Ticaret ve Sanayi Odası ile Diğer Bazı Sivil Toplum Örgütlerinin Üniversitemizle İlgili İddaları Asılsızdır

Tarih : 2011-03-21 / Kategori : Genel Haber

Ticaret ve Sanayi Odası ile Diğer Bazı Sivil Toplum Örgütlerinin Üniversitemizle İlgili İddaları Asılsızdır

Iğdır ili, ülkemizin en doğu ucunda yer alan ve üç ayrı devlete sınırları olması yönüyle dünyada benzeri az olan nadir şehirlerimizdendir.

Ülkemizin son derece stratejik ve önemli bir noktasında bulunan Iğdır ilimiz, bölgede diğer şehirlere göre gerek iklim ve coğrafi yapısı gerekse tarıma elverişli verimli toprakları ile “Doğunun Adanası” unvanını hak etmektedir.  Sosyal ve kültürel zenginlikleriyle de öne çıkan ilimiz, yakın bir gelecekte tahminlerin ötesinde bir gelişme potansiyelini bünyesinde barındırmaktadır. Söz konusu potansiyel ve dinamiklerin en önde gelen unsurlarından biri de hiç şüphesiz henüz birkaç yıl öncesinde kurulan ve kurumsallığını sağlamlaştırma ve istikrarlı büyümesini kısa zamanda gerçekleştirme aşamasında olan Iğdır Üniversitesidir.
Malum olduğu üzere 2008 yılına kadar Iğdır İlimizde, Kars Kafkas Üniversitesine bağlı bir yüksek okul, sınırlı  sayıda öğretim elemanı ve öğrencisiyle eğitim ve öğretimine devam etmekteydi. Iğdır Üniversitesinin kurulmasıyla Ziraat, İlahiyat ve Mühendislik Fakülteleri ile Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu kurularak kısa zaman içinde öğrenci almak suretiyle eğitim ve öğretim hayatına başlamıştır. Fen-Edebiyat ve İktisadi İdari Bilimler Fakülteleri ise resmen açılmış ve en kısa zamanda bölümler teşekkül ettirilecektir. Bu arada Üniversitemizin fiziki imkânlarının oluşturulması adına eski hastane olarak bilinen yerde geçen yıl başlayan Merkezi Derslik, Sosyal Tesis ve Misafirhane ve Konferans Salonu inşaatları bitme aşamasına gelmiştir. Suveren Köyü yakınlarındaki Iğdır Üniversitesi Merkezi Kampus inşaatına da önümüzdeki Nisan-Mayıs aylarında başlanması planlanmaktadır. 
Görüldüğü  gibi Iğdır Üniversitemiz kısa bir geçmişe sahip olmasına rağmen, önemli bir aşama kaydederek yukarıda belirtilen fakülte ve yüksek okullara, ülkemizin seçkin üniversitelerinde eğitimini tamamlamış nitelikli öğretim üyesi ve öğretim elemanı kazandırılmıştır. Böylece birçok üniversitenin tecrübe ve birikimlerini bu eğitim öğretim kadrosuyla üniversitemize aktarmanın mutluluğunu yaşamaktayız. Hiç şüphe yok ki, “Üniversiteler bulunduğu ilin bacasız fabrikalarıdır” gerçeğinden hareketle, üniversitemizin her türlü gelişmesi, içinde yaşadığımız Iğdır İline sosyal, ekonomik ve kültürel olarak katkı sağlamakta ve giderek bu katkı artarak devam etmektedir.
Iğdır  Üniversitesi yönetimi olarak, yönetime geldiğimiz tarihten itibaren bu güne kadar her türlü iletişime açık, herkese eşit mesafede duran, kurumlar arası koordinasyonun gereğine inanan, sivil toplum kuruluşlarının katkılarını da önemseyen bir anlayışa sahip olduk. Bu çizgimizde her zaman aynı tonda kalmaya büyük bir özen ve hassasiyet gösterdik. Bu kadar açık ve şeffaf bir yönetim modelini ortaya koymaya çalışmamıza rağmen bazı gazetelerde üniversitemiz hakkında önyargılardan veya birebir iletişimsizlikten kaynaklandığını düşündüğümüz nedenlerle tahammül sınırlarını  zorlayan haberlerin yayınlanması biz üniversite yönetimini derinden üzmüştür. Bazı sivil toplum kuruluşları adına yapılan talihsiz açıklamalar, gelişme ve büyüme hamlesine hazırlanan üniversitemize zarar vermekle kalmayıp, içinde yaşadığımız ve bütünleşmeye çalıştığımız Iğdır ilimize de büyük zararlar getirmektedir. Bu zararın daha da büyümemesi adına üniversite yönetimi olarak söz konusu gerçek dışı bu iddialar konusunda kamuoyunu bilgilendirmeyi bir vazife addediyoruz.
15 Mart 2011 tarihinde bazı yerel gazetelerde yayınlanan yazıda “Üniversitede akademisyen alımında Iğdırlı başvuru yapanların sudan bahanelerle elenerek yeterliliği olmayan kişilerin kazandırıldığı” iddia edilmiştir. Üniversitemizde yapılan akademisyen alımlarında hiçbir Iğdırlının müracaat koşullarını sağladığı ve yapılan sınavda başarılı olduğu halde Üniversiteye alınmaması söz konusu olmamıştır. Bunun BİR tane dahi örneği yoktur.
Üniversitemizde öğretim elemanı (Arş. Gör., Öğretim Görevlisi, Uzman, Okutman) alımı Yüksek Öğretim Kurumu’nun 31 Temmuz 2008’de yayınlanan (Sayı: 26953) yönetmeliğine göre yapılmaktadır. Bu yönetmeliğe göre Yüksekokullara Öğretim Görevlisi alımında ALES sınavından 70 almak ve alanından iki yıl görev yapmış olmak şartları aranmaktadır. Fakültelere Öğretim Elemanı alımında ise ALES’den 70, İngilizceden 50 ve Yüksek Lisans yapmış olma şartları aranmaktadır.
Yine aynı yazıda “Bir kişinin evrakları eksik olmasına, şartları tutmamasına rağmen kazandırıldığı olayın şikâyet konusu olacağı duyurulunca göreve başlatılan kişinin başlamasının iptal edildiği görülmüştür” denilmektedir.
Bu gerçek dışı bir iddiadır. Çünkü üniversitemizde müracaat şarları tutmamasına rağmen kazandırılan kimse olmadığı  gibi göreve başlatılan kişinin görevine son verilmesi durumu da söz konusu değildir. Ülkemiz bir hukuk devletidir. Şayet bir kişi haksız yere alınmamış ve bir başka kişi hak etmediği halde alınmış ise, haklı olan kişi için yargı yolunun açık olduğu herkesin malumudur.
Yine aynı yazının devamında “Iğdır Üniversitesinde yapılan malzeme alımlarının il dışından yapıldığı, yapılan ihalelerin Iğdırlılara verilmesi gerekirken il dışına verilmesi esnafın tepkisine neden olmaktadır” ifadesi bulunmaktadır.
Üniversitemizde ihalelerin 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa göre yapıldığı bilinmelidir. Yukarıda beyanda bulunan sivil toplum örgütlerini kamu ihale kanunu okumaya davet ediyoruz. Bu kanuna göre Üniversitemizde iki türlü  prosedür uygulanmaktadır.
1. Kanunun 19. maddesindeki belirtilen açık ihale: Bu kanuna göre ihale koşullarını taşıyan her Türk vatandaşı ihaleye başvurabilir. Buna göre ihale şartlarını yerine getiren herkesin ihaleye katılabileceği son derece açıktır. Söz konusu ihalelere sadece Iğdırlılar katılabilir sınırlaması getirilemez. 2. Üniversitemizin takip ettiği ikinci alım yolu ise, Devlet Malzeme Ofisi aracılığı ile yapılan alımdır. Bu yöntemde Üniversitemiz siparişleri Devlet Malzeme Ofisine geçmekte ve Devlet Malzeme Ofisi bu malzemeleri çeşitli firmalardan alarak Üniversitemize teslim etmektedir.
Üniversitemizde ihaleye girip de hak ettiği halde ihaleyi alamayan bir tane esnaf ya da müteahhit yoktur.  Bu konularla ilgili olarak mağdur edilen bir esnaf ya da müteahhit varsa sivil toplum örgütlerinin bunu kamuoyuna açıklaması gerekir.
Iğdırlıların  Üniversiteye alınmadığı iddiası tamamen asılsız, gerçeklerden uzak ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik iddialardır. Söz konusu yazıda Iğdırlıların Üniversiteye alınmadığı ifade edilmiştir. Bu tamamen gerçek dışıdır. Üniversitemizde 20 Akademik, 27 İdari ve 44 tane de hizmetli olmak üzere toplam 91 Iğdırlı personel çalışmakta olup, bu rakam toplam personel sayımızın yaklaşık % 30’unu oluşturmaktadır. Ayrıca Üniversitemize 80 idari personel KPSS yolu ile alınmıştır. Bu 80 personelin alımında Üniversitemiz inisiyatif kullanmamıştır.
Üniversitemizde öğretim elamanı alımı tamamen 31 Temmuz 2008 tarihinde yayınlanan yönergeye göre yapılmaktadır. Bu koşulları sağlayan herkes Üniversitemizin ihtiyaç duyduğu alanlarda ilanlarımıza başvurarak akademisyen olabilir. Üniversitemizde Yüksek Öğretim Kurulunun belirlediği kriterler çerçevesinde ve tamamen kanun ve yönetmeliklere uygun olarak eleman alımı yapılmaktadır.  Söz konusu yazıda adı geçen sivil toplum örgütleri Üniversitemizle ilgili asılsız iddialarını sürdürmektedirler. Yazının son paragrafında “Iğdır Sivil Toplum Kuruluşları ve kurumlar Üniversitenin oluşumuna büyük katkı sağlamasına rağmen bizleri görmezden gelemez” ifadesi yer almıştır. Iğdır Üniversitesi 2008 yılı Mayıs ayında kurulmuş olup, 15 Eylül 2008’de Rektör ataması ile faaliyetlerine başlamıştır. Bu tarihten itibaren söz konusu yazıda ismi geçen sivil toplum kuruluşlarının Üniversiteye hiçbir destek ve katkılarının olmadığını kamuoyu ile paylaşmak isteriz. Nitekim bu görüşümüzü şu anda halen eğitim ve öğretimin sürdürüldüğü geçici bina ve derslikler teyit etmektedir.  Üniversitemiz İlahiyat Fakültesi 2009-2010 Eğitim-Öğretim döneminde, TOKİ’deki İlköğretim okulunda eğitim faaliyetlerini ilköğretim öğrencileriyle birlikte yapmıştır.  2010-2011 Eğitim-Öğretim döneminde ise İlahiyat Fakültesi için Kars Caddesi üzerinde derslik kiralanmış (İshakpaşa İş Merkezi ) ancak bu binanın kalorifer sistemi çalışmadığı için İlahiyat Fakültemiz eğitimini elektrikli ısıtıcı kullanarak güç  şartlarda sürdürmektedir. Üniversitemiz Gıda Mühendisliği Bölümü ile Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu ise eğitim faaliyetlerini bir İş Merkezinde yürütmektedir. Bu koşullarda eğitim öğretim faaliyetlerini sürdürmeye çalışan Üniversitemizin, Iğdır iline ve ülkemize hizmet üretme aşamasında, kimseye faydası olmayacak eleştiriler ve gerçek dışı  beyanlarla kaybedecek vaktinin olmadığını düşünüyoruz. Söz konusu sivil toplum kuruluşlarını sağduyuya, açık iletişime, üniversitemize ve Iğdır iline hizmet üretmeye ve katkıya davet ediyoruz. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Prof. Dr. İbrahim Hakkı  YILMAZ
Rektör

Facebook Beğenenler

  1. cCc 2011-03-21 08:13:30

    Görmesek.. Bilmesek.. Seni ve sizii.. :) inanacağız..!

  2. Mert 2011-03-21 18:45:39

    Şayet Iğdırlı biri olmasam, dışarıdan biri olarak bu yazılanları okumuş olsaydım, vay be neler yapmış üniversite yönetimi derdim. Ama ne yazık ki her şey yazdıklarınızın tam aksi. Bizimle beraber kurulan Ardahan Üniversitesi’ne ve Ağrı Üniversitesi’ne bir bakın ne demek istediğimi anlarsınız. 2 yıldır üniversite öğrenci otomasyon sorunu çözülemedi daha. Öğrenciler geçtiklerini kaldıklarını öğrenemediler. Geçti dedikleriniz kaldı, kaldı dedikleriniz geçti. Bu kadar basit bir sorunu arapsaçına çeviren yönetim ne çok şey yapmışta haberimiz yokmuş. Her şeyde çok şeffafız demişsiniz, şayet okuyan olursa bu sorumada aynı şeffaflıkta cevap verir umarım; Ocak ayındaki Alım ilanlarınızı ve kazananları özellikle inceledim, Tanıdığım biri kendi alanı dışında yani mezuniyet alanı dışında bir bölüme meslek yüksekokuluna alınmış, Ve meslek yüksekokulun da görevine başladıktan çok kısa bir süre sonra ise Rektörlükte çok iyi bir yere transfer edilmiş! Bu olay çok masum gelmedi bana. Bu kadar kısa bir sürede bu kişi nasıl bir hizmet verdi ki hemen bu görev değişikliği gerek görüldü? Veya bunun görevi belliydi de ama buraya nasıl alabiliriz düşüncesiyle meslek yüksekokulu basamak olarak mı kullanıldı? Bu ve bunlar gibi nicesi.. Bu arada dikkatimi çeken komik bir istatistik ise; Iğdırlı çalışanlara vurgu yaparken 91 tane Iğdırlı personeliniz olduğunu söylemişsiniz (20 Akademik, 27 İdari ve 44 tane de hizmetli) ama dikkat çekmek isterim ki bu personellerin 50% si hizmetli! Yani yaklaşık 300-350 personeli bulunan IĞDIR ÜNİVERSİTESİNDE 20 tane Iğdırlı Akademisyen var…

  3. serhat 2011-03-22 09:06:30

    bu tür akademisyen alımlarına müracat edenlerle konuşuyorum,sayın rektör tabiki makamını savunacaktır AMA kendide bunların böyle olmadığını bilmesine rağmen aynı yalan kitabı bize okutmasın,üniversitelerdeki kadroları ve yerleşen ve güçlenen kadroları ve mantıklarını bilmemek için ya aptal yada gerizekalı olmak lazım,bizi neden reddettikleri acıktır ve bu zihniyet durdukça hep bu kayırmacılık devam edecektir.Kendi BADEM BIYIKLILARINI ala dursunlar ve (ingilizce)tarzanca bir dil bilme şartıda arasınlar ama şunu unutmasınlar kendi dillerine hain olan başka bir ırk şu dünyada yok,Haaa şunuda demesinler 'efendim dünya bu dili konuşuyor bu dil neredeyse akamedik bir dil oldu ve bu konudaki çalışmaları bu dili bilmessek okuyamayız vs.'bunlar sizin gibi tarzanyada okuyup gelenlerin tarzanyaya bağlılık yemini etmiş kişilerin yetersizliğinden başka ne olabilir ki.bunu acıklamanın başka yöntemi yoktur.EFENDİM TARZANYADA BÖYLE MISIR BİÇTİK,ŞÖYLE SOYAYLA SEVİŞTİK FALAN FİLANLA GİDEBİLECEĞİNİZ YERE GİTMEMİŞSİNİZ Kİ BU HALLERDESİNİZ.asıl mesele badem bıyıklıların aynı siyasetçiler gibi makam mevki peşinde koşanlar bilim ve ilim üretemezler.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası