Gençlerimizi kaybediyoruz farkında mısınız!
          Yeni nesil bir acayip olmuş, keçi sakal uzatan, saçlarını elektrik çarpmış gibi acayip şekillere sokan, düşük belli pantolon giyen, her tarafını metallerle kaplayan, satanist görünümlü, Ucube kılıklı,  uyuşturucu kullanma özentisi içinde olan bir nesil geliyor…
          Büyük şehirlerde görmediğim UCUBE kılıklı gençliği üzülerek ifade edeyim ki Iğdır’da görüyorum.
         15-25 yaş aralığındaki pırıl pırıl gençlerimiz, ailelerin ilgisizliği, umursamaz tutumları ve belli bir dönemden sonra da söz geçirilemez yaşa vardıklarından, toplum dışı davranmak da, hiçbir sorumluluğa girmemekte, sünepe bir yaşam tarzını alışkanlık edinmektedirler…
          Yarınımızı emanet edeceğimiz gençlerin durumu içler acısı…  Ucube bir yaşam tarzını benimseyen bu gençlerin, büyük bir bölümü eğitimsizdir… Topluma verecekleri hiçbir şeyleri yoktur. Kötü örnek olmakla kalmayıp, uyuşturucu tacirlerinin de yeni pazarı haline gelmişlerdir.
          Emniyet, Jandarma açıklamasa da, Iğdır’da uyuşturucu ve keyif verici hap kullanma oranı bir hayli artmış durumdadır. Emniyetin tedavi ettirdikleri de yok değildir…
          Üzülüyorum, ama elimden yazmaktan başka bir iş gelmiyor.
           Yetkililere, mahalle toplantıları yapın demiştim aylar, yıllar öncesinde… Bir kez de söylememiştim, defalarca yazmıştım bu sıkıntıyı…  Gençlerimiz eğitimsiz, aileler eğitimsiz, yarın daha çok büyüyecek olan bu sorunun önünü alamayacaksınız demiştim…  Bu halde yetişen bir genç meslek sahibi olamaz, iş kuramaz demiştim… Nüfus artsın iyi de, kalite düşsün diyemeyiz…
               Yarınlarda binlerce ucube kılıklı, işsiz, güçsüz, eğitimsiz, kalifiyesiz yeşil kartlı bir işsizler ordusu ile muhatap olmak istemiyorsanız, mahallelerde çadır toplantıları düzenleyerek hem aileler ve hem de gençlerimiz bilgilendirilmelidir…
               Emniyet ve Jandarma’da ki tüyler ürpertici bilgiler kamuoyuna açıklansa, inanıyorum ki hiçbir aile çocuğunu yalnız başına sokağa bırakmaz. Iğdır gibi küçük ama kozmopolitik bir şehirde, uyuşturucu madde kullanan kişi sayısı bir hayli fazla olmakla birlikte, 13-15 yaş ortalamasında uyuşturucu madde kullanıldığı yoğun şekilde tespit edilmiştir…
                 Zaman zaman Emniyet Müdürlüğü ekipleri uyuşturucu maddelerin zararlarıyla ilgili olarak okullarda konferanslar verseler de, bu çok yeterli olmaz diye düşünüyorum. Bu bilgilendirme eğitimi hem çocuklara hem de ailelerine verilmelidir. Çünkü ailenin gözetimi altında olmayan bir çocuk, almış olduğu nasihati, okuldan çıkmadan unutuyor. Yaptığı kötü iş hoşuna gittiği için, verilen nasihatler maalesef ki umurunda olmamaktadır… Ailesi ile birlikte bilgilendirilirse, yapmış olduklarının yanlışlığını aile yardımı ile daha iyi anlayabilir, daha doğru sonuç alınır…
              Nüfus çokluğu hiç önemli değil. Önemli olan kaliteli oluşudur…
               Biz öncelikle nüfus çokluğu için mücadele veriyoruz. Oysa asıl mücadeleyi kaliteli bir nesil için vermeliyiz… Belki sokakta gördüğünüz, hiç alışık olmadığımız ucube modelli gencin cebinde harcayacak parası bile yoktur. Kimisi belki para bulmak için çalıp çırpıyor. Kimisi eline aldığı poşetle ayakkabı boyuyor, kimisi yerlerden topladığı sigara izmaritlerini içerek kötü bir alışkanlık ediniyor…
              Sevgili yetkililer, sosyal devlet olma adına verdiğiniz Yeşil Kartları sorgulamanızı isterim. Dar gelirli insanlara Yeşil Kart vermekle yetinmemelisiniz. Onları bilgilendirmeli, topluma entegre olmayı öğretmeli, tüketen değil üreten birer birey olmayı aşılamalısınız…  Eğitimsiz ve cahil bir toplumun ne kendisine, nede etrafına faydası olmaz. Onlar sadece kurdukları hayal dünyasında yaşarlar…
            Bari biz hayal kurmayalım. Yarınımızı emanet edeceğimiz gençleri topluma faydalı birer birey olarak yetiştirelim…
             Umarım toplumsal bir hadise olan bu sorunun giderilmesinde, ilgili kurumlar gereğini yaparlar…

Tweet