Duyduğumda emin olunuz ki ben de inanmadım. 
           Eğitim kurumlarının en tepesinde oturan, Prof. unvanı ile Üniversite Rektörlüğü görevini ifa eden Sayın İ. Hakkı Yılmaz, AA muhabirinin, “Yeşil Iğdır Gazetesini yasaklamışsınız” sorusu üzerine verdiği cevap, duyanları hayrete düşürecek boyutta…
               Rektör bey AA muhabirine, “Yeşil Iğdır Gazetesi Ocak Ayında benim aleyhimde yayın yapmıştı, onun için bu gazeteyi gördüğümde moralim bozuluyor diye üniversiteye yasakladım” diyor…
               Soru 1- Ocak ayında yazılan bir haberden ötürü morali bozulan Rektör, 6 ay sonra mı gazeteyi yasaklamayı akıl etti… Bu zaman zarfında üniversitenin belki 60 haberi yine aynı gazetede yayınlanmış ve makamına bizzat gazete verilmiştir. Kendi haberlerini okuduğunda rahatsız olmayan Sayın Rektör, nasıl oldu da bir anda moralinin bozulduğunu anladı ve yasaklama kararı aldı…
             Soru 2- Geçen sayımızda kaleme aldığım, “ORADA BİR ÜNİVERSİTE VAR UZAKTA, ADI BİZİM KENDİ BİZİM OLMAYAN” başlıklı yazımda, hiçbir hakaret içeriği bulunmayan ancak nazik bir dille uyarıda bulunduğum hadiselere cevap vermek yerine, yasaklama kararı almış olmayasınız?
           Soru 3- Sayın Rektör, AA muhabirine söylediğiniz bu ikinci söz. Birinde Ermeni dili ve Edebiyatı bölümü açacağız demiştiniz. Haber yayınlandığında inkâr etmeye başladınız. Şimdi de ben bu gazeteyi görünce rahatsız oluyorum diyorsunuz. Bunu da inkâr mı edeceksiniz?
             Soru 4- Ocak ayında yayınlanan bir haberden ötürü demişsiniz. Bu hangi haber merak ettik doğrusu… Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kamil Arslan’ın yönetimiyle birlikte sizi eleştirdiği haber mi acaba? Eğer oysa bu bizim söylediğimiz bir söz değildir. Ticaret Odasının yaptığı bir açıklamadır… Ticaret odası iddiasında diyor ki… “Iğdır Üniversitesi olarak tüm alımlarınızı Iğdır dışından temin etmektesiniz. Bu durum Iğdır esnafını oldukça rahatsız etmektedir. Eğer Iğdır Üniversitesi Iğdır’lının üniversitesi ise, yatırımları da burada şekillenmeli, Iğdır esnafı bu gelişmelerden fayda sağlamalıdır. Her fırsatta Iğdır’lı işadamlarından destek bekleyip, Van’lı işadamlarına iş verirseniz bu bir çelişki teşkil eder… Personel alımlarında da yine aynı durum söz konusu olursa, kendi üniversitesinde çalışmayan vatandaş doğal olarak tepki gösterecektir. Güvenlik ve temizlik dâhil il dışından birilerinin gelip Iğdır’da çalışması doğal olarak tepkilere sebep olmaktadır.”  Denilmiştir…  Sizce bu yapılanlar bir hata değil midir?
            Soru 5- Yeşil Iğdır Gazetesi halka mal olmuş, gücünü halkından alan, hiçbir kurum ve kuruluşa sataşma niyetinde olmayan, halkının gördüğü haksızlığı kırıcı olmadan, adabı muaşere sınırları dâhilinde kaleme alan, yapıcılığı ile bilinen ve okunan bir gazetedir… Peki, bu gazete sizi haklı olarak eleştirdi diye görmeye tahammül edemediğinizi, görünce moralinizin bozulduğunu ifade etmişsiniz. Iğdır halkıda sizi görmeye tahammül edemiyorsa ne yapacağız… Halk olarak bizde sizi vicdanlarda Üniversite rektörlüğüne yasaklıyoruz…
               Soru 6- Sayın Rektör, hakkınızda bir dünya şikâyet gitmiş yukarılara, biz bunları bile bile sizi görmeye tahammül ediyoruz da, siz niye hatalarınızı dile getirdik diye görmeye tahammül edemez oldunuz?.. İddialarımıza cevap vermek yerine, görmek istemiyorum diyerek gerçeklerden mi kaçıyorsunuz?  İddialarımız arasında personel alımlarında ahbap çavuş ilişkisi olduğu söyleniyor.  Iğdır’lı olup ta sınava girenler işe kasıtlı olarak alınmadıklarını iddia ediliyorlar. Hatta haksızlık ettiğiniz gerekcesiyle mahkemeye bile başvuranlar var. Bu iddiaları neden yanıtsız bıraktınız?  Bunca olumsuzluğa rağmen, bağda oturup bağbancıyla kavga etme gücünü, kendinizde nereden buluyorsunuz?
                 Sonu 7- Bu güne kadar yaptığınız ihale ve doğrudan alımlarınızın çok şeffaf olduğunu düşünebilirsiniz. Peki, söz açılmışken, yaptığınız ihale ve doğrudan alımlarda hiç mi adam kayırmadınız. Kayırmadıysanız bu güne kadar yapılan alımların listesini yayınlayın vatandaş görsün… Kimden, nerden, nasıl, kaç TL’lik alındığını kamuoyu öğrenmiş olsun, var mısınız böyle bir şeffaflığa?  Yoksa Ticaret odasının yaptığı açıklama yalan mıydı?
                Bizi görünce morali bozulan sayın Rektörüm, sizin moraliniz bozulmasın diye Iğdır’ı terk etmek isterdim, ama ben memleketimi çok seviyorum. Bayrağımın dalgalandığı her karış toprak benim vatanımdır. Dolayısıyla ben sizi mutlu edemeyecek, memleketimi terk etmeyeceğim. Ama siz bu rahatsızlıktan kurtulmak istemiyorsanız, bu görevi bırakır, başka şehre çekip gidebilirsiniz… 
             Doğrusu gideceğinizi pek sanmıyorum. Iğdır Üniversitesinin çok büyük olanaklarını bırakmak cazip gelmez size, daha sıfır marka Ford aracınızı bırakıp, cip’e binmek varken, saray yavrusu evde kalmak varken, dediğim dedik bir saltanatınız varken, istediğinizi üniversiteye sokmama gücüne sahipken çekip gitmek işinize gelmez elbette ki… Kelle koltukta, dağda taşta can siperane çalışan komutanın maaşı ve harcamaları sorgulanırken, sizlerin ne harcamalarınızı, nede maaşınızı bilen bile yoktur… 
                Bakınız Sayın Rektörüm, Iğdır’a kimin gözlüğü ile bakıyorsunuz bilmem. Ama yaptığınızın ve metodunuzun yanlış olduğunu bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyorum… Burada ki halkı görmezden gelemezsiniz. Burada ki halkı yok sayamazsınız. Birileri fırsattan istifade edip size yaltakçılık yapabilir. Ama o kişiler çoğunluğu teşkil etmezler. O tipler her dönem birilerinin sofrasının mezesidirler…
Benden yine bir dost nasihati, kendinizi daha fazla yıpratmayın…

Tweet