Cabbar ŞIKTAŞ Son Hafta
Tarih : 2011-06-03
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



                 Bir hafta sonra ülkede yepyeni bir siyasi anlayış hüküm sürmeye başlayacak… Türkiye 9 yıldır devam ettiği gibi, devam etmeyecek 9 gün sonra… Ya şu an iktidar olan Ak Parti tekrar iktidarını koruyup ülkeyi yönetmeyi devam ettirecek, ya da CHP - MHP, ikisinden biri veya ortaklığı ile bir hükümet kurulacaktır…
                Ancak hangi hükümet kurulursa kurulsun, hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır…
                12 HAZİRAN’DAN SONRA ÜLKEDE NE DEĞİŞEBİLİR…
               12 Haziran seçimlerinden Ak Parti galip çıkarsa, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın “15 Haziran’a kadar süre veriyorum, taleplerimiz gerçekleşmez ise ben yokum artık” demesiyle başlayan yeni bir çatışmalı süreci yaşayabiliriz. Çatışma ortamı olmasın diye, talep edilen başta özerklik gibi tavizler verilirse, bu kez ülke zaten eskisi gibi olmayacak, değişim ve gerilim kendiliğinden yaşanacaktır… 
              Kürt halkı ana dilde eğitim, özerklik, federal yapı, iki dilli, çift bayraklı bir ülke taleplerinin yerine getirilmesini isteyeceklerdir. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Hakkâri’deki konuşmasında federal yapıdan söz etmesiyle başlayan tartışma, en çok Başbakan Tayyip Erdoğan’ın eleştirisine hedef olmuştu… Yani Ak Partinin gündeminde federal yapıyla ilgili bir düşünce yok demeye getirmişti Erdoğan…  Ancak Başkanlık sistemini hiç konuşan yok, Başkanlık sistemine geçildiği takdirde, ABD modeli eyalet sistemi kendiliğinden gündeme gelecektir zaten…
              Ak Parti hükümeti tekrar iktidara geldiğinde bu kez gerçek manada değişimler yaşanacak, anayasa yeniden şekillendirilecek, ülkede halkın yaşam tarzından tutun da, birçok alanda yaptırımlar uygulanacaktır…
              Hiçbir şey olduğu gibi kalmaz.
              Değişmeyen tek şey değişimdir…
             AK Parti’nin iktidara gelemediğini varsayalım. CHP veya CHP-MHP koalisyonu oldu diyelim.
             Yine değişim yaşanacak… Öncelikle en büyük değişim fiziki değişim olacaktır… Badem bıyıkların çoğu ya aşağı sarkacak, ya da üst dudağın üzerini kapatacak şekle getirilecektir… Gümüş yüzükler çıkarılacak, Cuma Namazlarına gidenler azalacak…  Anlayacağınız bukalemun balığı gibi renk değiştirecek olanlar hemen renklerini değiştireceklerdir…
             CHP-MHP iktidarı olursa Milli duygular kabarır…  Kılıçdaroğlu’nun ifade ettiği federal yapı belki gündeme getirilmez, ama yeni uzlaşı arayışları sürdürülecektir…
              9 Yılda Ak Partinin çok iyi yapılandığını bilen CHP ve MHP, bürokraside uzun süre kendi kadrolarını kuramayacaklarını bilmektedirler. Ancak kendi kadrolarını kurma adına da olsa, değişimi hissettirmek adına da olsa çılgın projeleri hayata geçirmeye çalışacaklardır…
Elbette bunlar birer öngörü… Şahit olunmadan söylenen her söz, varsayımdan ibarettir. Ancak seçim sonrası değişim yaşanacağı varsayım değil, gerçeğin ta kendisidir.
            Her siyasi parti ben ülkeyi daha iyi yönetirim iddiasıyla iktidara gelmek ister. Ancak kimi başarılı olur, kimi olamaz…
           12 Haziran seçimleri Iğdır içinde önem arzetmektedir. Bildiğiniz üzere 29 Mart seçimlerinde iki talihsiz açıklama yapılmıştı. Birini Iğdır Bağımsız Milletvekili Adayı Pervin Buldan yapmıştı ve şöyle demişti. “Biz Iğdır’da 83 yıllık geleneği yıktık” bu söz Iğdır’da hiç hoş karşılanmamıştı… Aynı dönemlerde Bakan Cemil Çiçek’de BDP’nin Iğdır Belediye Başkanlığını kazanmasıyla birlikte: “Ermenistan sınırına dayandılar” açıklamaları hayal kırıklığı yaratmıştı…   
              Biz halkın iradesine saygı duyarız. Fikri bizden olmayanların iktidara gelişini kınamaz, sorgulamayız. Eğer sorgulanacak ve kınanılacak birisi varsa bana göre Azeri halkıdır. Bölünen, parçalanan, bütünlük arz edemeyen Azeri Türkleri, yaşadıkları olaylardan ders çıkaramıyorlarsa, başkasına suç yükleme alışkanlığından vazgeçmelidirler…
              “Benden söylemesi, ben demiştim, zaten bunun böyle olacağı belliydi” gibi sözlerin 12 Haziran’dan sonra hiçbir ehemmiyeti kalmayacaktır. Eğer yarını şimdiden görmek istiyorsanız; “Nokta kadar menfaat karşısında, virgül gibi eğilmeyin” derim…  

  1. ARAZ 2011-06-03 06:36:31

    Sayın şıktaş yazdıklarınızın altına imzamı atarım.<br />Iğdır'da yaşayan Azeri Türkler yani biz gurbettekilerin Annesi Babası eşi dostu akrabası olan insanlar artık bu derin uykudan uyanmalı gözlerini açmalı ve birlik beraberlikten başka bir yolumuzun olmadığını görmeleri gerekiyor .Dediğiniz gibi son haftaya girdik 1 hafta sonra keşke dememek için şimdiden birlikte hareket etmek gerekir.Görüne köy klavuz istemez bırakalım sağı solu particiliği, biz İstanbul'da yaşayan Iğdırlılar olarak aldığımız duyumlar Sayın Sinan OĞAN'ın herkes tarafından desteklendiği bu duyumlarımızı İnsallah boşa çıkarmayacağınıza inanıyorum. BU SEFER AYNI HATAYI TEKRAR ETMEYELİM, BİRLİK OLUP TEK YÜREK TEK SES OLALIM.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.