Uhut Gazvesi (Savaşı)

Tarih : 2011-09-21 / Kategori : Genel Haber

Uhut Gazvesi (Savaşı)

Bismillahirrahmanirrahim
Mukaddes İslam dini barış ve selametlik dinidir. İnsana insan olduğu için değer verir başkada bir şey istemez.

        Suçsuz bir insanın (Müminin) öldürülmesini de tüm insanlığın ölümü sayar, cana can olarak da kısas yapar, bir kişinin yerine hiçbir zaman binlerce kişi katledilmez. Buna göre İslam peygamberi Hz. Muhammed Mustafa (s.a.a) savaş başlatmamış savunma yapmıştır.
          Hicretin 3ncü yılı Ramazan ayında Bedir’de Müşriklerin ele başı olan Ebu Süfyan’ın, Ebu Cehil’in kurdukları müşrik ordusuna karşı savunmaya geçmiş ve zafer kazanmıştır. Bedir’de ağır darbe alan müşrikler özellikle de babası ve kardeşini kaybeden Hind (Ebu Süfyan’ın eşi, Muaviye’nin annesi) halkı İslam ve Müslümanlara karşı iyice kışkırtıp teşvik ederek 3000 kişilik teçhizatlı bir orduyla Medine’de yaşayan ve yeni oluşan İslam devletini ortadan kaldırmak için hareket ettiler. Allah Resulü bu haberi alır almaz savaş masası oluşturdu, kendisi Allah’ın öğretisiyle her şeyi mükemmel bilmesine rağmen, Müslümanlarla meşveret yaptı. Sonuçta Uhut bölgesinde düşmanla karşılaşma hedef seçildi. Savaş borazanları çalındı Muhacir ve Ensardan oluşan Müslümanlardan genci, ihtiyarı 1000 kişi toplanabildi. Ama Münafıkların ser kerdesi olan Abdullah bin UBEY’ üçyüz kişiyi kendisine uydurarak İslam ordusundan ayırdı. Müslümanların sayısı yedi yüze düştü. Ama Allah’ın yardımı ve Resulullah’ın üstün tedbiri ile ordunun üçte birisi ayrılmasına rağmen savaşı kontrol etti, münafıkların yüz karaları kendilerine kaldı. Yüce İslam dininin hak oluşunun bir delili de işte budur.
Savunma yapmak için şehirden çıkıp uhut bölgesine geldiler, mevziler ve savaş sitratejisi belirlendi. Müslümanlar güzel bir yer seçtiler, kendilerine tehlikenin gelebileceği Ayneyn tepesine Abdullah bin CUBEYR komutasında 50 okçu yerleştirdi. Kendilerine komutanlarının sözünden çıkmamalarını, Müslümanlar, yenseler de, yenilseler de hatta müşrikler Mekke’ye kadar kovulsalar bile orayı terk etmeme emri verdi. Öncü birlikler komutanlar tayin edildi, herkesin görevi belirlendi, savunma hazırlığı yapıldı.
Kılıç kalkan ile yapılan savaşlarda bayrak taşıyan çök önemli idi. Bayrak dalgalandıkça asker cüret almakta, savaş moralini taşıyor dağıldıklarında tekrar bayrak altında toplanabiliyordu. Hem müşrikler işin bilincindeydi hem de Müslümanlar. Bedir savaşında bunu müşrikler iyiden iyiye tecrübe etmişlerdi. O yüzden Araplar arasında çok atılgan, beceri ve vefakârlıklarıyla tanınan Beni abdud-Dar kabilesine verdiler. Savaş başladığında bu aile elden ele değiştirerek hem bayrağın düşmediğini hem de Bayraktarın öldürülmesini engelliyorlardı.
Allah Resulü (s.a.a) bayraktarı öldürme görevini Allah’ın aslanı Ali’ye (a.s) vermişti. Hz. Ali eşsiz ve üstün savaş becerisi ve taktiği ile aynı aileden bayrağı taşıyan yedi kişiyi öldürdü. Bunlar sırasıyla şu şahıslardı:
1-Talha bin Talha
2-Ebu Sa’d (Talha’nın kardeşi)
3-Osman (Talha’nın kardeşi)
4-Mesafi (Talha’nın oğlu)
5-Celas (Talha’ın oğlu)
6-Haris (Talha’nın oğlu)
7-Savab (Talha ailesinin kölesi)
Çok yüksek morele sahip olan şehadet aşkıyla savaşan Müslümanlar çok kısa zamanda müşrikleri hezimete uğrattılar. Müşrikler artık çareyi silahı bırakıp kaçmada buluyorlardı, düşmanın yenilgisini gören Ayneyn tepesindeki askerler, artık zafer kazandık biz de gidelim ganimet toplayalım diyerek komutanlarının emrini dinlemeyerek savaş meydanına koştular. Abdullah bin CUBEYR 10 kişi ile tepede kaldı. Bu durumu fark eden Ebu Süfyan Halit bin Velid’in emrine 200 asker verip Ayneyn tepesinden (ki Müslümanların arkası oluyordu) saldırmasını emretti. Halit 200 askerle saldırınca orada bulunan 10 Müslüman asker son nefeslerine kadar savundular ve sonunda hepsi şehit düştüler. Arkadan gelen darbe Müslümanları mağlup etti. Resulullah’ın amcası Hamza Seyyidü’ş-Şüheda şehit edildi Hinde, babasını Bedir savaşında öldürdüğü için bedenini müsle yapıp ciğerlerini çıkarttırdı. Allah Resulü’nin mübarek dişleri kırıldı, Müslümanlardan 70 kişi şehit oldu yüzlerce yaralılar oldu. Henüz kalpleri iman nurunu taşımayanlar, müşriklerin komplo teorileri etkisinde kalarak savaştan kaçtılar.
Savaşta moral ve psikoloji en önemli unsurdur, müşrikler Muhammed’i (s.a.a) öldürdük diye şayia çıkardılar. Bunun tesirinde kalanlar savaşı bırakıp kaçtılar. Hatta Resulullah’ın (s.a.a) yanında sadece Ali (a.s) ve Ebü Dücane kalmıştı. Resulullah’ı koruyorlardı, bir kayanın gölgesine getirdiler. REsulullah (s.a.a) Ali’ye bir grubun kendilerine saldırmak için yaklaştıklarını haber verdi ve Ali’den onların topluluğunu dağıtmasını istedi. Ali (a.s) onlara saldırarak Amr bin Abdullah’ı öldürdü, bazılarını yaraladı her birini bir diyara dağıttıktan sonra Resulullah’ın yanına döndü. Çok geçmeden bir grup daha saldırıya geçmek için yaklaşıyordu. Allah Resulü yine emir verdi bu sefer Şybet bin Malik-i Amiri’yi öldürdü grubunu dağıttı. Bir süre de savaş böyle devam etti, Hz. Ali’nin (a.s) kahramanlık sergilemesi melekleri vecdi getirdi, İbn-i Necih diyor ki: Hz. Ali düşmana saldırıp onları dağıttıkça gökten bir ses “Ali gibi yiğit, Zülfikar gibi kılıç yoktur” diyordu. Cebrail-i emin Allah Resulü’ne gelerek Ali’yi övdü, Resulullah buyurdu ki “O benden bende ondanım” Cebrail de dedi ki ben de sizin ikinizdenim.
Yenilgi haberi Medine’ye ulaşmış, kadın çoluk çocuk Uhut bölgesine geldiler, kimisi şehidine ağlıyor kimisi yaralıları sarıyor, kimisi Allah Resulü’nü arıyordu.
Müslümanlar yaralı yorgun olmalarına rağmen düşmanın yeniden saldırı  düzenleme ihtimalini dikkate alıp yeniden toparlanıp onları  takip ettiler, geri dönmeyeceklerinden emin olunca Medine’ye geri döndüler.
Yüce İslam dini mücadele, cihat ve şahadetle kazanılmış ve bizlere emanet olarak gelmiştir, bize düşen bu yüce emaneti korumak İslam’ı vicdan dini değil de hayat dini yapmaktır. Kutsal İslam dinini Cami ve evlere tıkayıp hapsetmek değil hayatımızın her yerinde yaşatmaktır. Allah aziz ve yüce olan İslam dinini daha da yüceltsin.

Arslan BAŞARAN

Facebook Beğenenler

Yorum yapılmadı!

Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanabilirsiniz.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.