Sevgili okurlar, Iğdır Müftü Yardımcısı Fatih Tavlaşoğlu’nun 02-12-2011 günü, Cuma hutbesinde yaptığı bir konuşmadan ötürü toplumun tepki gösterdiğini bizzat kendilerine iletmiş,  Müftü Yardımcısı Sayın Tavlaşoğlu’nun ben “böyle bir şey demedim” dediğini yine yazımda belirtmiştim… Hem Tavlaşoğlu’na isnat edilen sözleri, “ben böyle bir söz söylemedim” ibaresini yazdım, hem de iddia edilen sözleri yazdım…  Kesin hüküm vererek yazmadım…  Fatih hocamız da bizzat bana: “Ben bir Sünni’yim, Sünni kaynaklarıyla konuşurum” sözü dikkate alınmazken, ima ettiği sözlerin açılımları dikkate alınmasın mı? Gelen yorumlar arasında sıkça, alakası olmadığı halde “Falancalarda Halifeye küfrediyor…” denilmektedir… O “falanca” diye tabir ettikleriniz her kimlerse, muhtemelen bir kısım Şia’yı kastediyorsunuzdur, onlarda sizler gibi halt etmişlerdir… 
        Yani onlar halifeye küfrettiği için, bizde küfrediyoruz mu demek istiyorsunuz…
         Bakınız beyler, İslam dini küfrü haram kılmıştır… Sizler sahte isimlerle toplumu ısrarla germeye çalışsanız da, bizler buna alet olmayacağız… Yok, illada bir halt işleme niyetindeyseniz, buyurun kimin platformunda ne halt işlemek isterseniz işleyin…
Bana atfen yazdığınız yorumlarda Rahmani olmadığınız bariz bir biçimde sırıtıyor… Benim sizler gibi taassupçuluğum yoktur…  Bunu gazetemin yayın akışı içersinde de göstermişimdir…  Ancak sizlerin önyargısı vardır… Zira İl Müftüsü Sayın Cüneyt Kuaz’ın bizzat kaleme aldığı ve gazetemde çıkan onlarca makalesi de bunun en bariz delilidir…
         Birilerine, özelliklede kargaşadan medet umanlara bir şeyleri ispata çalışmak zorunda değilim…  Ancak şunun altını çizerek hatırlatmakta yarar görüyorum…  Burası demokrasinin hâkim olduğu bir ülkedir.  İsteyen istediği gibi inancını yaşar, ancak bu yaşamı,  bir başkasına hakaret etme hakkı doğurmaz…  Sözüm ona bir kişinin yapmış olduğu bir yanlışı genele mal etmenin hiçbir ahlaki boyutu yoktur…  Zira Müftü yardımcısının Cuma hutbesinin ardından, İl Müftüsü bir açıklama yaparak “Bahse konu sözler kurumumuzu ve diyaneti bağlamamaktadır;  Kişinin şahsi fikridir” diye açıklamada yapmışlardır…
          Hem Sünni camiada hem de Şia camiasında kendini bilmez, konuşmasını bilmez, işi gücü açık arayıp kargaşa çıkarmak olanlar yok değildir… Önemli olan toplum olarak bu tür yanlış yapanlara alkış çalmak değil, karşı çıkmaktır… Yanlış yaptığını, edepsizlik ettiğini yüzüne söyleyip, gerekirse dışlamaktır…
           “Benim tarafımın yanlışı, benim doğrumdur”  mantığı ile hadiselere yaklaşırsan, hem inancımıza aykırı hareket etmiş oluruz, hem de yaşadığımız beldeyi kendimize yaşanmaz kılarız…
Geçtiğimiz hafta kaleme aldığım yazıyı okuyup anlayamayan, Cuma günü hutbeyi dinleyip anlamayanlardır…  Niyet- menzil ilişkisini tarif etmeme gerek yok sanırım…
             Şu çok önemli ayrıntının da altını çizmek istiyorum… Hz. Peygamber ve o mübarek’in evinin içi olan  Ehl-i Beyt’i,  Şia’nın tekelinde değildir…  Hz. Peygamber gibi evrenseldirler…  Ben seviyorum, isteyen herkeste sevebilir… Veya sevmek istemeyen sevmeyebilir…  Yani Hz. Hüseyin matemini ben böyle yâd ediyorum. Bir başkası da evinde oturup dua edebilir… Bırakalım ayrıntıları, bırakalım birilerini küçümsemeyi, bırakalım karanlık kalplerle birbirimize hitabı, Peygamber sevgisiyle sevmeye çalışalım…  Anlamaya çalışalım…
Netice olarak şunu bilmenizi isterim. Yaratmak istediğiniz ortamı çok iyi algılayabiliyorum… Ülke genelinde ABD ve İsrail’in de en büyük projesi      Şia-Sünni çatışması çıkarmaktır… Bunu bugüne kadar çıkaramadıkları gibi bundan sonrada çıkaramayacaklardır… 
          Bağnaz bir anlayışla varabileceğiniz yer, şüphesiz ki cehennemdir…

  1. Ekrem BAYDAR 2011-12-12 10:33:24

    Bu memeleketi, ne din adına, ne ırk adına, ne mezhep adına ne deŞiya Sunni adına bölmeye parçalamaya hakkı yoktur. Buna yeltenenlein de akıllarını başlarına almaları gerekir.<br /> Hiç kimsenin inancı hiç kimseleri ilgilendirmez. İnsan olarak bizlere düşen, bütün dinlere ve inançlara saygılı o0lmaktır. Üstelik <br />islam dini sevgi ve hoşgörü dinidir. " Ey millet din elden gidiyor." Gibi sahte ve çıkar sağlamaya çalışanların ekmeğine yağ sürmeyelim. Bunun tarihte ne yıkımlara vetamiri mümkün olmayan ne toplumsal yaralar yol açtığını hatırlatmama da gerek yok sanırım. Günümüzde de bunun ne kadar büyük katliamlara yol açtığnı da komşü ülkelerimizde görmekteyiz.. Sevgili Cabbar; Biliyorum doğruları yazmaktan çekinmiyorsun. Attığın her doğru adımda yanında yüzlece binlerce insan görürsün. Sakın ola ki kaş yapayın diye göz çıkarmıyasın. Başkalarının gözüne girmeye çalışmadığını da biliyorum. Çünkü sen de çok iyi biliyorsun ki BAŞKALARININ GÖZÜNE GİRMEYE ÇALIŞMAK BİR SÜRE SONRA İKİ DAMLA GÖZYAŞI OLARAK YERE DÜŞMEKTİR. Tarafsız yamaya veinsanları Peygamber sevgisiyle sevmeye devam. Seni kutluyor ve öpüyorum.

  2. Cabbar Şıktaş 2011-12-12 11:25:40

    Sevgili hocam öncelikle teşekkür edirim... "el için ağlayan gözünden olur" ata sözü müslamanlığa yakışır bir ata değildir... Biz birilerinin gözüne girmektense, Allah'ın rızasını kazanmayı tercih edieriz... Hiçkimseye iftira atmadık, atmayızda, ama birileri yine rumuz isimlerle, laf atarak müslüm edebiyatı parçalıyorlar... "haksızlık karşısında susan, dilsiz şeytandır." oysa ben onları şeytana benzetiyorum... Benim tarafımın yanlışı benim doğrumdur diyen, dilsiz şeytandır... Sözüm ona günah işleyen, günah çıkarır... Saygıdeğer hocam, eğer ki biri ben Yezit tarafında durmak istiyorum diyorsa ne diyebiliriz ki... Allah bizleri Peygamber ve evlatlarının tarafı eylesin... Dolayısıyla benim günah çıkarma gibi bir derdim olmadığı gibi, sizinde belirttiğiniz gibi fitnenin önünde dimdik durmaktayım... İkinci bir husus bahse konu müftü yardımcısı konuyla alakalı açıklama yapmamıştır. Dolayısıyla olmayan açıklamayı yazmamızda sözkonusu değildir... İftira atmayı, toplumda huzursuzluk çıkarmayı, hiçbir şekilde hakka razılık göstermeme alışkanlığı olanlar konuşur dururlar... Allah onları da islah etsin demekten başka birşey demiyoruz...

  3. SİNAN BAYKAL 2011-12-15 13:34:27

    IĞDIRIN cefakeş halkı sakın olaki oyuna gelmeyin.Hiçbir Müftü yardımcısı bir amacı olmadan laf söyleyemez,size bir vaka anlatmak isterim,"Yıllar önce bir oturumda bir papaz herkesi dinledi sonunda anlattıklarınız tamam herşey doğru sizede saygım var bizim dinimizde bu konularda bize anlattıklarınız gibi fetva veriyor bir problem yok,ama ben İslâma inanmıyorum dedi,herkes tepki gösterdi,papaz niye kızıyorsunuz ben hıristiyan din adamıyım ve İncilde İslâmiyet diye bir inançtan bahs geçmiyor bende İncil ne derse onu yaymak ve ona inanmak zorundayım dedi." Evet canlar müftü yardımcısıda haklı onun inancında da 4 mezhep var oda onları yaymak ve onlara inanmak zorunda.Tanrının buyruğunu bulundukları yeri kullanarak kendilerine göre yorum yapanlarda şirke giren dinsizlerdir.Aman Iğdırın güzel insanları siz aynı duruma düşmeyin sadece Iğdırı terk edip tayinini istesin yeter.Iğdıra Mühendislikler yerine İlahiyat Fakültesini önce açanlar utansın.Sayın Şıktaş bu kadar önemli bir konuda sağduyu en önemli silahtır.Size ve sizin gibi tepki koyanlara selam olsun,başarılar dilerim.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.