Öncelikle şunu belirtmek isterim. Yeşil Iğdır Gazetesi olarak dürüstlük, ilkeli duruş, bilerek ve kasten birilerini karalamaktan uzak durma adına, yayın akışını biz kontrol ediyoruz diye başkalarına yasak koymama adına, Iğdır Üniversitesi Rektörünün yollamış olduğu basın açıklamasını yayınlayarak kamuoyunun dikkatine sunuyoruz…
           IĞDIR ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ’NDEN
           “Aşağıdaki hususlar kamuoyunun bilgisine arz olunur;
            I. Geçtiğimiz günlerde üniversitemizle ilgili bazı asılsız iddialarda bulunularak kamuoyu Üniversitemiz ve Rektörü aleyhine yönlendirilmeye çalışılmaktadır.
Iğdır Üniversitesi hiçbir yayın organı veya gazeteyi üniversiteye almama yönünde resmi bir yasak koymamıştır. Iğdır’da faaliyet gösteren tüm basın kuruluşları yayınlarını Iğdır Üniversitesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler  Müdürlüğü’ne ulaştırabilir.
             Yerel Yeşil Iğdır Gazetesi’nin Iğdır Üniversitesine sokulmadığı iddiası doğru olmayıp, olayın aslı şöyledir; 17 Aralık 2010 tarihli Yeşil Iğdır Gazetesi’nde üniversitede Ermeni Dili ve Edebiyatı
açılacağı yönünde asılsız bir iddiada bulunulmuş ve yazının sonunda ise “Bu tür düşüncede olanların soyunda veya kanında bozukluk vardır” ifadesi kullanılarak rektöre açıkça hakaret edilmiştir. Bu yazıya daha sonra üniversite cevap vermiş, yazıda Iğdır Üniversitesi’nde böyle bir bölümün açılmasının düşünülmediği, üniversite senatosunun böyle bir kararı olmadığı ve YÖK’e böyle bir karar sunulmadığı açıkça ifade edilmiş ve üniversite rektörüne hakaret edenlerin ve bunları gazetesinde basanların rektörden makul bir süre içerisinde özür dilenmesi gerektiği bu yapılmadığı takdirde, bu hakarete asla sessiz kalınmayacağı tepki gösterilerek yargıya başvurulacağı ifade edilmiştir. Geçtiğimiz zaman diliminde böyle bir özür yapılmadığından rektör Yeşil Iğdır Gazetesini kendi makamına ve özel kalemine almama kararı almıştır. Özür dilenmediği sürece de bu uygulama devam edecektir. Diğer taraftan, üniversite güvenlik birimleri Üniversiteye bazı yasa dışı yayınların sokulmak istediği tespitinde bulunmuş ve bu nedenle gelen gazete ve dergiler güvenlik birimlerince kontrol edilerek Üniversiteye sokulması yönünde talimatlar verilmiştir. Yani basın kurumları gazetelerini rektörlük girişindeki güvenliğe bırakmakta ve Üniversite için sakınca oluşturmayan yayınlar güvenlik görevlilerince ilgili birimlere ulaştırılmaktadır.
Bunun dışında Üniversitenin yerel basına yönelik bir uygulaması bulunmamaktadır.
          II. Bazı yayın organlarında Iğdır Üniversitesinde Ermeni Dili ve Edebiyatı bölümü açılacağı iddiası ısıtılıp ısıtılıp yeniden gündeme getirilerek kamuoyu üniversite ve rektör aleyhine yönlendirilmeye çalışılmaktadır. Yukarıda belirtildiği gibi bu iddia 2010 yılı aralık ayında gündeme getirilmiş ve üniversite bu konu ile ilgili görüşünü kamuoyu ile paylaşmıştır. Bu konuda üniversitenin görüşünü vermeden üniversitede Ermeni Dili açılacağı iddiasında bulunmak art niyetli kamuoyunu üniversite aleyhine provoke etmeye yönelik bir faaliyettir.
Üniversitelerde bölüm açma senato kararı ile ve YÖK’ün bunu onaylaması ile olur. Iğdır Üniversitesi senatosunda böyle bir karar alınıp YÖK’e sunulmadığı gibi gündeme dahi gelmemiştir.
           III. Üniversiteye Iğdırlı memur işçi ya da akademisyen alınmadığı sık sık gündeme getirilerek üniversite yıpratılmaya çalışılmaktadır. Bu konu daha önce de gündeme gelmiş ve üniversitenin bu konudaki görüşü 21 Mart 2011 tarihli Yeşil Iğdır gazetesinde yayınlanmıştır.
           Üniversitemizde 20 akademik, 27 idari ve 55 tane de hizmetli olmak üzere toplam 102 Iğdırlı personel çalışmakta olup, bu rakam toplam personel sayımızın yaklaşık % 31’ini oluşturmaktadır. Burada şunu da özellikle belirtmek gerekir ki, üniversiteye idari personelin büyük çoğunluğu (% 90) açıktan atama ve KPSS yolu ile olmaktadır. Böyle bir alımda üniversite ihtiyacını YÖK’ e iletmekte ve KPSS puanına göre atama yapılmakta, dolayısıyla böyle bir alımda üniversite inisiyatif kullanmamaktadır.
Diğer taraftan üniversitemizin öğretim elamanı alımı da tamamen 31 Temmuz 2008 tarihinde yayınlanan yönergeye göre yapılmaktadır. Bu yönergeye göre öğretim elamanı alımında ALES’ten 70, İngilizceden 50 almak, yüksek lisans yapmış olmak ve iki yıl alanında çalışmış olmak gibi şartlar aranmaktadır. Üniversiteye öğretim elamanı olarak girmek isteyip müracaat koşullarını yerine getirip giremeyen bir tek Iğdırlı var ise bunun kamuoyuna açıklamasını talep ediyoruz. Bizim kayıtlarımıza göre Iğdır Üniversitesinde öğretim elamanı olmak için müracaat edip, aranan koşulları yerine getirip alınmayan bir tek kişi dahi olmamıştır.” 
          ŞAHSEN BEN REKTÖR OLSAYDIM, BÖYLE İÇERİĞİ BOŞ BİR AÇIKLAMA YAPMAZDIM!
Yukarıda okumuş olduğunuz iddialar Iğdır  üniversitesi tarafından kaleme alınmış olan ve konumuzla alakası olmayan iddialardan ibarettir…
          1-Şöyle ki: Sayın Rektör, Gazetemizi resmi olarak yasaklamadığınızı söylüyorsunuz.

             Yoksa resmi yasaklama yetkinizde mi vardı? Güldürmeyin Allah aşkına, Özel Kalem Müdürünüzü çağırıp, Basın Müdürüne söyle, Yeşil Iğdır Gazetesini bir daha üniversiteye getirmesinler demediniz mi? İnkârcılık çok günahtır biliyorsunuz. İnançlı biri olduğunuzu düşünüyorum, zira buraya gelişiniz de Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde görev yaptığınız yıllarda sıkıntı yaşamanız, ardından Mahkemeye gidişiniz. Sonrasında Bakan Hüseyin Çelik’in referansıyla Iğdır’a Rektör olarak atanmış olmanız inançlı oluşunuzun bir göstergesiydi… Peki, “Yeşil Iğdır Gazetesini Üniversiteye yasaklamadığınıza Kur’an üzerine yemin eder misiniz?”  
            2-Ermeni Dili ve Edebiyatı bölümüyle ilgili açıklamayı biz yapmadık. Siz yaptınız. Hem sonra bize de yapmadınız. Devletin Anadolu Ajansı muhabirine yaptınız. Biz de bu haberi Anadolu Ajansından alarak yayınladık… Röportajla ilgili ses kaydınızın olması şöyle dursun, ağzınızdan çıkan bir haberi yalanlamanız çok yanlış ve de Müslümanlıkla bağdaşır bir durum değildir… Kaldı ki bu güne kadar Yeşil Iğdır ve diğer bütün gazeteler dağıtıcıları tarafından üniversitenin tüm birimlerine dağıtılıyordu… Ne güvenlik ne de basın müdürlüğü gazetelerin dağıtımıyla ilgili herhangi bir tasarruf kullanmazlardı… Yasak yayından bahsetmişiniz, Yeşil Iğdır Gazetesini yasak yayınlarla ayırt edemeyen bir Üniversitenin özrü kabahatinden büyük olsa gerek…
             3-Gazeteci Serdar Ünsal sizi cep telefonunuzdan aradı ve “Yeşil Iğdır Gazetesini Üniversiteye yasaklamışsınız Sayın Rektörüm, bu konuyla ilgili ne söylemek istersiniz.” Sorusunu yönettiğinde: “Bu gazete Ocak ayında benim aleyhimde yazı yazmış, o yüzden görmek istemiyorum, görünce rahatsız oluyorum ve yasakladım demediniz mi? Bunları inkâr ederseniz inanın sizin inancınızdan şüphe ederim… Ayrıca Ocak ayındaki bahse konu haberle ilgili gönderdiğiniz tekzip gazetemizde yayınlanmış, sonrasında defalarca görüşmelerimiz, sohbetlerimiz olmuştur. Aradan uzunca bir zaman geçmesine rağmen, aylar sonra gazetemizi yasaklama kararı almak birden bire mi geldi aklınıza… Yoksa ayların kinini uygulayacak zemin mi arıyordunuz?
Eğer kin tutmuştunuzsa bu bir eğitimciye yakışmaz.
Yok, eğer “ORADA BİR ÜNİVERSİTE VAR UZAKTA, ADI BİZİM KENDİ BİZİM OLMAYAN” başlıklı yazıma istinaden böyle bir karar aldıysanız, bu yaklaşımınızı da kamuoyunun özgürlük anlayışına sunuyorum…
             4-Personel alımlarında Iğdır’lı değil de dışarıdan birilerini tercih ettiğinizi dile getirmiştim. Sizde 102 Iğdırlının Üniversite de çalıştığını ifade etmişsiniz. Bunun 55 tanesi hizmetli.
Güvenlik ve temizlikte yabancı kaç tane açıklamamışsınız. Akrabalarınızda varsa onu da öğrenmek isteriz doğrusu…27 kişi idari, 20 kişide akademik demişsiniz. Peki, Akademik olmayabilir. Iğdırlı İdari kadrodakiler kim merak ettim doğrusu. Kaçı Daire Başkanı, kaçı Şube Müdürü, kaçı Şef… Yoksa sıradan memurluk yapan, hiçbir sorumluluğu olmayan kişiler mi?
Sayın Rektörüm. Samimiyetimle söylüyorum ben bir Rektör olsaydım böyle bir basın açıklaması yapmazdım… Benim söylediğim net ifadelerdir. Iğdır Üniversitesinde görev yapan tüm yabancılara yürekten saygı duyuyorum. Her biri ayrı bir kültür demektir. Çeşitlilik demektir.
Benim derdim, Azeri Türk’ü, Kürt, Göçmen, Terekeme, Ahıskalı fark etmez, bir Iğdır’lının idari kadronuzda kayda değer bir görevde bulunup bulunmamasıdır…
Ama siz konuyu farklılaştırmış, söylenenleri yıpratma, karalama olarak kamuoyuna sunmaya çalışmış ve bizi suçlamışsınız…
Yazımda ve niyetimde Üniversiteyi veya Rektör olarak sizleri karalamak, yıpratmak kesinlikle söz konusu değildir. Ben tüm Iğdır halkının duygularına tercüman olmak adına sadece temennilerimi, halkın taleplerini dile getirdim.
              Oysa ifade ettiğim konulardan sadece Gazete yasağı ve kadro sorununa değinmişsiniz…  Doğrudan alım ve ihalelere açıklık getirmemişsiniz… Madem halkı bilgilendirmek amacı ile basın bildirisi yayınlamışsınız. İhaleleri de açıklamanız gerekmez miydi?
               Sözüm ona, iddialar arasında çok şey var. Mesela bir kişinin makam odası 25 bin TL tutuyormuş, bir masa, bir koltuk ve birkaç misafir koltuklarından ibaret bir takım 25 Bin TL iddiası çok yüksek bir rakam değil mi? İzmir den alındığı iddia edilen ve Van ile bağlantısı olan bu alımın toplam bedeli 1.800 milyon civarlarındaymış… Evinize aldığınız mobilya 150 bin civarlarındaymış, vs. daha birçok iddia var… Yani bu durumlara açıklık getirmeyi düşünmüyor musunuz? Şu anda şahsınız ve Üniversite kimliğiniz ile devam eden kaç davanız var? Dava konuları hakkında kamuoyunu bilgilendirmek ister misiniz?
Evet, sayın Rektör, siz akıl hocalarınızın etkisinde kaldıkça, daha çok belge ve bilgiler havada uçuşacaktır bilginiz olsun…
Sayın Rektör, iftira etmekten Allah’a sığınırım. Benim kitabımda birilerine iftira yoktur. Dobra dobra söz vardır. Ben birilerinin hatası varsa ayıbını açmak niyetinde olan biride değilim. Hele hele söylediğim sözü, ‘ben böyle bir söz söylemedim’ asla demem…
               Geçen gün MHP İl Başkanı Sayın Cahit  Erol bey, sizi ziyarete geldikten sonra beni aradı ve ‘akşam oturup bu meseleyi yüz yüze konuşalım’ dedi. Bende kabul ettim. Sonrasında sizin bu talihsiz açıklamanız gelince görüşmeyi iptal ettim. Sayın Rektörüm, gemide oturup gemiciyle kavga etmek hoşunuza gidiyor galiba, kusura bakmayın biz sizinle kavga etmeyeceğiz. Biz doğruları yazarak kamuoyunu aydınlatacağız. .

  1. Elemdar 2011-07-24 18:25:28

    Rektor efendi bundan bir kac ay once bir beyanatinda biz universitemizde CAFERILIK kursusu acarak bir ilki gerceklestirdik diyerekten ERMENI DIL VE EDEBIYATI nin gundemlerinde olmadigni ifsa etmislerdir.<br /><br />REKTOR efendi sunu bilmeliki CAFERI mensubu vatandaslarin temel hakkidir yani size karsi bir minnet borcu yoktur bu halkin.<br /><br />Elestiri konusu ise AKP nin 9 yillik surec icerisinde basini cektigi siyasi yapilanmadan en asagidaki kiytirik cemmat imamlarina kadar tahammulsuzluk icinde bulundular ve devam ediliyor.<br /><br />Artik Turkiye deki Cemmatci zihniyet elestirilere acik olmayi kendisiyle ozdestirmeli.Elestiri guzelligi,dogruyu,iyiyi ortaya cikarir!<br /><br />IGDIR UNIVERSITESI dikta bir yonetim anlayisiyla yonetilemez,keyfi uygulama merkezi degil hele hele egolari tatmin etme merkezi hic degildir!<br /><br />Bir universitenin REKTOR u luks icinde yasiyorsa,ihaleler konusunda pis kokular geliyorsa,universite ye alimlarda ogretim gorevlisinden guvenlik gorevlisine kadar saibe kokulari varsa kusura bakmayin ama bir adam akilli mesnetli halki doyuracak aciklama yapilmali!<br /><br />Ozellikle Igdir in YEREL BASINI bu konuyu ciddi anlamda gundemlerine tasimali aksi bir davranis gerek etik acidan gerek ise igdir halkina karsi sorumsuzluk ornegi teskil ede<br /><br />Evrensel kurumun basinda olan bir yonetici aciklamalara tahammul etmek zorundadir!<br /><br />Yesil igdir gazetesine yapilan bu cirkin yaklasimi igdir halkina yapilmis olarak kabul ediyoirum.<br /><br />Daha seffaf daha esnek daha halkla icice bir REKTOR temennisiyle

  2. igdir_sevdalisi 2011-07-25 13:33:13

    Bu basın açıklaması benim ilköğretim okulunda okuyan küçük kuzenimi bile kandırmaz :) sayın rektör gercekten cok komik bir duruma düşmüşsünüz,cabbar bey sormuş istanbulun fethini siz anlatmışsınız ayvalık'ın denizini :) ya lütfen sayın rektör biz sizi gerçekten bir eğitimci bilirdik,bunlar ne komik açıklamalar böyle. cabbar beyin merak ettiği bir konuyu kendisine söylemek istiyorum, hani rektör beyin üniverstede çalışan akrabalarından bahsetmişsiniz ya, duyduğum kadarıyla üniverstenin güvenlik müdürü (şuan adını hatırlayamıyorum) rektör beyin akrabasıymış ve onu özellikle buraya getirtmiş, tabi bu bir iddiaadır.eyer aksi bir durum ise bu konuyu araştırmak en iyisidir. kısacası sayın rektör, ığdır halkı sizi sevmemekte ve burada istememektedir,bunu anlamak bukadar zor olmasa gerek... bir an önce bu şehirden gitmeniz umuduyla hayırlı günler..

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.