resulullah’ın (s.a.a) kendisinden sonraki halifeler olduklarını nass ile bildirdiği masum ve pak Ehli Beyt İmamları’nın altıncısıdır.

          Hicri 83 tarihinde dünyaya geldi. Dedesi Zeynel Abidin’in (a.s) ve babası Muhammed el-Bakır’ın (a.s) himayesinde büyüdü, şer’i ilimleri ve İslami irfanı onlardan öğrendi. Dolayısıyla o, atalarıyla birlikte Resulullah’a (s.a.a) kadar uzanan nurani bir zincirin kesintisiz halkalarını oluşturmaktadır ki, bu zincirde yabancı veya bilinmeyen tek bir halka yoktur. O, vahiy kaynağından ve ilahi hikmet membaından besleniyordu. İmam Cafer Sadık’ın (a.s) Kişiliğinden Yansımalar
         İmam Muhammed Bakır (a.s) Şia sının önde gelen şahsiyetlerinin önünde oğlu Cafer es-Sadık’ın (a.s) faziletini, üstünlüğünü şu sözlerle ilan etmişti: “O, canlıların en hayırlısıdır.”1 Amcası  Şehid Zeyd b. İmam Ali Zeynel Abidin (Allah’ın selam ve rızası onların üzerlerine olsun) de onun sorumluluğunun büyüklüğünü şöyle vurgulamıştı: “Her zaman diliminde biz Ehl-i Beyt’ten bir kişi, mahlûkata karşı Allah’ın hücceti, kardeşimin oğlu Cafer’dir. Ona tabi olan sapmaz, ona muhalefet eden de hidayete ermez.”2  Maliki Mezhebi’nin imamı Malik b. Enes onun hakkında şunları  söylüyor:
İlim, ibadet ve takvada Cafer b.Muhammed es-Sadık gibisini hiçbir göz görmemiş, hiçbir kulak işitmemiş ve hiçbir kalp tasavvur etmemiştir.”3
Mansur ed-Devaniki, İmam Cafer Sadık’ın (a.s) ölümü üzerine iyiliklrini sayarken şunları söylüyor:
“Cafer b. Muhammed, yüce Allah’ın “sonra kitab’a kullarımızdan seçtiklerimizi varis kıldık” buyurduğu kimselerdendi. O Allah’ın seçtiği kimselerden biriydi. Hayırda öne geçenler arasındaydı.”4
İmam Cafer es-Sadık’ın (a.s) katili Mansur Devanaki’dir. (Allah lanet etsin). Ama diyorlar ya “ el-Fazli ma şehidet bihi el-adaa” gerçek fazilet ve üstünlük düşmanın itiraf ettiği üstünlüktür. İşte İmam Cafer es-Sadık’ın katili bile hakkında yukarıdaki gibi itiraf etmiştir. Birileri itiraf etsin etmesin İmam Cafer es-Sadik (a.s) zamanının en bilgini idi, ilmini Allah’tan, Resulullah ve babalarından almıştır. İmam Cafer Sadık’a (a.s) siz ilmi nerden alıyorsunuz denildiğinde buyurmuştur ki:” Biz bir şeyle karşılaştığımız zaman ya Allah onun cevabını bizim kalbimize ilham eder, ya bir melek gelerek bize bildirir veya anamız Fatıma’nın (s.a) mushafına bakarız.”
Hiç  kimse imam hakkında bir şey demiş olmasa bile kendisinden kalan ilim ve kültür hazinesi O’nun kim olduğunu bildirmektedir. Tuhefu’l Ukul’da olan Tevhid-i Mufaddal hadisine bakın! Tevhit hakkında Resulullah’tan (s.a.a) sonra gelen tüm alim ve bilginlerinde sözüne bakın, inceleyin karşılaştırın, o zaman Amr b. As’ın Muaviye’ye dediği şu sözün hakikatini göreceksiniz. “Ey Muaviye Ali (a.s) ile akraba olduğunu söylersin! Ama göklerdeki yıldız nerede? Yerdeki çakıl taş nerede?”
Yani akraba bile olsanız Ali (a.s) göklerde parlayan yıldız gibidir, sen ise yerdeki çakıl taşlar gibisin. Bunlar birbirleriyle kıyas olurlar mı hiç?
İmam Cafer es-Sadık’ın (a.s) İslami İlimler dışında pozitif ilimleri de bilme hakkında sadece bir hadisi nakledip İmam’ın yaşadığı dönemdeki siyasi durumu kısaca değerlendireceğim.
Hasan b. Ali b. Nu’man, bazı hadis ravilerinden naklederek şöyle der: İmam Ebi Abdullah’a (a.s) karın ağrısı ve sancıdan şikayette bulundum. İmam (a.s) buyurdular ki: “Yatağına girip uyumak istediğinde iki tane şeker ye.” Ben İmam’ın emrini yerine getirdim derdim dindi. Bunu zamanımızın ve şehrimizin en büyük doktorlarına söyledim, şaşırdılar! Dediler ki bu bizim gizli tedavi yöntemimizdir, Eba Abdullah (a.s) bunu nerden bilmiş! Acaba O’nun yanında bu konuda kitap mı var? Ondan öğrenmiş olsun!5
İmam Cafer es-Sadık (a.s) Döneminde Siyasi Atmosfer:
İnsanlar idareciliği ve yöneticiliği, bazı nefsi heva heveslerine ulaşmak için isterler. Bazen içlerindeki bu dürtü onları iyi niyetli olarak harekete geçirir. Çünkü bazı insanlar haram yemez günahtan nefret eder, şeytanın oyununa gelmezler. Ama şeytan onlara fark edemeyecekleri bir yoldan girer, hayır severlik, hizmet ve ibadet yolundan girer. Tüm zamanlarda böyle insanların sayısı az değildir.
Hem bizim zamanımızda hem de İmam Cafer es-Sadık’ın (a.s) zamanında böyle insanlar vardır. Hatta bu siyasi hedeflerine ulaşmak için kendi kariyerleri olmadığı için halk arasında güven kazanmış, Allah’a, Resulullah’a yakın insanlardan yararlanarak siyasi hedeflerine ulaşmak isterler.
Böyle insanların tam tersine Ehl-i Beyt İmamları (s.a) ve onların genel naipleri olan alim, Müçtehit ve taklit mercileri ise, öne gelen her fırsatı değerlendirip, insanlığa barış, huzur, ilim iman, ahret ve Allah korkusu öğretmeye, İlahi hükümleri halk içerisinde hakim kılmayı hedeflemişlerdir.
İmam Cafer es-Sadık’ın (a.s) dönemi Emevilerin çökme dönemiydi. Bulanan sudan balık tutmak isteyen, Allah’ın ve Resulü’nün rızası yerine kendi nefsi heva ve hevesleriyle hareket eden kimseler, kendilerinin başarılı olamayacakları ve halkın nezdinde kabul görmeyecek sloganları atamadıkları için, Halkın tabanında sevgi ve hürmeti olan Al-i Resul’ün (Resulullah’ın Henedanı) rızası sloganıyla halkı galeyana getirmeye çalışıyor ve İmam Cafer es-Sadık’ı öne sürmek istiyorlardı. Ama İmam (a.s) asla bunların oyununa gelmezdi, gelmedi de. Onlara göre hedef olan gücü ele geçirme hakimiyet sağlama, İmam’a göre Allah’ın, Resulullah’ın (s.a.a) rızasını kazanma ve insanları tağutların ve kendi nefislerinin tutsak zincirinden koparmak en güzel vesile idi hedef değildi.
Eğer hâkimiyet kurup insanları yönetme hedefleri olsaydı kesinlikle İmam Cafer se-Sadık için bu ortam tam müsait idi. Ama eğitilmeyen Allah’ın kitabının hükümlerini bilmeyen, uygulamayan, Resulullah’ın sünnetini tanıyıp hayata geçirmeyen bir halka zorla hükümet etmenin ne faydası vardı? Önce İslam, Kur’an, sünnet ve ilahi hükümler, adalet halkın içerisinde hâkim olacak ki bunları korumak için de hükmet ve hakimiyete ihtiyaç duyulsun.
İmam (a.s) kimseye taviz vermeden, zamanın gerekli olan eğitim ve öğretim boşluğunu doldurmaya koyuldular. İsalmi hükümlerin hakim olmadığı bir millete hükümet etme imama yarar sağlamazdı. Ancak hedefi insanlar üzerinde hakimiyet kurmak olan ve bunu kendilerine başarı ve iftihar bilenler için bu böyleydi, imam için değil!
İmam Cafer es-Sadık (a.s) otorite boşluğundan yararlanıp İslam ve ilahi öğretileri yayıp muhtelif ilim ve bilgi dalında binlerce uzman yetiştirdi. İşte bu gün İslam ve insanlık dünyası onun insanlığa tutmuş olduğu ilim ve bilgi ışığından yararlanmaktadır.
Ben değerli okuyucularımdan 12 imam hakkında geniş çaplı  araştırma yapıp kendi kültür hazinelerini tanımalarını istirham ediyorum. Böyle zengin kültür hazinesi hiç mektepte ve hiçbir fikir akımında bulamazsınız. İnsanın karşılaşabileceği her konuda doyurucu bilgi, Kur’an ve Ehl-i Beyt’tedir. Allah Resulü’nün bize emanet ettiği bu iki paha biçilmez değeri hakkıyla koruyup onlara sarılmayı tüm ümmete nasip etsin. Amin
Arlan BAŞARAN
Iğdır H. Muhtar Uysal Camii Hocası ve Hatibi

Facebook Beğenenler

  1. bertan 2011-02-25 07:32:50

    hocam allah sizden razı olsun.ığdırdaki değeriniz hergeçen gün artıyor inşallah dahada artacak

  2. BY 2018-07-19 15:22:54

    Müslüman âlim Cabir Bin Hayyan (721- 815), ya da Batı’da bilinen adı ile Geber, bilim tarihçilerince modern kimyanın ve metalürjinin babası olarak gösterilir. Çağının insanı değil insanlık onun buluşlarını ve ne yapmak istediğini ancak 1700-1800 lerde anladı Hocası ise CAFER ES SADIK tır :) Ben ikisinede hayranım mükemmel insanlar

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.