Cabbar ŞIKTAŞ İslam Doğru, Kişiler Yanlıştır
Tarih : 2011-10-03
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



         Bize İslam’ı öğretenler, ilk olarak Allah'tan korkmayı öğrettiler… Zaman’la biz Allah’ı sevecekken, korkar olduk… Cennetin güzelliğinin, Cehennemin gölgesinde kaldığı gibi… Hiçbir zaman Cennete giremedik, hep Cehennem ateşinde yanmakla tehdit edilerek, İslam’a davet edildik… 
         Sözde Hz. Peygamberin yolunda gittiğimizi sandık, o masum Mübarek’i örnek alıp Hadis aktaracağımıza, günümüzde tabi olduğumuz Din(i)dar Şeyhlerin sözleriyle başladık sohbetimize… Din kaldı bir tarafta, biz dini kendimize göre yorumlamaya başladık… Kimi zaman çıkarlarımıza göre şekillendirdik, kimi zaman edindiğimiz nüfuza göre uyarladık… Ve yaptığımız her yanlışın adını “İslam” koyduk… 
       Uzun zamandır hep yazmak istemiştim bu satırları… Kafamda ki çelişkileri siz değerli okuyucularımla paylaşıp, yorumlamak istemiştim…
       Nasip bu güne imiş…
       Hz. Resulullah yüce Allah’ın son elçisi olarak yeryüzüne gelmiş ve din  nurunu tamamlamıştır… İslam’ın hoşgörüsünü insanoğluna anlatarak, sevdirerek,  İnsanlığı İslam’a davet etmiştir…
       Hz. Peygamber’den sonra oluşan  Halife ve Hz. Peygamberimizin soyunu devam ettiren Ehli Beyt’in devamı olan 12 İmam gerçeği var iken, günümüz Tarikat liderleri daha etkin hale gelmişlerdir…  Şüphesiz İslam’ın yayılması, hoşgörüsünün insanların kalbine işlenmesi, bu işte uzman olan Âlimlerin işidir… Âlimler, Şeyhler, Dini Liderler İnsanlara İslam’ı anlatırken, İslam’ın özünden sapmamaları gerekir… Hz. Resulullah’tan  ve  soyu 12 İmamdan hadisler aktararak sözlerini kuvvetlendirmeleri gerekirken, asıl öğreticisi Yüce Allah’ın Elçisi Hz. Peygamberden Hadisler aktaracağına,” falanca hoca şöyle dedi” ile söze başlamak bana göre çok yanlış ve uygunsuz bir hitaptır…
         “Aşkın Şehidi” Kitabının yazarı sevgili üstad Ahmet Turgut, sözlerime katkıda bulunarak: “Dini kendilerine uyduranlar hep oldu ve olacaklar. Onlara ‘şeyh, dede, hoca efendi vs...’ şeklinde hitap edenler de olacak. Sorun zihniyetlerde... Din(i)dar adamlar, “İdris libasında İblisler” olarak aramızda mevcudiyetlerini devam ettireceklerdir. Ama biz unutmayacağız... “O, güzeldir, güzeli sever..."  O'nun güzelliğini bize anlatan Dede'yi, Şeyh'i, Hoca Efendi'yi, Ayetullah’ı can kulağıyla dinleyeceğiz ki, sevdiklerimizle olalım. Zira Allah'ın en sevgili kulu buyurmuştur: "Kişi sevdikleriyle beraberdir." Ve Kuran'da muştusu var: "Allah ve Resulüne uyanlar; Nebiler, Sıddıklar, Şehitler ve Salihler ile beraberdir. Onlar ne güzel refiklerdir."
            Değerli yazarımız Ahmet Turgut’un da belirttiği gibi Din(i)dar adamlar “İdris libasında, İblisler” olarak aramızda her zaman var olacaklardır… Ve bu tarz kişiler her daim Dini anlatmak, öğretmek yerine tabii oldukları şeyhlerin sözlerini anlatarak İslam’a davet edeceklerdir…
           İşte bu noktada gerçek din bir tarafta kalacak, sevilmesi gereken Allah’tan korkan bir Müslümanlık türeyecektir…
Sevgili din adamları!
             Yüce Allah korku üzerine bir din yaratmamıştır. Sevgi üzerine bir din yaratmıştır… Bizler insanlarımızı korkutarak İslam’a davet etmeyelim… Sevginin, hoşgörünün, dostluk ve kardeşliğin ön planda olduğu bir dini anlatalım…
             “Nüfuz toplama adına” dini ticarete dönüştürmek, din içinde din yaratmak, insanların inanç duygularını istismar etmek, dini kullanıp dinsizlik yaratmak, haramı helal göstermek, Hz. Peygamberin bizlere sunduğu dinle hiçbir alakası yoktur…
         Ateş topuna döndürülen coğrafyamızda belki de en çok ihtiyacını duyduğumuz şey; dinimizi doğru olarak anlamaktır.
        Bunun da yolu dini doğru olarak anlatmaktır.

  1. H.Ercan Alagöz 2011-10-03 08:43:38

    Yazınız çok doğru başlık da çok güzel. Bu konuda çok emek vermiş ve özellikle bu konuyu işleyen Dr. Ali Şeriati' yi ( Dine karşı Din, Öze Dönüş ) kitaplarını tüm Müslümanlara tavsiye etmek istiyorum.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası