Her birimizin toplum üzerinde farklı bir analizi vardır.  Kimi toplumun çoğunluğuna güvenilemeyeceğini savunur, kimi iyi insan
sayısının, kötü insandan fazla olduğuna inanır...
Şüphesiz ki her toplumun iyi ve kötü niyetli kişileri vardır.
İyi niyetli kişiler çok fazla dikkatimizi çekmese de, kötü niyetliler ne kadar kendilerini gizleseler yinede niyetlerini gizleyemez, açık
ederler...
12 Haziran seçimlerine sayılı günler kaldı...  Bu süre daraldıkça kötü niyetli, küçük insanlar fitne ve fesatlığa daha çok yoğunlaşarak, kendi çıkar ve düşüncelerini toplum içinde tartışmaya açmakta, kirli emellerine ulaşmaya ve taraftar toplamaya
çalışmaktadırlar...  Sırf egolarını tatmin edebilmek için,  falancada var dedirttirebilmek için olmadık yalanları söylemekte, gerekirse
gözlerini kırpmadan toplumu felakete sürükleyebilmektedirler...
Anonim bir söz vardır: 'Büyük insanlar fikirlerle, orta insanlar olaylarla, küçük insanlarda kişilerle uğraşırlar...' Yani
insanlarla uğraşıp, onun açığını aramak, ona şantaj yapmak, iftira etmek, laf getirip götürmek, küçük insanlar için meziyet sayılır...
Çünkü yapacak başka işlerinin olmadığını bilmektedirler... Toplumda varlıklarını ancak bu şekilde sürdürebilen sünepelerdir bu kişiler...
Seçim atmosferinde olmadık dedikodular üreterek, toplumu geren, aşağılık meziyetlerini sergileyen küçük insanlar, yaptıkları dedikodu, iftira ve yalanlarla aynı zamanda bir toplumun büyük zararlar görmesine de vesile olmaktadırlar...
Bugünlerde şehrimizde olmadık sözler, yalanlar, iftiralar havada uçuşmaktadır. Kimlerin ne için bu yalan ve iftiraları ardı ardına ürettiğini bilmemek saflık olur... Demem odur ki, insan her şeyden öce insan olduğunun farkında olmalıdır...
Birini siyaseten sevmeyebilirsiniz. Rakibiniz olabilir. Her şeyden öte  hoşlanmayabilirsiniz. Bu olumsuzluklar size kişilere iftira atma, söz dolandırma, kargaşa yaratma hakkı tanımaz...
Iğdır adı büyük olsa da küçük bir şehirdir. Şehrin bir başında söylediğiniz bir söz, çok geçmeden diğer başında duyulur. Yani adap
erkân bilmeksizin iftira üretmek, birilerini zan altında bırakmak çok ahlaksızca bir durumdur...
Kıymetli okuyucular. 12 Haziran seçimine sayılı günler kaldı.
Sayılı günler bitecek, seçim bitecek ve herkes yine yüz yüze bakacaktır... Öyle davranalım ki, yarın mutlaka açık bir kapımız olsun...
Tüm kapıları kapatarak, yakıp yıkarak siyaset yapanların akıbeti sizlere ders değilmidir...
Bu toplumun birliğe, saygıya, sevgiye, hoşgörüye ihtiyacı vardır. Bu seçim yeni yüzlerin siyaset sahnesine girdiği, yeni bir siyaset anlayışının hâkim kılındığı, kaliteli siyaset yapmak arzusunun ağır bastığı bir dönem yaşanılmaktadır...
Her şey böylesine pozitif ilerlerken, gölge düşürmeye çırpınmak, ne ahlakidir, ne vicdanidir, ne de insanidir...
Yine temenniyle bitirmek istiyorum yazımı, umarız iftirasız, yalansız, fitnesiz bir seçim geçiririz...

Tweet