Cabbar ŞIKTAŞ Meşhed İzlenimleri
Tarih : 2011-10-20
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



          Benim için 2011 yılı gerçekten de Ehli Beyit Baharı oldu… Ramazan ayı içersinde Necef, Kerbela ve Bağdat ziyareti gerçekleştirdik… Geçtiğimiz hafta da, Meşhed, Tahran ve Kum ziyaretlerimiz oldu… 
          Aslında gezimiz Meşhed  ve İsfahan olacaktı… Ne oldu anlamadık, bir anda Kum’a gitmeye karar verdik.
Meşhed’i ziyarete gidenlere şöyle derlermiş… İmam Rıza  (as) kendisini ziyarete gelenlerin önce bacısı Hanım Masume’yi ziyaret edip, sonra kendisine gelinmesini istermiş… Bu sözü bildiğimden gezi programımızda Hanım Masume’nin türbesinin bulunduğu Kum şehrinin olmaması doğrusu içimi burkmuştu…  Ancak sabaha karşı Meşed’e indiğimizde program bir anda değişti ve Kum’a gideceğimiz söylendi…
Kafilede bulunan 20 kişi hiç itiraz etmedi ve İsfahan gezimiz başka bir bahara bırakılarak yönümüzü Tahran ve oradan Kum’a çevirdik…
          Türk Hava Yollarının katkılarıyla düzenlenen gezi Zeynebiye Derneği Basın sorumlusu Kasım Alcan tarafından organize edildi. Ziyaret ve gezi programımız dolu dolu geçti diyebiliriz…
Türk Hava Yollarının katkıları ile gerçekleştirilen ikinci gezi programı oldu.
İlk gün Meşed’de kaldık, İmam Rıza (as)’ın doğum günü olması münasebetiyle ziyaretimiz bambaşka bir anlam ifade etmekteydi…  Hava alanından şehre girdiğimizde tüm cadde ve sokakların bayram havasında süslenmiş, ışıklandırılmış olduğunu görmek, heyecanımızı bir kat daha artırmıştı… Otele vardığımızda ekipteki arkadaşlar hep bir ağızdan İmam Rıza’nın türbesine gidelim dedik…
Öylede yaptık…
          Sabah Namazını türbede kıldık… Herkes çok yorgundu, bütün bir gece uyumamıştık, ama buna rağmen hiç uykumuz yoktu… İmam Rıza’nın türbesini ziyaret edip, dokunmak istedik… Elbette mümkün değildi… İzdiham anlatılamayacak kadar yoğundu… Mübarek türbesini birkaç metre uzaktan görüp, dokunmak ümidiyle ellerimizi uzatıp, insan selinin akışıyla dışarı çıktık…
            Birkaç saat uyuduktan sonra erkenden uyandık…  Gezimiz günün ilk ışığıyla başladı… İlk olarak Nişabur’a varmadan 1091 yılında Şah Süleyman tarafından yaptırılan Gademgah’a uğruyoruz. İmam Rıza’nın Meşhed’e gelmeden önce ayak bastığı ve burada yaşayanlara hitap ettiği, hutbe verdiği yerdi. Ayak bastığı yerden çıkan sudan teberrüken içtik ve hutbe verdiği türbeyi ziyaret ettik… Ardından Hacı Bektaşı Velinin doğduğu köy, Ömer Hayyam ve Ferudun Atar’ın türbeleri ziyaret edildi…
       Gün içinde ki gezimizi tamamlayıp kaldığımız otele geri döndük, kimi dinlendi, kimi İmam Rıza’yı ziyarete gitti…
       YOLCULUĞUMUZ TAHRAN’A
        Sabahın ilk ışıklarıyla yola çıktık, İran hava yolları ile Tahrana vardık… Medeniyetler şehri Tahran tüm davetlileri büyülemişti… Yoğun trafiği, ihtişamlı duruşu hepimizi cezp etmişti… Öğlen yemeğimizi yine bizi karşılayan kişilerle birlikte yedik… Kafilenin çoğunluğu Bozbaş tercih etti… Bende Bozbaş yemeğini bilmeyenlere nasıl yenileceğini öğrettim…
          Yemekten sonra İran İslam İnkılâbını Gerçekleştiren Ayetullah İmam Humeyni’nin yaşadığı evi ziyaret ettik…  Tek odalı mütevazı evde, bir kanepe, bir halı, bir ayna ve birkaç minderden başka gözümüze çarpan bir şey yoktu… Evin hemen karşısında küçük bir toplantı salonu vardı… Merhum İmam Humeyni evinde bire bir görüştüğü kişileri kabul ediyor, toplantı salonun da ise daha büyük çaplı görüşmeleri yapıyormuş…
Akşamüstü Behişti Zehra şehitliğine gidildi… İmam Humeyni ve İran İslam şehitlerinin türbeleri ziyaret edildi… 
        HER YERDE ÜZERLİK YAKILIYORDU
        İran’da önemli alışkanlıklardan birisi Üzerlik yakmak… Üzerlik tohumunu mangal kömürünün üzerine dökerek yakıyorlar…  Üzerlik’in dumanı hem Nazar’dan korur, hem de, birçok mikrobu yok eder…
         KUM ŞEHRİ VE HANIM MASUME ZİYARETİ
         Akşam karanlığında Kum şehrine vardık…  Yine süslenmiş türbeler, camiler göz kamaştırıyordu… Kum şehrinin ilim havzası ağırlığı hemen hissediliyordu… İmam  Rıza’nın bacısı Hanım Masume’nin türbesinde yoğun kalabalık her zaman ki gibi devam ederken, emmameli  din adamları ilk göze çarpanlar arasındaydı…  Zamanımız çok dardı. Gün ışımadan Tahran’a dönecek ve oradan tekrar Meşhed’e gidecektik… Geceyi iyi değerlendirmek için zaman kaybetmeden Cemkaran’a gittik… 12. İmam Hz. Mehdi (as)’ın ismine inşa edilen devasa Cemkaran camisini ziyaretimizden sonra zaman gece yarısını geçmişti… Otele döndük ve sabah gün çıkmadan yola çıkıp Meşhed’e gitmek üzere yola koyulduk…
           MEŞHED’DE SON GECEMİZ...  TÜRK HAVA YOLLARI MİSAFİR ETTİ…
           Meşhed’deki son günümüzü geçirecek,  03 sularında THY ile İstanbul’a uçacaktık… Öğlen yemeğimizi İmam Rıza türbesinin içinde bulunan lokantada yedik… İmam Rıza ihsanı ve teberrüken yenilen bu yemeğe oldukça yoğun bir ilgi vardı…  Her gün Milyonlarca kişinin ziyaret ettiği İmam Rıza Türbesinde üç katlı devasa lokanta da binlerce kişi yemek yiyebiliyor…
            Yemek ve Türbe ziyaretimizin ardından akşam THY Meşhed Müdürü Gürsel Ergül’ün konuğu olduk… Meşed’in turistik bölgesinde İran heyetini ağırlayan Ergül, gurbette gururu tatmamıza vesile olarak almış oldukları ödülü gösterdi ve İran’da düzenlenen en başarılı hava yolları yarışmasında THY’nin birinci olduğunu belirtti ve ödüllerini gösterdi…
Genel hatlarıyla anlatmaya çalıştığım İran gezimiz, katılımcıların samimi ve dost yaklaşımları ile daha bir başka güzel geçmişti…
              NOT: Önceki gün Bitlis’te 5 Polis, dün Hakkâri’de 26 Asker şehit verdik…  22 askerimizde ağır yaralanmıştır… Şehitlerimize Yüce Allh’tan Rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum… Saldırıyı gerçekleştiren Terör örgütü PKK’yı kınıyorum…

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.