Cabbar ŞIKTAŞ Bu Ne Heyecan, Bu Ne Siyaset İsteği
Tarih : 2011-11-03
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



Sanki yarın seçim olacakmış gibi heyecanla bekleyiş içinde olan ve çalışma yapan, siyasi tartışmaları başlatmamı isteyen o kadar insan var ki, inanın anlatamam…
Yadırgamıyorum. Siyaset hayatımızın bir parçası olduğundan insanlar doğal olarak ilgi duymakta, tartışmasını yapmaktan zevk almakta, fikirler üretmeyi meziyet saymakta, senaryolar hazırlayıp birilerini oynatmaktan haz duymaktadırlar…
Yerel seçimlere uzunca bir süre var… Bu süreyi iyi değerlendiren, genel merkezlerle iyi diyalog içersinde olan aday adayının, aday gösterilme şansının yüksek olduğu bilinen bir gerçektir…  
Parti Genel merkezleri hiçbir zaman halkın istediği adayı değil, Lidere yakın, liderin etrafında gurup oluşturmaya çalışan Genel Başkan Yardımcılarının kendilerine yakın olan kişileri aday gösterdiği görülmüştür… 
Her partide hem liderin etrafında oluşan guruplar vardır, hem de o gurupların kendi gurupları vardır…  Doğal olarak seçilecek olan aday, adamın adamı zincir halkasından kurtulamamakta, halkın istediği kişiden çok, merkezin dayatması sonucu gösterilen adaylar seçtirilmektedir…
Her partide durum aşağı yukarı aynıdır… Gösterilen aday kazansa bile, kazandıktan sonra ki süreç hem partinin ve hem de taraftarın tepkisi ve hüsranıyla son bulmaktadır…
KIŞ KÂBUSU, HAVA KİRLİLİĞİ
Her mevsimin ayrı bir güzelliği vardır. Yazın güneşin sıcaklığında kavrulur, son baharın serinleriz. Kış geldiğinde üşür, bir an önce ilkbaharın gelmesini isteriz…
Çocukken ilkbahar ve son baharı çok severdim. Ne üşürdüm, ne de güneşin sıcağından kavrulurdum… 
Maalesef ki mevsimler çocukluğumuzda kaldı artık, ya yazı yaşıyoruz, ya da kışı… Yaz sıcağına razıyım… En azından hava kirli değil. Sıcak bunaltsa da, nefes alabiliyorum… Kışın böyle bir olanak yok… Sobalar, kaloriferler yanmaya başladığında Iğdır’da gündüzleri bile dışarıda nefes almak zorlaşıyor…  Bacalardan çıkan kömür dumanı şehrin üzerine çöküp kalıyor… Günlerce, haftalarca güneşi görmediğimiz günler oluyor…
Doğubayazıt istikametine yol aldığımızda, Suveren köyünü geçip Korhan yaylası hizasına geldiğimizde kara bulutlardan Iğdır’ı görmek mümkün olmuyor…
Kış aylarında Iğdır’ı yaşanmaz kılan, astım başta olmaz üzere çeşitli hastalıkların yayınlamasına davetiye çıkaran hava kirliliği sorununun çözülebilmesi için tek çare Doğal Gaz’ın Iğdır’a çekilmesi ve katı yakıtın yasaklanmasıdır…
Doğal Gaz Iğdır sınırına kadar çekilmiş durumdadır… Ancak şehir içi dağıtım şebekesi çekilmediği için vatandaş bu nimetten yararlanamamaktadır…
YORUM YAZMASINI ÖĞRENEMEDİK
Yorum yazmak, eleştiride bulunmak bir sanattır... Yazdıklarınızı birilerinin okumasını, okunulan yazıdan dersler çıkarılmasını, bilgi sahibi olmalarını istiyorsanız. Kaleme aldığınız konuyu yürekten yazmalısınız…  Karşı tarafta durup yazılanı okuyan olmalısınız. İşte o zaman vermiş olduğunuz mesaj amacına ulaşmış olur…
Olumsuz yorum anlayışımız, yorumlayışımız, vurup kırma, sövüp sayma üzerine olmamalıdır… Unutulmasın ki siz hangi tepkiyi verirseniz, karşınızda ki de aynı tepkiyi verir… Herkesin sizin fikriniz de olmadığını bilmeniz gerekir…  Sizin ak dediğinize kara diyecek birilerinin olduğunu düşünerek davranmalı, yorumlamalısınız…

  1. HÜRMÜZ YALLI 2011-11-04 12:31:48

    CABBAR BEY,<br />YAZILARINIZI HER ZAMAN TAKİP EDİYORUM.<br />GÜZEL KONULARA DEĞİNİYORSUN.SEÇİM HEYACANININ ÖNCEDEN BAŞLAMASI SİYASİ BİLİNCİN OLDUĞUNU GÖSTERİYOR. BU DA SEVİNDİRİCİ.<br /><br />SENİN VE TÜM OKUYUCULARININ <br />YAKLAŞMAKTA OLAN KURBAN BAYRAMINI KUTLAR ESENLİKLER TEMENNİ EDERİM.<br />HÜRMÜZ YALLI

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.