Cabbar ŞIKTAŞ Bir Haftanın Değerlendirmesi
Tarih : 2011-07-12
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



             Geçen hafta iş gezisi için İstanbul’a gittim. Kısa kaldım, ama dolu geçti. Azerbaycan’dan genç iş adamı Necmettin Taşbağ ve Nizamettin Taşbağ ile buluşup bir iki görüşme yaptık... Güne başlamadan Gürcistan’dan yine genç işadamlarımızdan Rıza Göleli mesaj atarak akşam yemeği sözü aldı. Başka davetliler de vardı yemekte. İş adamı Mikail Göleli ve İş adamı Hakan Aksu’da davetliler arasındaydı...
            Floryada ki ünlü Kaşıbeyaz lokantasında bir araya geldik... Nezih bir ortamda akşam yemeğini birlikte yedik... Davet eden her ne kadar Rıza Göleli olsa da, ev sahipliğini Mikail Göleli yaptı... Ancak Kaşıbeyaz’ın manevi ortağı Hakan Aksu yine hızlı davrandı ve hesapları ödedi...
           Hoş sohbetin ardından ayrıldık, Rıza Göleli Gürcistan’a, ertesi gün Necmettin Taşbağ Azerbaycan-Bakü’ye, Nizamettin Iğdır’a döndüler...
         Ben de, eşim ve çocuklarımı alarak Dünya’nın en büyük Akvaryumunu gezdirmeye götürdüm... Akvaryum gerçekten de çok büyük bir alana inşa edilmiş... Etkileyici görüntüsü, çeşit çeşit balıkları yakından görmek keyifliydi...
         Yoruldum ve de sıcaktan bunalıp ofise gittim...  Mikail Göleli ile Tavla oynamaya başladık. Oyunlarımız berabere kalınca dostluk kazansın deyip bıraktık... İstanbul’un en eski iş merkezi Galeria’nın yeni açılan kafeteryalarında oturup akşamın keyfini kahvelerimizi yudumlayarak çıkardık...  İstanbul’un genç işadamlarından Volkan Temiz’in de bulunduğu ortamda bol bol güldük ve ilerleyen saatler sonrasında vedalaşıp ayrıldık...
           ERTESİ GÜN ANKARA’YA DÖNDÜM...
         Sessiz Ankara’nın, siyasi kulislerinde fırtınalar kopuyordu... Başbakan R. Tayyip Erdoğan, basına da yansıdığı gibi muhalefetin tutumunu umursamıyor, “tükürdüklerini yalayacaklar” diyerek restini çekiyordu...
           CHP ise tükürüğü yalamadan yemin etmenin formülünü Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in arabuluculuğu ile çözmeye çalışıyordu... Bu satırları yazdığım esnada CHP bozduğu yeminini etmeye başlamıştı...
              EL İÇİN AĞLAYAN GÖZÜNDEN OLUR...
            Bu sözü aslında hiç beğenmem. Çok yavan ve menfaatçi bir söz gibi gelir bana... Çıkarcılar için söylenilmiş bir söz olarak algılarım her zaman. Ama bu sözü severim: “İnsanların en cahili, ahiretini başkasının dünyası için satandır.”  Başkaları mutlu olsun diye ahretimizi satmamızın, birileri ile küs kalmamızın, benim dediğim yere niye oy vermedin diye tavır almamızın emin olunuz ki hiçbir önemi ve de gereği yoktur...  Siz küs kalsanız da, birileri kendi çıkarı, hayata bakış felsefesi gereği gidip iletişim kuracak, senin küs olduklarınla dostluk oluşturacaktır...
               Bir haftalık kısa bir süreliğine ayrıldığım Iğdır’dan sanki aylardır ayrılmışım gibi hissettim kendimi... Iğdır’a böylesine bağlanmamın sebebi, acaba diyorum yaşlanıyor muyum ne? Elbette ki her canlı gibi bende yaşlanacağım. Önceki alışkanlıklarımı istemesem de bırakmak zorunda kalacağım. Belki daha uysallaşacak, küçük şeylerle mutlu olacağım... Bir zamanlar gökten yere inmeyen ben, belki artık göklere çıkmaya çekineceğim... Her şeyden önemlisi, entel kulüplere uzak olsam da, gönül kulüplerine yakın olacağım...  Her yaşı, hissederek yaşamak güzeldir...
             AZERBAYCAN SEVGİSİ KİŞİLERE VE DAVETLERE GÖRE DEĞİLDİR
             Ben iş gezisindeyken ardı ardına açıklamalar yapıldı... ASİMDER Başkanı Göksal İlbeyi, Dünya                   Azerbaycanlıları 3. Kurultayına davet edilmediği için, dernek binasında bulunan Azerbaycan bayrağını söktüğü iddia edilerek eleştirildiğini okudum haberlerde...                                                                                                                            Durum tam olarak böyle ise yapılan şık bir hareket değildir... Sonuçta Azerbaycan’ı kişilere veya davetlere göre değerlendirmek yanlış olur...
            Azerbaycan tarafından organize edilen ve Diaspora faaliyetlerinin bir parçası olan Kurultay’a davet edilenlerin geçmişine ve günümüzdeki faaliyetlerine baktığımızda çok gereksiz bir dünya insanın o kurultaya davet edildiğini görmemiz mümkündür...
               Yani organizeyi yapan Dışişleri Bakanlığı ile Diaspora Bakanlığının bu yanlışından ötürü, Azerbaycan’a tavır mı almamız gerekiyor...
                Azerbaycan bir ülkedir. Kişiler gidici, ülke kalıcıdır. Yeşil Iğdır Gazetesi 57 yıllık bir geçmişi olan ve de kuruluşundan buyana Azerbaycan meselelerine hassasiyet gösteren bir gazetedir. Azerbaycan Diasporası bizi davet etmedi diye, Azerbaycan meselelerine kayıtsız mı kalacağız. Ermeni kapısı açılsın kampanyası mı başlatacağız.            Bir  Türk-Ermeni dostluk abidesini de biz mi inşa edeceğiz...
         Her şeyin bir usulü ve adabı vardır...
         Türkiye Ermenistan maçı Bursa’da oynandığında, gerginlik olmasın diye Azerbaycan bayrağını stada bırakmayın talimatı vermişti dönemin Valisi... O gün ki talimat masumane bir talimat olsa da, talimatı alan cephede düşmanla savaşır gibi bayrakları toplayıp wc yazan çöp kutusuna atmıştı... Buna misilleme olarak ta, Azerbaycan Türk bayraklarını indirmişti... Yani bu durumlar kişisel hatalar olarak
yaşandı diye, biz ülkelere mi tavır alacağız.
         ASİMDER, Dünya Azerbaycanlılar 3. Kurultayına davet edilmedi diye, Azerbaycan bayrağını dernek binasından indirmiş ise, yerine asarak hatasını telafi eder. Yok, eğer indirmemişse, demek ki sorun da
yoktur...

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.