- “Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi”
- Iğdır'da Dünya Çiftçiler Günü kutlandı
- İSTANBUL’DAN IĞDIR’A
- Erzurum’un kredisi arttı
- Iğdır’da yağan yağış sonrası vatandaşlar kaçacak yer aradı
- İL JANDARMA KOMUTANLIĞI TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ GÜZERGAHLARI İLE AFİŞ-PANKART ASILABİLECEK YERLERİ BELİRLEDİ
- İL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ GÜZERGAHLARI İLE AFİŞ-PANKART ASILABİLECEK YERLER,
- TAZİYE VE TEŞEKKÜR MESAJI
- TAZİYE TEŞEKKÜR MESAJI
- Taziye Teşekkür Mesajı
- ALAGÖZ CUMHURBAŞKANI İLE GÖRÜŞTÜ
- İL BAŞKANI AYAZ 14 MAHALLE MUHTARIYLA BULUŞTU
- SENGER BAŞKAN MAZBATASINI ALDI
- TUZLUCA BELEDİYE BAŞKANLIĞI TÜRKAN’A VERİLDİ
- MEHMET NURİ GÜNEŞ MAZBATASINI ALDI
Babam Yılda Bir Kez Muhtaç Olurdu Bana Nevruz da !
Yeşil Iğdır Gazetesinin “Nevruz da Iğdır’da buluşalım” davetine uyup, da geldik Ankara’dan, İstanbul’dan, İzmir’den ve diğer kentlerden…
Kendimden bahsetmek de bahsedilmesi de tedirgin eder, utandırır beni. Ama, çocukluğuma dönmeden, ona uzanmadan Nevruzu, bu güzel bayramımızı nasıl anlatabilirim ki!
O umudun, uyanışın, sevginin kardeşliğin, o baharın gerçek bayramını nasıl anlatabilirdim ki; kırmızı yumurtalarından, top top kavutlarından, kırmızı elma, turuncu portakallarından, yeddilevinlerden söz etmeden. O yüksek ve kızıl alevlerin üzerinden bir o yana, bir bu yana atlamalarımızı anlatılmadan, Nevruzu nasıl anlatabilirim ki çocukluğum olmadan… Çocukluğumun o müthiş coşkuları, kabına sığmaz heyecanları olmadan.
Eğer doyumsuz güzellikleri, geleceğimize ışık tutan deneyimleri, silinmez yaşam izleri saklamışsa içinde, geçmişe neden, niye dönüp bakmayalım ki?
Dibi kazmaklı sütlü pilavlarımız, tandırda kızaran fetirlerimiz, karabuğday unundan tatlı mı tatlı helvalarımız…
Doğrudur, Nevruz bir köy, bir köylü bayramıdır. Nevruz toprağa bağlı olanların, emeğini toprakla buluşturanların, ekmeğini topraktan kazananların bayramıdır daha çok. İşte ben çocukluğumda, sadece bu bayramda varlıklı, mutlu olurdum.
Kapı çalmalar,şal sallamalar, bayram kutlama harçlıkları nedeniyle varlığımda epey artış olurdu. Elmalarım, portakallarım, kırmızı yumurtalarım herkesin ilgisini çeker, iştahını kabartırdı.
Benim şoför babam, her yıl bu bayramda bana muhtaç olurdu. Kırmızı yumurtalarıma. Babam ilk kez benden bir şey isterdi. Bu duyguyu anlatmak çok zor ve o kadar da güzel. Seni yaşayasın Nevruz 65 yaşındaki babayı, 6,5 yaşındaki çocuğuna muhtaç edersin sen.
Şimdi 6,5 yaşındaki çocuk ben, 63’ünde olmuşum. Çıkıp da gelmişim Ankara’dan Iğdır’ın Nevruzuna. Bir farkla, benden kırmızı yumurta isteyecek babam da yok!
Yine de bir kırmızı yumurta alıp koyacağım mezarının baş ucunda.
Bu uyanışın, bu değişimin, bu dönüşümün bayramı, hepimize, herkese kutlu olsun…